- 2767 Okunma
- 22 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Kadın...!
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
-Kendisiyle sevişen bir kadının mırıldanmaları-
Mayıs rüzgarları şehrin çardakları üzerinde eserken usul usul, yatak odasına süzen güneşin rahatsız edici ışınları Bahar’ı yatağında rahatsız etmişti. Gözlerini açmaya çalışırken, ellerinden yardım alıyordu. Gözlerinde ki çapakları alıp, komidinin üzerinde duran peçeteye koyup, üzerinde ki yazlık yorganı bacaklarıyla itivermişti.
Hızlı bir şekilde bugün hazırlanmasına gerek yoktu. Her şeyi sindire sindire yapabilmeliydi. Sabahları genellikle bu kadaar mahmur olmazdı. İşe gitme konusunda acele ettiği için, üzerinde ki yatak bitkinliği hemen geçiverirdi. Bir kahve ile de kahvaltısını yapıp, işine giderdi. Ama bugün, diğer günlerden farklıydı. Yapacağı her şeyi farkında olarak yavaşça yapmalıydı.
Bahar bakımlı bir kadındı. Gün içinde makyajı asla bozulmazdı. Saçlarının da dağıldığı nadirdi. İpeksi siyah saçlarına bakımı muazzam bir şekildeydi. Cildinin de kolay kolay makyaj hatası yüzünden parladığına da kimse şahit olmamıştı. Sabahları mümkün olduğu kadar erkenden hazırlanabilmek için çoğu işini akşamdan hazırlardı. Bunu, yeni güne başlamak için avantaj olarak görüyordu. Genellikle saçlarını akşamdan yıkardı. Akşamları da yatmadan kıyafetlerini dener, sabah erkenden bir de kıyafet seçme telaşı içine düşmezdi. Planlı bir kadındı. Ayrıca gardolabında 7 çantası ve 10 çift ayakkabısı vardı. Çoğu zaman bunları da kıyafete göre seçmesi zor oluyordu, ama akşamdan bu işini de hallediyordu. Hatta sabah duş alacakken kullanacağı duş jelini ve vücut losyonunu dahi baş aşağı çevirip, sabah daha rahat kullanması için kendisine yardımcı oluyordu.
Manikür ihtiyacınıda kuaförü Orçun çok güzel bir hizmet ile karşılayabiliyordu. Arada sırada bakımlı tırnaklarınada akşamdan oje sürmeyi adet edinmişti. Ne kadar hızlı kuruyan ojeler dahi olsa, onlarında tam olarak kuruması için belli bir vakte ihtiyaçı vardı. Bu arada parmaklarını da kullanamadığı için çoğu işim yarım kalabiliyordu. Akşamları yemekten sonra televizyonda dizisini izlerken, ojesini de sürer, kanepede otururken ojesinin hem kurumasını bekler hem de dizisini de kaçırmadan izlerdi. Eğer ki canı parmaklarına oje sürmek istemiyorsa, sabah duş aldıktan sonra sadece bir cila sürüp işine gidiyordu.
Ama dünden hiçbir şey hazır etmemişti. Bugün her şeyi baştan ve yavaş yavaş yapacaktı. Üzerindeki asudelik ile beraber içinde harp eden duyguların mola verdiği anlaşılıyordu. Saçlarını yıkadıktan sonra, sol eliyle saçlarını havaya kaldırıp soğuk suyun aktığı fıskiye ile bedeninin diri olmasını için duşakabin içinde garip hareketler yapmaya başlamıştı. Kendi kendine gülüyordu. Soğuk su bedenine her değişte, dişlerinde acayip bir üşütme hissediyordu. Yeteri kadar soğuk suyu açtık tuttuktan sonra, musluğu kapatıp, sol eliyle tuttuğu saçlarını tekrar özgür bırakmıştı. Saçları istediği uzunluktaydı ve saçlarını her bayan gibi çok seviyordu. Islak saçlarının omzuna değişlerdeki hafif irkilmeleri mavi yanık bir türkü ile anlatır gibi, fayansların üzerinde ki buharların üzerine ismini yazıyordu: ‘ B A H A R ‘
Acelesi yoktu hiçbir şeyin. Kuaföre gidip su dalgası yaptırabilirdi, ama evde de saçlarını güzel bir hale getirmeyi becerebiliyordu. Islak saçlarını birkaç santimlik tutamlara ayırıp parmağı ile bu tutamları sarıp, Kuaförü Orçun’dan aldığı pense ile tutturuvermişti. Banyo’da üzerinde ki bornoz iyicene suyu emmiş iken, eline aldığı dozajı düşük bir sprey yardımı ile bu şekilleri kalıcı hale getirivermişti. Gerçektende işini ustaca yapmıştı.
