- 1384 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İMANIN TADI TESLİMİYET
Esirgeyen ve Bağışlayan Allah’ın(cc) Adıyla...
Kardeşlerim her zaman olduğu gibi önce âlemlerin yaratıcısı tüm noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah’ın(cc) izni, Sonra tüm beşeriyetin yüzü suyu hürmetine yaratıldığı, bütün mücadelesi ümmetinin daimi kurtuluşu olan yüce peygamberimizin (sav) şefaatine nail olma ümidi ile bugün de başka bir hassasiyetine inandığım konuda naçizane fikirlerimi paylaşmaya çalışacağım.
Teslimiyet İmanın şartlarından biri olan kaza ve kadere iman noktasında kişinin ulaşabileceği doyum noktası, imanın lezzetini idrak etmede hat safhalardan biridir. Çünkü Kaza ve kadere imanı tam olan bir mümin hayır ve şerrin Allah’tan(cc) geldiğini bilir. İyisiyle Kötüsüyle Yaradana(cc) teslim olmuştur. Zaten biz aciz kullar bizim için neyin iyi veya neyin kötü olduğunu her zaman bilemeyebiliriz. Zira ayeti kerimede şöyle buyruluyor: "...olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o, hakkınızda hayırlıdır. Olur ki, siz bir şeyi seversiniz; ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara, 216) Yine imanı güçlü Teslimiyeti tam olan mümin bir işte başarılı olduğunda gururlanmaz ben başardım demez. Allah’ın(cc) böyle olmasını istediğinin idrakindedir. Aynı şekilde bir konuda başarısız olsa veya başına bir musibet gelse karamsarlığa kapılıp yıkılmaz. Helak etmez kendini. Bunda da bir hayır vardır der. Hemen Yaradanına(cc) koşar. Ona yalvarır. Ondan ister içinde kalmış her şeyi. Ama isteği olmasa da bilir ki o şeyin olmaması onun için daha hayırlıdır. Hemen istedim de olmadı diye isyan tuzağına düşmez. O müminin teslimiyeti isteği olmadığı zamanda aynıdır. ŞEMS-İ TEBRİZi dediği gibi: Başına ne gelirse gelsin, karamsarlığa kapılma. Bütün kapılar kapansa bile, sonunda O sana kimsenin bilmediği gizli bir patika açar. Sen şu anda göremesen de, dar geçitler ardında nice cennet bahçeleri var. Şükret! İstediğini elde edince şükretmek kolaydır. Sufi, dileği gerçekleşmediğinde de şükredebilendir.
Bir kardeşim fakirdir. Allah’tan(cc) zenginlik ister. Diğerinin çocuğu yoktur, evlat ister. Öteki bir başka şey. Hepimizin isteği vardır, olacaktır. Ama istediğimiz şey bizim için hayırlımı onu bilemeyiz. Fakir kardeşimin zengin olmaması belki daha hayırlıydı. Belki fazla para yoldan çıkartacak günaha salacaktır onu. Geçici dünya hayatı mutlu geçerken baki olan ahiret hayatını kaybedecekti. Allah(cc) ona zenginlik vermeyerek sonsuz hayatını kurtardı belki de. Çocuğu olmayan kardeşim belki çocuğu olsaydı birçok fenalık görecekti çocuğundan. Hem kendi çocuğunun elinden çok çekecekti hem çocuğu sonsuz azaba gidecekti. Allah(cc) çocuk vermeyerek hem onu kurtardı hem doğmamış çocuğunu belki de. Kaldı ki insanoğlunun isteği hiç bitmez. Oldukça daha çok ister.
Bir gün efendimizin(sav) yanına gelen bir adam ey Allah’ın(cc) Rasulü sen Allah’tan(cc) ne istersen geri çevirmez. Ona(cc) dua etsen de bana bir deve yükü altın verse der. Efendimiz(sav) ise mübarek elini kaldırıp Karşıdaki develeri işaret ederek: " Nefsimi elinde tutan Allah’a(cc) andolsun ki sana değil şu develerin yükü ile bir vadi dolusu altın verilse sen ikinci bir vadi dolusu altın daha istersin" buyurur.
Kardeşlerim özetle bize düşen isteklerimizin neden olup olmadığını irdelemek değil kaderimizde ne varsa razı olup tam manası ile Allah’a(cc) teslim olmak elimizden geleni yapıp Allah’a(cc) tevekkül etmektir. Allah(cc) teslimiyeti tam olan kullarının sıkıntı çekmeyeceğini şöyle ifade etmiştir: “Hayır kim (güzel davranış ve) iyilikte bulunarak kendisini Allah’a teslim ederse artık onun Rabbi katında ecri vardır. Onlar için korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (Bakara/112)
Rabbim(cc) hepimizi kendine tam manasıyla teslim olan kullarından eylesin.
YORUMLAR
"Kaderim deme hakkım var mı? Kaderim ki gerçeğimin emrinde çaredir. Güldüm yine kendi kendime doksan dokuz kapıdan rahatça geçerken insan da, kader kapısında ne çok feryat eder. Ah dost sen derdin ya; ”Kader eğilen başların tacı, benlik sahiplerinin yüz karası” Ne zaman gönül SEN’i bilecek, SEN’i incitmenin korkusunu duyacak, ne zaman ellerimden tut diyecek birine ihtiyaç duyacak. Durup ne zaman düşünsek, gönlümüzün yönünü tayin edemiyoruz, bilmiyoruz deriz. Nasıl da aldatırız kendimizi, gönlümüzü yoluna döndürdüğümüz benliğiyle haldaş olmuş, sözde akıllılara kanarken."
son yazımdan bir bölüm teslimiyet derken kader eğilen başların tacı benlik sahiplerinin yüzkarası ..eğilen başlardan hakkına razı olanlardan hak bilenlerden eyle bizi ya rab.saygılarımla