Aşk ,Her Şeye Her Şey Olmaktır
hayrettin taylan
Ünlü Aşk Yamacısı Mir Aşıkettin ‘in Yeri-6
-Dimağsal bir dünün düşündeyim. T/adın kaldı aşk kentimde.
-Gidemem ben senden. En sevdiğim yemeğin can lezzetisin.
Y/ağsız yemeklerin ruh sıcağında piştin yadıma. Can ateşiyle aşk ateşinin sıcağından arınma bir huzurun kalmış haliyim.
Yüreğimin sahiline açtın restaurantını. Sakın annenden kalma en kolay yemeğin “erişte” olmasın yar…
-Ben kedime pişen ermişim gayrı. “Eriştelerin “ bir başka ben yapmaz beni. Sarma ve sarmaların varsa hiç gitmeyeyim senden.
-Yeniden sar beni. Yeniden kaynat beni s/arma sarma.
Ay ile çiçeğin gözyaşlarıyla kaynat beni. Yıllardır dönüşün için kavruldum hala çiğsin dediler.Hala kavur dediler.
Ben çocuk muyum aşkım. Püskevitim nerde?
-Bana Püskevit alsana.Çifte kavrulmuş olsun.Çift oluşumuzun kavruluşunu ekle.
-Sakın bana “püskevit çocuğu “ deme. Ben ki Ana/dolu bağrında büyüdüm. Bağrıma kadar, ağrıma kadar, çağrıma ve senli aşkıma kadar aydın bir köroğluyum.
“Köroğlu der tepelerden bakarım
Gözlerimden kanlı yaşlar dökerim
Bunca yıldır hasretini çekerim
Yarim sensin kal’am sensin ey dilberim “
Senli iklimlerin güzel yiyecekler karışımıyım. Kereviz, bamya,pırasa,karnabahar sevmediğimi ezberlemiş olmalısın.Ispanağı da ekle.Ama gizlice yaptığın ıspanaklı böreği sonradan fark etmek şartıyla yiyebilirim.
-Dedim ya aşk sevilmeyen yemeklere benzer. Platonik aşk gibidir,sevmediğin yemekler. Tutku gibidir en sevdiğin yemekler.
-Sarma, mercimek köftesi, musakka, etli yemekler,balık, dolma,ızgaralar… İşte dedim ya aşk da böyle bir şey. En sevileni istemektir, en aşinalığa koşmaktır.
-İçimizdeki açlıklardır aşk. İçsel sevilerin açlığı, duygusal boşluk, özsel isteniş ve sevilme, beğenilme, bağlanma algısıyla kendi iç mihenklerimizin denklemine uygun birisini aramak, bulmak ona pay veya payda olup yaşama felsefesidir aşk.
-İççocuğun duyusal açlığı, eşruhu arama meyliyle başlar. Ve aşka karışmak böyle başlar. İç çocuk büyür, eşruhunu arar.
-Eşruhluluk, içsel doyumların hissiyat kanalına karışır.Bilinç ile bilinçaltı arasında bağıl etmenler oluşur.Ve başlar açlık.Özünü aramakla,aşkını arama denkleminedir aşk…
- İçsel maceradır, dominodur” ziggurattır ” ,çok bilinmeyen denklemin çözümüdür aşk…
Birlikte yaşama alışma resmini yaparız.Birlikte paylaşma denizini oluştururuz. Gözyaşları da dahil akar.
-Birlikte içsel huzurun yakalama çabasıdır yaşadıklarımız.
En önemlisi şehveti doyumların aklandığı, aktığı, beslendiği, doyurulduğu içsel maceradır aşk.
-Elde var elde edemediklerimiz. Doyumsal bir besleniştir arayışımız.
Sarmayı özlemekten ötedir sana olan sarılışı özlemek.Sarmayı her yerde yiyebilirsin. Senin dışında birine de sarılabilirim.
-Gel gör ki sarma ile başkasına sarılmak aynı şey değil. Aynı tat ile aynı ruh tadını yakalayamasınız.
-Aşk işte ruhsal tadı yakalamaktır. En kötü tavırlarını bile olumlu görmeye alışmaktır.Her şeyine alışmaktır, zamanla birbirine benzemektir.Benzeyip benzer şeyleri yakalama sürecidir.
-
Onunla kalakalmaktır ömrün her zerresinde.Hüzün ile mutluluk arasındaki uçurumlarda yaşamaktır aslı olan. Aşk hüzün ile mutluluğun karışımıdır. İçsel açlığın temel direği nefsidir. Nefis tezkiyesinin en güçlü bağlarından biri de şehveti isteyiştir.
-Biz işte en büyük nefsi olan bu duyguya beynimiz, istemlerimiz kodlamıştır. İçsel bir kopuşun dışsal resmidir arayışlarımız.
-İşte bu yüzden hala tadındayım,hala adındayım.Hala kara bahtımın adasındayım.Kıyılarındaki içsel yolculuğa geldim. Sensiz yaşamak
Issız bir adaya düşmek gibidir.Haz, naz, niyaz, bekleyiş, isteyiş, nefsin en istendiği olguya bağıl ve bağlı kalma arayışıdır seni unutamayışım.
-Egolarla, eşruhun kurduğu bu mucizevi münzevi, içsel, derin bu yakarışa çözülmüş denklem olmaktır senli istemlerim.
-Sen dengimdin, ruhumun aynası, eşruhumun denizi, arayışlarımın en güzel atlasıydın. Her şeyime her şeydin Dilnaz. İşte bu da aşkın son özetiydi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.