Hiçbir şeyi aceleye getirmek istemiyordu. Aceleyle giyip de kaçan naylon çoraplarının acısını çıkartır gibi, ince parlak ten rengi çorabını yavaş yavaş giymeye başlamıştı. Çok sakindi. En sevdiği arkadaşı Elif’e de telefon açıp,konuşmaya devam ederken de mutfağa gidip kendisine kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Kahvaltı olarak Speacial K. kullandığı için, sadece soğuk sütü bozdolabından çıkartıp, derin tabağa döktükten sonra, Speacial K.’nın kutusundanda usulce özel karışımı kıvılcım kıvılcım dökmeye başlamıştı. Kahvaltısını bitirdikten sonra yatak odasına tekrar giderken, koridorda ki portmantoda kendini görünce gülüvermişti.
Komik bir hali vardı. Yarı çıplak bir halde kendisini aynada görmesi, ona yıllar öncesi yaşadıklarını hatırlatmıştı tekrardan. Ayna karşısında garip hareketleri ile sessiz bir monolog resmi çiziveriyordu. Neye saygısı kalmıştı ki bu mükemmel kadının, kime artık iyimser şekilde bakabiliyordu ki! Eskileri anmaktan sıkılan bir yüreği vardı. Kalbin içinden gelenlerin huzur verici olduğunu biliyordu. Bir ara mükemmel kadın olayını abartıp, iş çıkışı ney ve Osmanlıca kurslarına dahi gidivermişti. Ama çeşitli zorluklarından dolayı bu kursları da bırakmak zorunda kalmıştı.
Her gün kumaş eteği ve ipek gömleği ile işyerine gitme mecburiyeti bulunan Bahar, bu kez aynı mecburiyetten uzak da, rahatça giyinebilecekti. Tekrardan yatak odasına geldiğinde manasızca bir iş yaptığını hissetmeye başladı. Tatlı pembe çiçekleri ile desenli pamuklu eteğini giymek istiyordu. Güzel bir bahar günü bu eteğinin altından çorap giymenin ne kadar da mantıklı olup olmadığı hakkında düşünmeye başlamıştı.
Çorabı usulce çıkarmaya başlamıştı. Gevşemesinde herhangi bir artış olmaması içinde hareketlerini yavaş adımlar ile devam ettiriyordu. O sırada altına giyeceği eteği belirlemişti, ancak ‘üstüme ne giyeceğim’ diye kendi kendine sorgulamaya başlamıştı. Kısa kollu pembe bir body’si vardı ve onu giyince daha güzel görüneceğini düşünmeye başlamıştı.
Aynanın karşısında kendisini görünce şaşırmıştı ilkin. 18 yaşında genç bir kızın heyecanında pembe düşlere yolculuk yapar gibiydi. Üstü ve altı uyum içerisindeydi. Göğüs hizasına kadar düşüveren lüle lüle saçlarıda gözlerinin ışıldamasını arttırıvermişti. Seviyordu kendini.
Artık dışarı çıkmak için hazırdı. Yeni bir gün daha doğmuşken şehrin her sokağına, 1.5 saati bulan hazırlığı ile beraber gözleri kurşun ağırlığında açılıvermişti boş şişelerinin ardısıra. Asansörden -1 yazan butona basıp, aynada tekrar kendisine bakmaya başlamıştı. Bu güzelliği tekrardan aynadan görmek, kahverengi gözleri için bir şerefti. Gülümseyiveriyordu tekrardan. Rüzgar gibi esen kısa bir yolculuğun ardından asansörden inip spor arabasına doğru yürümeye başlamıştı. Ayakları yalvarır gibiydi geri dönmesi için. Anlamsız bir gülüş daha atıverdi bu adımlarının ardı sıra.
Kalp şeklindeki beyaz cüzdanın içerisinden arabasının anahtarını çıkarıp araba kilidini açıvermişti. Arabasında bıraktığı sigarasına bakıp gülümseyivermişti. Bugün bu zıkkımdan içmeyecekti. İnci dişlerine çoğu zamanda acıyordu. Her 2 ayda bir dişçisine gördündüğü için, gerekli talimatları diş doktorundan rahatça alabiliyordu.
Bahar güneş gözlüklerinide taktığı anda, kendini iyicene gençleşmiş hissediyordu. Radyodan herhangi bir frekansı açıp, ilk geleni dinleyeceğim diye, uzunca düğmeye basıp rastgele bir anda bırakıvermişti.
Şarkı daha yeni başlıyordu. Arabasının motor sesine eşlik eder gibiydi şarkı:
- ’ Sigaranın dumanı, yoktu yarin imanı.’
Bahar’da bu şarkı gibi yeniden başlayacağını bilmiyordu hayata. 3. vitese araba çoktan geçmişti bile.
...
