Gel amca gel
Sokakların toz-toprak olduğu bu yaz döneminde ayakkabımdan çok bağcıklarım çile çekiyor. Hadi ayakkabılar neysede konuya bağcık tarafından bakınca, çokta memnun olmadığını görüyoruz, hatta işitiyoruz. Bu aralar kulaklarım çok çınlıyor. -Çok gerçekçi ve Dıııııtsız…-
O günlerden bir gündü işte ve bağcıklarım yine yerleri süpürüyordu. Tam düşüyordum ki o’ son adımı atmadım. - Atsam yerdeyim - Bir kaç saniye duraksadım ve yüzümü anlamsız bir hüzün kapladı.- dokunsanız Facebook’ta Cemal Süreyya şiiri paylaşacağım. Gerisini sizi düşünün artık -
O sırada apartmanının tekinden füze atıldığına şahit oldum.
“Selma’nın kıyafetleri çok hoş olmuş” diyen bir ablanın menziline girmişim, haberim yok… Tomahawk sırasıyla çekiç, örs ve üzengime çarptı. -Ahh-
Bu saldırı çok uzun sürmedi ” Bağcıklara bak! ıyyy ” zihniyeti içerisinde son bir bakış daha atıp evin içine kaçtı çılgınlar gibi.
Benim durumum ise farklıydı. Sırtımdaki 3.5 kiloluk laptopu bir fil gibi taşırken, eğilmek gerçekten ızdırap verici bir histi, emin olun.
-Hadi bakalım Evren, yükünü oraya bırak ve yenisi için bekle- Bir afrikalı atasözü . Eksik kalmasın!
Peki arkandan sinsice yaklaşan kişilere ne demeli? İşaret parmağımı ayakkabımın üstüne rastgele bir şekilde yerleştirdiğim esnada -hi hum- efektini duyar gibiydim.
Bir anda olduğunuz yerden kalkmakla, durumu idare etmek arasında kalırsınız ya öyle bir şey benimkisi. 2. şıkkı tercih ettim ve ayağa kalktım. Daha sonra çevremi radar misali süzmeye başladım. Üzengim “Selma” diye çınlamıyordu. -güzel-
Üniversiteye yaklaşık 48 dakika 12 saniye kadar geç kalmıştım; aldırmadım ve yavaş yavaş yürümeye devam ettim. Gözüm bir süre daha Selmayı aradı. Evet, gitmişti gerçekten. Kulaklığımı taktım ve müzik dinlemeye devam ettim.
Bağcıklarım, kendi kendine çözülmek için en güzel zamanı bulmuştu. “of” derken yanaklarımın şiştiğini hatırlıyorum. O şekil, yarım-yamalak bir şekilde bindim metroya…
İnsanların bağcıklarıma bakmamalarını sağlayabilirdim.-güç içinde- Herkesle göz teması kurmaya başladım. Tabi çoğu ilgilenmedi bile ve manzaraya doğru bakmaya devam ettiler.- ne manzara ne manzara -
Bu esnada gözleri açık bir şekilde uyuyabilen teyzelerin yanı başımda olduğunu hissettim. -Zzzz - Metro ilerledikçe bağcıklarımın üstüne basmayan bir tek kişi bile kalmamıştı. “Gel amca gel, burada boş bir bacık var, basabilirsin”. Gereksiz bir şekilde ilgi odağı haline gelmiştim… Şaka
O değilde sırtımdaki çantayı Selma’nın evinin önünde unuttum, iyimi… Ah bağcıklar yaktın beni!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.