- 521 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HOKKABAZ
TESCİLLİ HOKKABAZ
El çabukluğu ile birtakım şaşırtıcı olaylar yapmayı meslek edinen kimseye Hokkabaz denir.
Mecazi anlamda ise, başkalarını aldatarak yalan dolanla iş gören demektir. Mecazi anlamda değerlendirirsek bazı şahsiyetlerin hokkabazlıkla kendini bir yerlere konumlandırmaya çalıştıklarına şahit oluruz. Bir yerlere tırmanma ihtirasları doruk noktasında. Her defasında çıkmaya çalıştıkları kayalardan düşüp ağızlarını ve burunlarını kırsalar da akıllanmazlar. Her seferinde ayağa kalkıp hiçbir şey olmamış gibi utanmadan sil baştan yapmaları tam bir değişmeceli anlamda hokkabazlıktır. Kanıtlanmış hokkabazlıkları vardır. Tescilli Hokkabaz…
MENFAAT
Çocuklarımızın geleceğini planlarken çocuklarımızın mutlu, başarılı, sağlıklı, inançlı yaşamasını arzularız ve bu uğurda elimizden geleni yapmaya çalışırız. Çocuğumuzun başına gelen bir problemi çözmek için canla başla çalışırız. Ders notu düşük olduğunda öğretmeni ile diyaloga geçeriz. Nedenlerini sorgularız. Haksızlığa uğradığını düşündüğümüzde hemen müdahale ederiz. Cebinde ki para çalındığında yine müdahaleci oluruz. Çocuğumuzun bir iş yerine yerleşmesi için gerekirse torpil yapmaya kadar elimizden ne gelirse yaparız. Evleneceği zaman en iyi eşi seçmesi hususunda duacı da oluruz yardımcıda. Ekonomik darlığında iyi kötüde olsa destek çıkarız. Hastalandığında ebeveyn olarak ölür ölür diriliriz… Çünkü o bizim canımızdır.
Bazı şeylerin hatırı için çocuğumuzun menfaatlerinden asla vazgeçmeyiz.
Çocuğumuz eleştirildiğinde hemen karşı tepki gösteririz,
Hele bir iftiraya uğrasa hemen müdahale ederiz.
Peki, bu ülke kimin? Bu millet kimin canı?
Milli Menfaatler unutuluyor, sanki.
Ülkemin coğrafi yapısını, etnik yapısını, örf ve adetlerini, gelenek ve göreneklerini, din ve mezhep farklıklarını, ekonomik yapısını, askeri gücünü, medyasını, üniversitelerini, kurumlarını, hükümetlerini, siyasi partilerini, hâkimlerini, savcılarını, çocuklarını, hammaddesini, enerjisini ve öteki her şeyini kucaklayan, her birini kendi çocuğumuz gibi gören gözler olmadığı müddetçe ezilmeye, parçalanmaya, başkalarının kuklası ve sömürüsü olmaya devam ederiz. ( Özelleştirme ile satılanlar, Açılım politikaları, PKK ile yapılan pazarlıklar, İki dillilik tartışmaları, bazı köşe yazarlarımızın bu ülkenin vatandaşı değilmiş gibi yazdıkları yazılar vb. ülkemde sıkıntı yaratan problemlerin varlığı, insanları gruplaştıran veya sınıflaştıran politikalar, Türbanı bir mesele yapıp ta ülkeyi bölmeye çalışanlar, halkını siyasi kimliğine ve mezhebine göre ayıranlar !.. vb…)
Bir alıntı yapalım, kopyala yapıştır yöntemi ile.
Amerika’nın dış politikasını üç madde ile belirleyelim;
1.EĞER, BİR ÜLKE BİZİM İÇİN HAMMADDE KAYNAĞI DURUMUNDA İSE,
2.VEYA VAZGEÇİLEMEZ PAZARIMIZ İSE,
3.VEYA HAMMADDE KAYNAKLARIMIZ İLE PAZARLARIMIZI KORUYACAK ASKERİ GÜCÜMÜZE KATKIDA BULUNUYORSA, O ÜLKE BİZİM İÇİN DOSTTUR.
Bu üç ölçütten en az birisini bile karşılamıyorsa, o ülke bizim için hiçbir şey değildir.
Eğer, bir ülke; hammadde kaynaklarımızdan, vazgeçilemez pazarlarımızdan ve askeri gücümüzden herhangi birisine tehdit durumundaysa, o ülke bizim için düşmandır.
Çocuğumuzu koruyalım… Ülkemde bir değil birçok oyunlar oynanmakta…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.