BİZ AYRILAMAYIZ 18. BÖLÜM
"Derdim olduğunu düşünme emi" diyerek kalkıp sofrayı toplamaya başladı.
"Kızım ben toplarım; haydi sen giyin git Elif lere."
"Olsun anam; hiç olmazsa birazcık yardım edeyim." İşi bitince odasına girip
yatağını topladı. üzerine güzel bir kazak pantolon giydi.Yine kendine yakışan bir mont ve uygun çizmeler...Kıyafeti Zeyneb e çok yakışmıştı.Montunun renginde ki beresini de takıp fotoğraf makinasını da yanına aldı.
"Emine Anne ben gidiyorum. Bir istediğin var mı?"
"Yok kızım."
Şehirden aldığı gofret, çikolata kutularından aldı.Dışarısı çok soğuktu.Kar hafiflemişti ama genede yağıyordu.
Elifler e vardığında ; Zeyneb i gören hepsi yanına koşmuştu.Bir gün önce olanları duymuşlar hep dua ediyorlardı.
Genç kız gülümsedi "Önemli değil; ben sadece elimden geleni yaptım." Sonra
elindeki yiyecek paketlerini çocuklara verdi. Çok sevinmişlerdi.
Zeynep çok mutlu olmuştu. Biraz oturup "Bana müsaade dolaşacağım.Yine gelirim."
Elif iyice toparlamıştı ona da" Kendine iyi bak!" diye tembihleyip oradan ayrıldı.
Kar diz boyu ve çok güzel manzaralar vardı. Dere kenarlarında dolaşıp resimler çekerken ; arada rastladığı birkaç köylüyle sohbet etti.
Epeyce gezinmiş ve üşüdüğünü anlayınca sağlık ocağına gidip kapıyı çaldı. "Gelebilir miyim?"
Ayşe ayağa kalktı "Ge...l gel..." Sema Hanım da vardı içeride.
"Ufff...! dondum." diye sobanın yanına gidip ısındı. Üstü başı kar içindeydi.
"Nerelerdeydin?" diye sordu Kamil Bey.
"Dolaştım biraz... Resimler çektim. Ama üşüdüğümü anlayınca saate baktım.Tam iki saat gezmişim. Amam Allahım nasıl da geçmiş zaman dedim."
"İki saat mi? İyi ki donmadın." Diyen Lale ydi.
Sema Hanım hiç konuşmadan öyle bakmıştı.
Lale" Çayımız var; içer misin ?"
"Evet içerim. İçim ısınsın."Bir sandalyeye oturdu.
Sema ile göz göze geldi. Gülümsedi" Nasılsın; alıştın mı? diye sordu.
"İyi" dedi.
Zeynep" Ali Bey i göremedim; neredeki?"
Lale" Bilmiyoruz. Ya dışarı çıktı ya da kahvede birilerine takıldı."
Lale ikinci çayları dolduruyordu.
Kamil Doktor" Elif e gittin mi? Durumu nasıl?" diye sordu.
"Evet gittim. çok iyi maşallah; atlattı sayılır."
Ayşe Ya Zeynep hanım küçük kız nasıl; iyileşecek mi?"
"Evet o da atlattı. İyileşecek ama; gitmeseydi biraz zordu. Çünkü ilerlemiş.Doktor Baba
burada bir tarama yapsanız. Bakalım; hastalıktan başka var mı? Sizde bilirsiniz bulaşıcı."
"Evet bende düşündüm onu; yarın bütün çocukları çağırıp bakmayı düşünüyorum. O çocuk nedenve nasıl hasta oldu?"
"Çok iyi olur" dedi Zeynep te.
Kamil Doktor uzunca Zeyneb e baktı.Çok güzel ve alımlıydı.Kıyafeti de pek yakışmıştı.
Onun kendini süzdüğünü farkedince gülümsedi "Hayırdır "diye laf attı.
" Kızın hastalığını sen nasıl anladın? Doğrusu merak ettim."
"Anlaşılmaz gibi değildi ki; boğazları kızarmış ve iltihaplıydı."
"İyi de bunu her kes bilemez. Bir ip ucu yok mu?"
"Yok... çözün bilmeceyi."
Ayşe" Bilmece sen misin? Peki nasıl çözeceğiz?" Deyince hepsi güldü.
Zeynep Ayşe ye döndü" Sen doğuma giderken beni unutma" diye hatırlattı.
"Unutmam; en azından dikiş olursa atmak derdim olmaz. Sen atarsın."
"Ya sen hiç atmadın mı?"
"Yok hiç yapmadım."
"Peki dikiş gerektiğinde ne oluyor?"
"Hiççç... öyle kaynıyor dikiş atmıyoruz."
"Olmaz; çok yanlış."
"Ne yapalım öyle işte."
"Siz bunları okulda öğrenmediniz mi*"
"Gördük; öğrettiler ama... yapamadım. Okulda da, şimdi de."
"Ama yapman lazım. Madem ki bu mesleği seçtin her şeyi öğrenmen lazım."
