- 792 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Sevgili sevgili;
Sevgili sevgili;
Sana bu satırları yüreğimin sevgi çağlayan yurdundan yazıyorum. Seni yazamamanın tarifsizliğini yaşadığım bu anda, az da olsa sana dair bir şeylerden bahsedecek olmanın haklı ve mutlu gururunu yaşıyorum.
Güneşten feyz alan sevgili, seni, gözlerinin nur ışıyan tarafından bildim. Gözlerinden yüreğime damlayan ışıktan bu yana hiç mi hiç yalnız kalmadım. Günler ve gecelerce ışığınla aydınlandım. Öyle bir nur ki ruhuma ılıklık verdi. Göçkün bir bedene hayat bahşederken gözlerin, ruhum, nurunla titredi. Nur, nar ve nurdan bir güzellik karşısında hangi kendini bilir yürek titremez ki?
Güzelliğiyle gülü kıskandıran sevgili, gözlerinin mavisine değil aşk kokan tarafına meftun oldum ilkin. Aklım, elim, yüreğim bütün mukaddes kuytuluklarda seni arar oldu sonra. Kayıtsız bir sevdanın akılsız yeşermesinde senli bir günü umut diye yüreğe ektiğim günlerin birinde, mevsimin hüzün kokmasına aldırış etmeden, aşka aşık ettirecek aşk gibi aydınlık yüzünle çıkageldin. Gecenin mahrem yalnızlğını ılık ve tatlı hatta ki ılık ve yine tatlı sesinle böldün. Geceyi böldü sesin, sesinden tanıdım seni..!
Ey sevgili;
Sen gülüşüm, yürek atışım, uykum, sabahım, gecem ve gündüzüm, yıldızım, ayım, bitmeyen masalım, gönül bahçemdeki çiçeğim, gülerken yüzünde açılan papatyam, rengim, denizim ve mavim olduğundan bu yana senden başka düşüm olmadı.
En sevgili;
Her şey o kadar sen ki… Her şeyin bu kadar sen olmsına rağmen yine de sana benzer bir güzellik yok. Güzelliğine benzeme çabasında olan güllerin acizliğne şahit olan bencileyin bir bülbülün, güftesi aşk olan bir şarkının nakaratında mütemadiyen senden dem vurması ne güzel..!
Pek sevgili;
İçimde sana dair öyle bir susamışlık var ki denizlerce su içsem yine de bu susamışlığım geçmez... O halde gel, gel ki seni eskisinden daha çok seveyim... (...) Şemsten kalma bir nazar ki gözlerim alev topu. Ben, hala sana açılan çok tokmaklı bir kapının eşiğindeyim. Gel de denizleri halıleyin sereserpe sereyim ayaklarına...
Bana uzak ellerini şimdi bir gün batımı kızıllığında yüreğime götürmek; yüzünle, yüzümde biriken özlemin kırıntılarını hiç edip sadece gözlerine bakmak vardı... Bana uzak ama bana yakın sevgili, düşlerime gir, seni sarıp sarmalayayım aşkla...
Ey en sevgili;
Sen gördüğüm en güzel şeysin. Senin olmadığın bir rüyayı görmemiş; senin olmadığın bir düşünceyi eksik sayıyorum.
Mutlu bir gülümsemeyle uyandığım günlerin hepsine senin adını veriyorsam; baktığım her şeyde yüzünü görüp, bana baktığını hissediyorsam ve bu beni her gün aynı şekilde daha da çok heyecanlandırıyorsa; çayımın şekeri, sigaramın dumanı, kalemimden damlayan zerre mürekkep sen oluyorsan; içimde sen gibi bir güneş doğuyorsa her gün, bil ki seni dünden daha çok seviyorum.
Ey en sevgili;
Sen yüreğimin kır çiçeğisin. Gel, gel de çiçekler, çiçek görsün…