- 1030 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOKEŞLİLİK
Bugün çok eşlilik yarın homosekssüellik !
Bugün bir bayan kalkıp çokeşliliğin yasal olması için gırtlağını yırtarsa, yarın kalkıp homoseksüelliğin de yasal olmasını savunur. Üstelik bu bayan “ben erkek olsam, çokeşli olurdum.” diyor. Acaba bu bayan farklı bir desen mi? Pes doğrusu!
Efendim islamda, bu bir zihniyet meselesidir, bir cinsiyet ve cinsellik meselesidir. Bu bir yaşam stilidir. Bu durum, yarınlarda kendisini daha değişik boyutlarda gösterebilir.
Bu islam köktendincilere bir mesaj da olabilir. Günümüzde devlete egemen olan aşırı köktendinciler bu taktiğe de başvurabilirler. Yani açıkça nüfus olarak yurdu ele geçirmek amaçları da olabilir.
Peki çok eşlilik fikri insanı hangi kapılara kadar götürür? Bunu düşünen var mı? Böyle bir zihniyetin toplumda yaratacağı ahlâkî boyutun nerelere varacağı da meçhuldur. Özellikle islam ülkesinde böyle zihniyetlerin türemesi de bir anlamda düşündücüdür. Bu nasıl bir ahlâkî yapıdır ki kalkıp bu tür fikirleri açıkça savunabiliyor? Peki çokeşlilikte adalet olur mu? Eşitlik olur mu? Bu da ayrı bir tartışma konusudur. Herkes varıp ayıklasın pirincin taşını!
Sibel Üresin’den bir eksiklik daha var. Bundan sonra eline bir megafon alsın İstanbul’un sokaklarını dolaşarak kadınları çok eşliliğe davet etsin. Bas bas bağırsın; hey Türk kadınları! duyduk duymadık demeyin, bundan sonra evlilikte serbestsiniz. Nasıl olsa beşe kadar yolunuz var. İsteyen istediği kocasını boşayabilir. Erkelere de; hey erkekler! siz de serbestsiniz. Karınıza hiç danışmadan başka bir kadınla veya kızla izin almadan evlenebilirsiniz. Nasıl olsa beşe kadar yolunuz var. Nasıl olsa dinimiz de bunu emrediyor; O halde ne duruyorsunuz?
Aslında Sibel Üresin, genel anlamda islam kadının ruh halini yansıtmıştır. Nasıl ki din, kadını ekin tarlası olarak görüyorsa, islam kadını da bunu kabullenmiştir. Onun açıklamalarından bu anlaşılıyor.
Devlet destekli diyanet işleri başkanlığının asırlardan beri yaptığı hatanın son tahlili günümüzde ürün vermeye başlamış durumdadır. Çokeşliliğin, toplumu hangi diyarın eşiğine getirdiğini de artık herkes anlamalıdır. Bunu bu kuruma hatırlatmakta yarar var.
24 Mayıs2011 tarihinde milliyet gazetesinde ‘‘çok eşlilik yasal olsun’’ başlığıyla şöyle yazıyor;
‘’Fatih ve Eyüp belediyesinin muhafazakâr aile danışmanı Sibel Üresin’den şok açıklama!
Fatih, Ümraniye, Bahçelievler, Eyüp gibi birçok belediye ve kurumlar için aile içi iletişim seminerleri veren Sibel Üresin, hem yaşam koçluğu, hem de aile ve evlilik danışmanlığı yapıyor.
Özellikle muhafazakâr kesim tarafından iyi tanınıyor. Başakşehir’de ofisi bulunan ve sivri çıkışlarıyla dikkat çeken Üresin, çokeşliliğin yasalaşması gerektiğini savunarak, “Zaten çokeşlilik var. Erkeklerin yüzde 85’i aldatıyor. Bu muhafazakâr kesimde ‘imam nikâhlı eş’, diğer kesimde ‘metres’ adını alıyor” diyor. 35 yaşındaki Üresin, çokeşliliğin neden yasalaşması gerektiğini anlattı:
‘Kadın ortada kalmaz’
“Erkek, bir başkasıyla imam nikâhı yapacağı zaman karısından izin almak zorunda değil. 4’üncü kadına kadar imam nikâhıyla evlenebilir. Ancak 2., 3. ve 4. eşler suistimal ediliyor. ‘Boş ol’ dendiği zaman kadın ortada kalıyor. Bu nedenle çokeşlilik yasalaşmalı. Yasanın çıkması demek, erkeğin malvarlığına ortak gelmesi demek. Çokeşlilik dinimizde var. Herkes yapamaz ama yapana ‘Niye yaptın?’ diyemezsiniz, şirke girer. Kuran’da var.”
‘Çokeşli olurdum’
“Zengin, kariyerli, parası olan ve cinsel gücü fazla olan erkek çokeşliliği seçebiliyor. Hiçbir kadın fakir bir adamın ikinci karısı olmaz. Erkek, daha cilveli, daha çok gülen, cinsel anlamda kendisini mutlu eden kadına koşuyor. Erkek olsam, çokeşli olurdum.”
‘Erkek için haklı arayış’
“Bir erkek, kadında arkadaşlık, cinsellik, annelik ve ev kadınlığı arar. Bu özellikleri taşımıyorsanız, eşiniz tarafından aldatılmaya hazır olmalısınız. Erkek için bu haklı bir arayıştır. Bir ayrılık yaşaması durumunda yaşayacaklarının tahlilini sağlıklı yapan bir kadın, bence çokeşliliği kurtuluş olarak görmelidir. Boşandığında kaybedecekleri, kazanacaklarından fazla olan kadın, kalmayı tercih ediyor. Çokeşlilikte asıl ağır fatura erkeğe çıkıyor. Madden ve manen zarara uğruyor. Açıkça çokeşli olduğunu itiraf edenleri alkışlıyorum ve kutluyorum.”
‘Çarpık ilişkileri önler’
“Erkek, eşleri arasında gerek maddi, gerekse manevi açıdan adaletli davranmalı. Erkek adaletsizlik yaparsa, kendi cehennemini hazırlamış olur. Örneğin Kanuni Sultan Süleyman, dizide adaleti sağlayamıyor. Çokeşlilik, toplumdaki çarpık ilişkileri ve kızların evde kalma sorunlarının ortadan kalkması noktasında da ciddi rol oynayacaktır.”
‘Kadın itaat eder’
“Dayak ve aldatma bana göre boşanma sebebi değil. Türkiye’deki kadınların yüzde 80’i dilinden dayak yiyor. Yatak odasında mutlu olmayan kadın, her durumda problemlidir. Muhafazakâr kesimde kadın evde daha süslü, daha şık. Ailede mutluluğun sağlanmasının bazı şartları var. Kadın kocasına itaat etmeli. Erkek de karısına Allah’ın emaneti olarak davranmalı.”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.