Zeynep" Artık gitsem" derken kapı açıldı.Ali Doktor gelmişti.Zeyneb i görünce
"Aferin biz onu arayalım; o burada çay keyfi yapıyor. Dondum ya" diye sobanın yanına geçti.
" Beni niye aradın ki?"
Hiç hatırını sorayım dedim
"Emine Anne Elif e gitti dedi. Oraya baktım; dolaşacak; dağlara gitti dediler.Heryeri aradım yosun.Meğer sen buraya gelmişsin." Burnu,yüzü soğuktan kızarmış; komik olmuştu.
Zeynep gülerek "Akılsız başın çilesini ayaklar çekermiş; ama galiba senin burnun çekmiş. Baksana nasılda morarmış."
Ali ellerini oğuşturup " Bir de gülüyorsun; alacağın olsun senin."
"Ayşe Ali Bey e bir bardak çay verir misin. Çok üşümüş" deyince...O ise kızgın bir havaya girdi.Bu haline hepsi güldüler.
Biliyor musun Kamil Doktor; kahvede herkes Zeynep Hanımı konuşuyor. Bu kız geldi, bizim papucumuz dama atıldı diye."
Zeynep "Niye ?"
"Ee senin bilgin, senin cesaretin, senin iyiliğin ,konuşuluyor."
"Abartma ya."
"Ama doğru; niye abartayım?"
"İyi öyle olsun; ben gidiyorum."
"Bizde gidiyoruz; mesai bitti ."Hepsi kalkındı.Sağlık ocağından önce Zeynep ardından diğerleri çıktı.
Zeynep yavaşça" Doktor hanımı davet edelimi?"
"Niye?"
"Hiççç... kızcağız yalnız sıkılmasın."
"Ben karışmam; doktor baba bilir."
"Ben çağırsam kızar mı ?"
"Bilemem."
Zeynep geri dönüp" Baba Sema Hanımı çağırsak ne dersin?"
"Olur çağıralım."
"Sema Hanım eğer işin yoksa bize gelir misin?"
"Bilmem... rahatsız etmeyeyim."
" Neden rahatsız olalım ki ? Hadi gel."
"Tamam; eve bir uğrayayım."
Ayşe Kamil Beye baktı
Ne bakıyorsun ? Hadi sizde gelin." Deyince...
Ayşe Lale sevinçle" Yaşasın!" diye çığlık attılar.
"Doktor baba bu değişikliği Zeyneb e borçlusun; O olmazsa gelin demezdin."
"O çağırıyor ben ne yapayım? Baksana bize neşe getirdi. İşte katlanacağız size."
Gülerek ayrıldılar.
"Bakın ha! Çok geç kalıp ta açlıktan öldürmeyin beni" diye seslendi.
Zeynep hızla eve gelip kapıyı çaldı.
Kadıncağız onu görünce sevinmişti.
"Emine Anne misafirlerimiz var; haberin olsun" diyerek içeri girdi.
"Hoş geldiniz; geçin bakalım. Kim miş misafir?"
Kamil Bey" Bak hanım; bu kız bizim huyumuzu değiştirecek" diye gülüyordu.
Kızları yemeğe çağırdı.
"Ayol onlar misafir mi evin kızları."
"Yemek var mı yemek?"
"Olmasa ne olacak? Beraber yaparlar genç onlar" diye gülerek içeri girdiler.
Emine hanım Ali ye Zeyneb i bulabildin mi; nerdeymiş?"
"Nerde olacak; sağlık ocağında çay keyfi yapıyormuş."
Neşe içinde sıcacık odada; sıcak sohbet vardı. Dışarısı soğukta olsa da...
"Hava ayaza çekti" diye söylendi Kamil Bey
"Aç açıkta olanlara Rabbim yardım etsin amin" dedi Emine Hanım da.
"Emine anne yapacak bir şey var mı?
" Yemek var da yanına ne ilave edelim? Onu da siz söyleyin."
Ali" Benim canım makarrna istedi hemde şöyle sucuklu mucuklu."
"Olur oğlum hemen yaparım."
AYŞE KARAN
DEVAM EDECEK...
YORUMLAR
Dizi film izliyor gibiyim. Çayımı aldım geçtim yazının başına. Bugün izinliyim, grahat kafayla tadını çıkartıyorum bu güzel dizinin.
Çok güzel. Kutluyorum.
Sevgiler.
AYSE 09
güzel izinler sana kızımmmmmmm
Yazını okurken ben de öyle karlı havada yürüsem, sonra da çıtır çıtır yanan sobanın yanında çay içsem diye canım çekti.
Kaloriferli evler rahat da insan ara sıra yanan ateşin ısısını duymak istiyor.
Çok güzeldi arkadaşım, içimi ısıtan, sıcacık bir bölüm, sevgimlesin.
AYSE 09
evet bazen bende çok özlerim yanan sobaları
üzerinde misgibi demlenen çayları
pişen kestaneleri
ah derim
geçmişi özlememek mümkünmü
sevgimlesin her daim