-Aşkım saat kaçta çıkalım ? Konser Avrupa yakasında.
-Aman ya acele etmeye gerek yok ! Daha çok erken, hem hangi konsere gideceğiz? Biletlere baktın mı?

- Hiç bakmadım. Anneme sormadım bile, boşver! Hangi konser olursa olsun, farketmez.

-Doğru, biz nasılsa eğlenmeye gideceğiz.

-Annem ve babamın iyi ki işleri çıktı. Onlar gelemeyecekler.

-Acaba rock konseri mi?

-Boşver dedim ya. Şimdi çantamın dibinde bir yerde. Tek bildiğim Beşiktaş Fulya Sanat’ta .

Kız arkadaşım gelecekti benimle ama annemler olmadığına göre seninle gideceğim. İnanamıyorum buna. Sen ve ben ikimiz.

- Sen yanımdayken nereye olsa giderim. Hangi konser olursa olsun. Hiç farketmez ama kıpır kıpır bir konser olsa keşke .

-Annemler nasılsa evde yoklar arabası da bize kaldı üstelik anahtarlar ortada. Demek ki babamın arabasını almışlar.

- Süper! Süper! Bize yeni bir eğlence çıktı...

-Ama çıksak artık ! Araba yeni , üstelik acemiyim, sen kullansan...

-Tamam! Aşkım, biliyorsun erkekler daima bayanlardan daha iyi kullanırlar. Ben seve seve kullanırım.

-Babamın işi çıksa de keşke gelemesinler diye dua ediyordum. Bak kalbim çok temiz.. Fırsat elimize geçti, tadını çıkalım. Açarız müzik setini gümbür gümbür..

-Belki Tarkan konseridir.

-Aaaaa ...Ama az önce söyledin ya önemi olmadığını. Başbaşa olacağız , uğraştırma beni.

Orada öğreniriz.

-Karnım açıktı. Aşkım önce bir yerde yemek yesek.

-Yemek var pasta bile var. Annem yemek yapmayı çok sever.

-Haydi yemek partisine . Aaaaa... İçki var mı?

-Olmaz mı ? Şarap var. Hangisini açalım?

-Kırmızı olsun. Ohhh...Romantik takılırız.

-Aşkım , sen masayı hazırla. Ben de yemekleri ısıtırım..

Ne masası ya, tepsilere koyalım, şarapları da şişeden içeriz. Bulaşık filan çıkmaz.

-Ne akıllısın Ahmet. Benim annem düzen hastasıdır.

-Annen çok iyi ahçı. Benim annem hiç yemek yapmaz hep dışarıda yeriz. Babam da çok geç gelir.

-Benim babam erkenden gelir. 19 yaşımdayım ama gözü hep üzerimde.

Bıktım artık. Sana çok özeniyorum.

-Hadi aşkım! Hazırsan çıkalım artık. Nasılsa masa toplamayacağız.

-Müzik cd lerini unutmayalım.

Ve iki aşık yola çıkarlar.

-Ahmet şu arabayı yavaş kullansan. İçkiliyiz valllahi annem beni parçalar.

-Aşkım yavaş gidiyorum. Bak 180 km hız yapıyorum.

- Yavaşla artık. Yoksa inerim bak araba yeni.

-Tamam. Tamam ne kıymetli arabaymış bu.

-Az kaldı gelmek üzereyiz. Aaaaa eyvvah! Trafik polisleri, yandık.

-Polis amcaaaaaaaaaaaa...Yapma ! Ver ehliyetimi, içki içmem ben. Yavaş kullanırım ,hız bile yapmam...

Ve aşıklar cezayı öderler, keyifleri kaçmıştır.

Taksiye binerler.

-Bas , bas, bas. Abiciğim ben basamadım sen bastır! Ne ehliyat kaldı, ne karizma, ne para.

Ne yapacağım şimdi ?

-A ...Ahmet beni dinlemedin. Şimdi sızlanmayı bırak, dua et birine çarpmadın.

-Gençler geçmiş olsun konuşmalarınızdan anladım ki ehliyet gitmiş. Bir daha içkili araba kullanmayın çoçuklar. Başınızı derde sokmayın. Bu devrin gençleri çok sorumsuz çok. Şimdi konuşursam canınızı sıkarım çoçuklar. Ama konuşacağım. Bizim zamanımızda ne araba ne böyle sorumsuz davranışlar vardı. Üstelik çalışır aileye katkıda bulunurduk. Ana babalarınızda da suç var. Kusura bakmayın ama gençlık fazla serbest..Canınızı sıktım galiba . Tamam sustum...


-Offfff...ya annemin arabasını da bağladılar.

-Aşkım üzülme babam yarın halleder , merak etme benim babam çok güçlü her şeyi halleder.

-Tamam! Ahmet tamam!

Aşıklar konser solonuna gelirler.

-Bakalım hangi şarkıcı çıkacak.?

-İnşallah Tarkan ya da ...

Ahmet’le Aşkım bilet kontrolunden geçerler ve yerlerine otururlar.

-Şimdi sana sarılayım. Aşkım, seni seviyorum.

-Ben de, ben de....

- Ahmet ! Salon dinazorlarla dolu baksana. Bu Tarkan konseri olamaz. Bak şu bilete artık kimin konserİ?

- Konser başladı bile. Söylediğim gibi Tarkan değil, Franz Lıszt...

-Belliydi zaten annemlerin Tarkan’a gidecek halleri yok.

-Neyse ya! Sen bana sarıl , ben sana.

-Piyano yerine şöyle bir elektro gtar olsaydı ya..Ya da keman...

-Y a bırak boşver ! Sen kadının ellerine bak tuşlara nasıl da dokunuyor.

-Aaaaaaaaaaa... Tanrım!

Ne oldu yine?

-Annemlerr!!!!! İmdat yandım bennnnn....

( Şimdiki bazı gençlik çok hızlı yaşıyor hem kafasına göre...Bu zamanda çoçuk eğitmek çok zor... )

CANAN DEMİREL