YORUMLAR
Çok güzel yazılmış kusuru olmıyan güzel yorumlanmış erkek gözünde adan z ye tüm işleniş kadına ,yada Bahara dair.Fakat bu kadar güzel gözlemi olan bey demek bu Baharın özeline evinin en dip köşesine girip çıkabilen biri ki bu kadar net herşeyi ifade etmiş yasaksız biri demek..))
Kadin mirildanmalari, ince ince islenmis güzel bir anlatim, anlatim ustaligi ile de gercekten gözlerde parliyor
lakin anlatilan kadin Bahar mi ? Damla mi?
-Bahar bakımlı bir kadındı." gibi baslarken yazi
sonralarda;
" Her gün kumaş eteği ve ipek gömleği ile işyerine gitme mecburiyeti bulunan Damla, bu kez aynı mecburiyetten uzak da, rahatça giyinebilecekti." ...gibi devam ediyor ve o isim ile bitiyor, yanlis mi okudum yoksa bir yanlislik mi olmus isimde.
Her ne ise...
bence cok güzel anlatimli bir yazi, güne fazlasiyla yakisan.
Cok cok tebriklerimle.
saygilar
HakkınSesi
bilmiyorum...
Çok teşekkür ederim..
Selamlar Gurbete Can-u Gönükden efendim...
HakkınSesi
Rabbimin emanetine aitsin daima..
Hürmetle..
HakkınSesi
Melekleri unutmak olur mu?:.
WHİTE ANGEL ablacım...
sağlıcakla ve duayla kalınız...
iki kez okudum
ve
ayakkabıların çantaların ve vs lerinden ötürü baharı takdir ettim
bayağı tutumluymuş:)
cancazım
sen yaz izi kalsın:)
tebrikledim
selamlar:)
HakkınSesi
Teşekkürler yüreğim:))
Hürmetle...
HakkınSesi
Kendini üzme hiç emi...
Hürmetle...
nazlı_cicegim
HakkınSesi
Sizi görmek çok güzel..yaşamak içinde hem de..
Selam ve dua ile ...
Güne gelmeyi yakışıyor yazıların. Tebrik ederim. Başarılarının devamını dilerim. Selamlar.
HakkınSesi
Teşekkür ettim hürmetle ablacım..
Sağlıcakla..
Aysel AKSÜMER
sayın yazar, çokça tebrik bırakıyorum
kutladım, hürmetler
daim olsun inşllh
eyvallah..
HakkınSesi
Rahmetin bolsun Yaradandan...
Hürmetle...
Kutlayayım dedim.Üçüncü vites işe yaramış anlaşılan:)
Tebrikler daimi başarılar yazarım:)
HakkınSesi
Kutluyorum seni yazar...
Hem seçki için, hem de bu koca yazıda sadece bir tanecik harf hatası gördüğüm için...
Harika bir anlatım...
HakkınSesi
Size bakıyor sultanca:)
Teşekkür ettim ziyadesiyle..
İnşallah, burada siz de dahil bütün yazarları okudukça gelişiyoruz az çok..
Hürmetle..
Aynur Engindeniz
Bunlar ciddi düşüncelerim ayrıca, güldüğüme bakma.
Seçki bana ithafen yazıldı evet, hayatımda ilk defa biri beni düşünerek yazı yazdı. Nasıl mutlu olmam...Sultan bir çılgın, bir hüzünlü bir pamuk kardeş işte...
İkinizi de tebrik ediyorum.
HakkınSesi
Ama kurtardı paçayı üçkağat..
Teşekkür ederim efendim...
Hürmetle; dua ile kalınız..
mırıldanlamalrın ayrıntıları cümlelerin yaşam durağında düşündürdü beni...
seni okumak hep ayrıcalık biliyorsun çocuk!
tebrik ediyorum...
HakkınSesi
Teşekkür ettim ziyadesiyle..
Hürmetle..
Mehtap ALTAN
hem yüreğini hem kalemini büyütüyor gözümde...
HakkınSesi
Çok teşekkürler..
Kadına dair ne çok ayrıntı var yazıda...''Kuaföre gidip su dalgası yaptırabilirdi,''
Bir çok erkek kadının değişen saç rengini bile farketmezken bu kadar ayrıntı şaşırtıcı...
Buda yazarın iyi bir gözlemci olduğunu gösteriyor...Akıcı merak uyandırıcı bir yazıydı...
Kutlarım sevgiler saygılar...
Seyran Tankuş
HakkınSesi
HakkınSesi
Düşlerimizi bilyelerimizi attığımızda kırdık diyormuşum:)
eyvAllah...
Anlatım iyi bir izlenimden sonra ortaya çıkmış gözüküyor.En ince ayrıntılar kaçırılmamış bilhassa işlenmiş .Kutlarım kalemini .Ayrıca bekliyorum devamını.3.vites ve şarkı kimbilir nerelere götürecek güzel hatunu ve bizleri:)
HakkınSesi
Devamı konusunda şüphe edilebilir:)