- 2030 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
KIRILAN PARMAK…
Bugün ki yaptıklarımı anlatmaya geçmeden önce dün gecekinden biraz bahsetmem gerekecek…Pazardan akşam dokuz otuz gibi eve döndüğümüzde;kızım Aysu’nun yüzünün asık olmasıyla bütün yorgunlumuzu unuttuk. Parmağını gösteriyordu.
-Ne oldu?dedim.
Mahzun haliyle;
- Hentbol oynarken,top parmağıma çarptı,kırılmış olmasından korkuyorum!..diye mırıldandı.
Halbuki eve geldiğimde;cıvıl cıvıl olurdu karşımda,civa gibi;duramazdı yerinde.
-Korkma yavrum,inşallah bir şeyin yoktur.Şimdi hastaneye ulaştırırım,seni.
İnsan ne için yaşar? Evlatların varsa;onlar için her şeyini feda etmeye can atarsın.Sadece onlara endekslersin kendini.Hep kendinden feragat edersin.İlerde sana selam vermeyeceklerini düşünmüş olsan bile yine de onların yolunda ölürsün.Kendi sağlığında onların acısını görmemek için Allah’a dualar edersin.Büyüyüp senden fersah fersah uzaklaştıklarında,selamları bile gelmediğinde yine de intizar etmez,gözyaşlarını içine akıtır,mutlu olmaları için yaratana olan yakarışlarına devam edersin…
Bir şeyler atıştırdıktan sonra Batıkent hastanesinin acilinde soluğu aldık. On yıldır bu semtte yaşıyorum. Nüfusu, dört yüz bine ulaştı neredeyse… Hastanemize bu yıl kavuşmakla derin bir nefes aldık. Yoksa yanıp tutuşuyorduk çıra gibi. Parmağına diken batsa; hadi Sıhhiye’yedeki hastanelerin birine gideceğim diye uğraş.
Çok zengin olsam;lotodan,totodan,at yarışlarından falan büyük ikramiye çıksa ilk işim;hastane,okul,kimsesizler ve yaşlılar için barınma evi yaptırmak.Onun için de bu oyunları hanımdan gizli gizli oynamaya devam ediyorum.(Bir görse var ya...)
Hastanenin acili;bildiğimiz gibi.Çok kalabalık. Suratları asık hastalar,oflayıp duruyorlar. Kimisinin bacağı sarılı,aksıyor,kimisi içki komasına girmiş,kendinden geçmiş.Kimisi intihara kalkışmış.Hastanenin polisi,önemli olan vakayı,telsizle amirlerine bildirmeye çalışıyor:
-Amirim,yeni bir vaka daha geldi.Genç bir kız intihara teşebbüs etmiş. Bir kutu hap içmiş.Midesi yıkanıp kendine geldiğinde;onu ahret sorularıyla doğduğuna pişman ederim; gerekli ifadeleri zapta geçerim,merak etme. Baş üstüne amirim…
Telsiz,çalışıp duruyor.
Kayıttan sonra doktorun yanındayız.Doktor, bir kızıma, bir de bana bakıyor.Suratımdan kuşkulanmış olmalı ki:
-Kızım, sana kim vurdu?diye soruyor.
-Top vurdu.
-Hangi top? Bakışları,üzerimde!.. Manalı gözlerle yüzümü inceliyor."Allah Allah!"diyorum,kendi kendime.Doktor,beni herhalde topa(!) benzetti…
-Bu topun adı ne kızım? Diye üstelemez mi? Doktor,hastalarla uğraşa uğraşa psikomanyak olmuş gibi…Hemen ileri atılıyorum.Suçunu kapatmaya çalışan suçlunun ruh haliyle:
-Okuldaki top,diyorum.
Bu sefer daha da şüpheleniyor.
-Sana mı sorduk beyefendi? Söyle kızım ,kim kırdı parmağını,yoksa baban mı? demez mi.
-Doktor amca,okulda top oynarken oldu…
Ohh be! diyorum kendi kendime.Rahatlıyorum. Az daha;yanlışlıkla bir kazaya kurban gidecek,sonrasında da polis,babası tarafından kırılan parmağın anonsunu yapacaktı amirlerine…
"Doktor bey!
Kızımın parmağının acısını bile gidermek için her şeyimi fedaya hazırım.Anlaşılan sen ya bekarsın ya da çol çocuk yok." diye söylemek istiyorum ama neyse...
(Bugün neler olduğunu da başka bir zaman anlatayım,olmaz mı?)
YORUMLAR
öncelikle geçmiş olsun diyorum
ikincisi şu hastane işi biliyormusun eşiminde en çok istediği öyle bir para çıksa çocuk hastanesi yapıcam der her zaman
bende çok kızıyorum helal paranı böyle totolara harcıyon diye
doktorsa çok haklı bence neler geliyor kimbilir her gün yokmu dayaktan kırılanlar
acımasız ana babalar
saygılar diyorum yine güzel anlatımdı
büyük geçmiş olsun kızımıza
Ayhan Bey büyük geçmiş olsun. Umarım kötü bir şey yoktur. Karşılaştığınız durum cidden sinir bozucu. Her şey insanlar için. Arada böyle olaylar da çıkıyor. Geçmiş olsun tekrar. Saygılarımla.
ayhansarıkaya
Selamlar.