19 MAYIS 1919; Atamızı Özlüyoruz...
ilk başta bir duralım...
Düşünelim! Sahi, bu tarihi ilk gördüğünüzde ya da ilk duyduğunuzda ne geliyor aklınıza?
Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı veya lise zamanlarında beden eğitimi hocalarının çektirdiği çileler...
Artık biraz dürüst olalım. Her şeyi unuttuğumuz gibi zaten bilmediğimiz tarihimizi de unutuyoruz.
Bugün sokakta kaç kişi 23 Nisan’ın, 19 Mayıs’ın, 30 Ağustos’un farkında?
Peki bunun sebebi?
Basit anlatımlar mı, yalan yanlış kitaplar mı, yoksa bizleri derslerinde çekilmezliklere sürükleyen tarih hocalarımız mı?
Sanırım hiçbirisi...
Zaman gerçeğini bizler gözardı ettikçe, dejenere olmamamız imkansız.
Sanıyoruz ki geçmiş öylece kalır. Hayır! Asıl değişen geçmişin ta kendisidir.
Bu satırlarda tarihimizi unutmayalım, koruyalım, öğrenelim propagandası bulamayanlar da olacaktır.
Atamız bu Cumhuriyeti biz gençlere emanet etmişti değil mi? 1923-2011 arasındaki rakama baktığımızda görevimizi yerine getirmediğimizi kim söyleyebilir?
*****
Asıl sorun ’’aslanım, yürü be koçum, sen kurtaracaksın bu ülkeyi’’ gazlarıyla bazı gençler nesli eritip, kurutan yaşı geçmiş bozuntulardadır.
Gençliğimizi öylesine bir pespayelik haline getiriyorlar ki içten içe, gencin ne başını kaldırmasına izin veriyorlar ne de dilini çıkartmasına.
Sonra üç beş tane çıkıyor ortaya demokrat görünümlü liberal, ’’bu gençlikte iş yok diyor. Hele ki bazıları da ’’biz sizin zamanınızdayken’’ diye cümleler kurmaz mı, illet oluyorum.
*****
Ben de isterdim çiçekli böcekli, çalgılı şiirli bir yazı yazmayı; ama olmuyor.
Etrafıma baktıkça, yüzü solmuş, yüreği sökülmüş, umutları elinden alınmış büyüklerimi gördükçe, olmuyor.
Gençliğimin de hiçbir anlamı kalmıyor.
Ve durup şöyle baktığımda da görüyorum ki biz bayram filan sevmiyoruz. Biz sadece Atamızı çok özlüyoruz. Bayramlar hikaye...
Ne de olsa bizlerin bünyesinin serinde erkeklik var.
Bayramlar bahane...
,
Doğuşan IŞIK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.