- 1067 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
kargadaki analık duygusu çok yüceydi..........................
Toplumuzda genel bir yargı var. Analık duysu ana olmayan anlamaz derler ve acaba hayvan anlarımı… Buna çoğu kez farklı olaylarla şahit oluyoruz aynen bizim şahit olduğumuz gibi
Evet, bir kaç gündür bir karganın sesi yeri göğü inletir oldu her balkona çıkışımda dikkatimi çekiyor onun telaşını aynı bir takip kamerası gibi izlemeye koyuldum ben yokken de annem babam oturup olup biteni izliyorlardı benim yerime.
Çünkü bir karganın bu kadar vahşice davranmasının bir evet bir nedeni olmalıydı meraklanmamın tek ana nedeni bu sözün kısası
Dün okulların tatil oluşu ve evimizin karışsındaki boş arsayı çocuklar doluşmuştu topun peşinde delice koşuyorlardı. Hep izlerim onları hiç sıkılmadan çocuk ruhlu bir bireye olduğum için.
Ve Ferit amcaların bahçesine düşen bir top karganın acı çığlıkların nedenini gün yüzüne çıkardı. Yine balkonda oturmuş çayımı yudumlarken birden çocuklar üzüm salkımlarının altında toplandılar. Ne olduğun öğrenmek için seslendim mahallenin çocuklar hepsi bana şair anne derler. Bir tanesi gözü dolu dolu olmuş” şair anne karga yavrusu üzüm dallarının arasına sıkışmış ne olursun gel bir şey yap dedi.”
Bir solukta beşinci katan aşağıya indim. Ve karga sağa sola saldırmaya başladı çocuklar korkularından çekildiler bense hiç yaklaşmadım karga herkesi gözetliyordu. Yardım etmemiz imkânsızdı bu durumda. Çok saldırgandı Of!!!!!!!! ne kadar acı vaka içim yanıyordu.
Evet, ben hiç anne olmadım fakat kardeşimin eşi doğumda ölünce yeğenime annelik yapmak bana düştü onun varlığı bana annelik tadını yaştı doğurmak sadece annelik değildir ki……….. Öyle değil mi?
Sizlere samimi söylüyorum annelik çok güzel bir rütbedir emek onun kutsallaştırıyor yoksa insan sayısını anımsayamayacağı kadar çocuk doğura bilir olmayanda verirdi. Yani annelik ve babalık duygusu olmasa diye söyledim Bunlar önemli konulardır. Biliyorum insan yavrusuna incinmesine tahamül bile etmez
Bizim karga ise annelik hisleri ile hiç yorulmadan nöbet tutuyordu üzüm dallarında bacalarda eletirik tellerinde bazen de başka kargalar gelip üzüm dalına konup sonrada uçup gidiyordu sanırım yardım etmek amaçlı geliyorlardı. Bir kaç kişinin daha dikkatini çekti karganın saldırgan davranışını Merakla uzaktan izliyoruz kesinlikle kimseyi yaklaştırmıyor anne karga. Üzüm dallarına saklı ne ola ki bu kadar saldırgan kılıyor kargayı insanlara karışı. Günlerdir kimsenin düşünmediği kadar bir feryat sahne almıştı karışı komşunun bahçesinde
Öterim sesim çirkin gelir size
Bülbülde sustu dertler vardı dize
Yavrum nerde düştüm kanlı ize
Kulun telaşı kendine ne fayda
Güne feryadım, soluksuzca düştü
Neylerim yavrum, bana derin küstü
Üzüm dalına, cansız teni astı
Kulun telaşı, kendine ne fayda
Zaralı söyle halimi Deki! O anaydı
Keşken o gün çöllere konaydı
Üzüm dalları kökünden yanaydı
Kulun telaşı kendine ne fayda
buda benden bir ağıt karga hisleri ile
Tek bir çözüm vardı şimdilik kuşlar gece karanlıkta göremezler benim fazla bir bilgim yok kuşlar hakkında ama öyle duymuştum bundan dolayı
Babamda:” az karanlık olsun lambayı alır yavruyu kurtarırız belki sıkışmış onu kurtarmaya çalıyordu bu karga kim bilir? Dedi.” Biraz karanlık çökünce kızım başladı söylenmeye “dedene olursun kalka git şu karga yavrusun kurtar ”nasıl yalvarıyor çaresiz. Ah benim merhametli yavrum bu özeliği aynı rahmetli annesi oda öyleydi bizim bir muhabbet kuşumuz vardı yıkayım derken ayağını kırmış bilmeden o kadar üzüldü ki günlerce ağlamıştı
Hiç unutmam tam 14 Şubat sevgiler günün idi kuşu kafeste ölü buluyor. Annemler bir çığlık sesi duyuyorlar evine koşuyorlar ki muhabbet kuşu ölmüş tabi ağlamasın üzülmesin diye kızıyorlar “aman kızım bir şey olmaz “falan teselli ediyorlar o zaman. Ben akşam işten eve geldim bana söylediler kuşun öldüğünü ben ondan farksız değildim ağladım nasıl böyle anlatamam sizlere. Allah rahmet eylesin rahmet çekti canı gelin Zeynebin bu arada.
Gurur tablosu meleğim benim. Allah rahmet eylesin
Hüzün dalına gözyaşımı ekledim konu konuyu açınca her ney sene
Babam lambayı aldı gitti biz balkonda onu izliyoruz. Baba seslendi: “kızım bu yavru ölmüş ne yazık ki yapacağım bir şey yok dedi” Oda çok üzüldü uzun bir süre kaldırım taşının üzerinde oturdu. Sanırım ağladı biz görmeyelim diye de gelmedi eve öylece kaldı saatlerce dışarıda.
Bense o yavruyu kurtara bilirdim diye kendimi yedim bitirdim. Çünkü tam tamına beş gündür o karga buralarda feryat figan ediyordu. Nerden bile bilirdim ki. Sonuçta hayvandır kim bilir kim anlar dilinden. Hüzün o kadar sardık ki ailece etrafımızı yığılıp kaldık koca külçeler gibi oturduğumuz yerde… sustum kâinatın aynası insana sustum çaresizliğime sustum………………………….:(((((((((((((((((((((((((((
ŞADİYE GÜRBÜZ(ZARALICAN)