- 629 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Heybeliada Günü
Sabahın kör vakti, kargalar henüz uyanmamışken döküldük yollara.. Bir okul gezisi. Hepimiz ergen, hepimiz yeni yetme o zamanlar. Şimdileri adam olma çalışmalarında olan arkadaşlarımla birlikte dolu dolu bir gün geçirdik Heybeliada’nın yeşilinde, mavisinde. Yorucu bir vapur yolculuğu ardından, cıvıl cıvıl bir sahilde bulduk kendimizi. Birer dağcı gibi, Adanın en tepesine tırmanmaya başladık. Yolda gördüğümüz bisikletçi amcalardan birer bisiklet kiralayıverdik, akıl ya sanki bisikleti başkası sürecek. Bisiklet sürerken dahada yorulacağımızı tahmin edemedik tabii. Tırman dur en tepeye kadar. Düz bir alan bulduk kendimize. Hem piknik hem deniz. Akşama kadar bisikletlerin üstünden atların sırtından inmedik. Arada kaçarak denize girmelerimiz de cabası. Kalelere gitmeler, atlara binmeler, fayton gezileri. Dolu dolu bir günün ardından, hepimiz bitap düşmüştük. Otobüste herkes uyuklamaya başladı tabi. Evlere dağıldığımızda saat 22.00’ı geçiyordu. Ama gerçek şuydu ki hiç kimse o güzelliği bırakıpta evine dönmek istemedi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.