- 2183 Okunma
- 15 Yorum
- 0 Beğeni
'adını sen koy,,
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bazen içini dökeyim derken, içinden geldiği gibi saçmalamak isteyince, insan onca seçeneğin arasından en güzeliyle başlar. Çılgınlık olsun derken, hayatta en yapmayacağı şeyleri yapar. Hani geri dönüşü olmasa da iğrençliğinin, adı şaka olduğu için rahattır. Dönüşü olmayan yolun en güzel ayrımında hissettiklerini söyler, söylerde baktı olmuyor şaka yaptım der çıkar işin içinden.
Aslında bir içini dökme esnasıdır bu şaka, kendince hissettiklerinin çığlığıdır birazda. Baktın olmuyor, işte dediğin an altında af dileme isteği yatan o kelimeyi içinden milyon kere söylerken, dışından da yüzüne yarı sahte bir mutluluk takıp, ‘ben senin yanında ne kadar rahatım biliyorsun’ edasıyla kimi kandırıyorsak artık, ona şaka yaptım şaka dersin.
Hal böyleyken ben;
Seninle konuşurken bir hoş oluyorum işte. Sesin bir başka gözlerin bir başka diyar oluyor ve ben oradan oraya koşuyorum. Ama bilsen ne tatlı yoruluyorum. Aklımdan çoğu kez geçen; ‘Neden buradayım?’ sorusu senin yanında hiç mi hiç aklıma gelmiyor. Öyle öteme geçtin ki; hani bir an ya seni yada beni birİ gelip alacak diye sessiz sesiz öylece kalmayı yeğliyorum. Fakat nedendir, bir türlü başaramıyorum.
Kendimi kandırırken de ‘ Oh yan gel yat Osman’ der gibi yatıveriyorum sıcacık yüreğinin en sevdiğin tarafına. Sen saçlarımla oynarken, ben kedi gibi mayışıyorum dizlerinde ve içim seninle doldukça kafam nasıl güzelleşiyor bilmiyorsun. Bir gece yarısı sessizliğinde kalıyorum sanki. Bütün dünya uyumuş bir sen bir de ben ayaktaymış gibİ.
İşte sonra içim taşıyor, şımarıyorum, saçmalıyorum.
Şaka yatım şaka diyorsam da inanmadığını bile bile kıyamadığını da bildiğim için sen beni durdurana kadar duramıyorum işte.
İşim gereği onlarca insanla konuşuyorum akşama kadar. Herkesin derdini ayrı ayrı dinleyip gözlemlerken, siz anlatın ben dinliyorum mimiklerinde seni düşünüyorum zaman zaman ve konuyu kaçırmamak adına kısa tuttuğum bu zamanlarda , zamanı nasıl yeniliyorum bilmiyorsun. Kaçırdığım konuları tebessümlerle yakalamaya zorlandığım da oluyor arada. İşte o zaman var ya, ah o zaman!
…………………………………………
Küçük bir espiri patlatıyorum içecek bir şey alır mısınız derken, konuyu kaçırdığımı fark etmesin diye de gözlerinin içine içine bakıyorum, anlatın sizi dinliyorum der gibi toparlayıveriyorum kendimi , rahatsızlık vermeden ve bu kadın erkek genç yaşlı hiç fark etmiyor. Taktik her zaman tik tak tik tak işliyor. Çok nadir aralarda beni sıkan müşteriler olduğunda, müdürümün dahili numarasını çeviriveriyorum bir dosya istemek için. Odaya gelip gözlerimde müdahil ol bakışını gördüğü anda sırasını savıyorum bir küçük sensizliğin daha. Bu müdürümle aramızdaki şifreleşmeyi şu an bu yazıyı okuyanlar öğrendiyse de müşterilerimin bunu duymama ihtimaline sığındığımdan rahat rahat söylüyorum şimdi.
Ah daha bilsen seni sevmelerde neler neler yapıyorum. Ama söylemem, bu aşka bir şımarık yeterde artar. Çünkü her şeyin fazlası zarar, iyi biliyorum.
Seni sevmenin en kötü taraflarından biri de, sen kafamda kalabalıklaşmaya başladığında , her birin ayrı bir dünya oluyor ve ben her birinde ayrı yaşıyorum o anda. Seninle geçirdiğim zamanların uzunluğunu dünya saatiyle ölçmeye kalksam, inanır mısın kaç kez ölüp ölüp dirilmiş olmam gerekirdi. Ki seninde bildiğin gibi hayat çok kısa.
Ve bunca şey olurken ruhum hiç daralmıyor biliyor musun. Senin beni düşündüğünü bilmenin rahatlığı yaşam kaliteme de yansıyor. Bu kez problem çıksa da önemi yok; çünkü zaman çoğalıyor hayalim hayata geçtikçe. İyi düşünceler gönderdikçe bana pek tabii kaçıyor kötü düşüncelerim yalnızlığımla birlikte, bir anda bilinç altımda bir kontrol manyağı olsam da sana gelince önü arkası kesilmeyen tutkumun manyağı oluveriyorum gördüğün gibi.
Ellerimi ateşe bile bile sokmalarımda çıkan cız sesleri gülüşüm değil, aslında birer yanık izi denemesi olduğunu da düşünsem zaman zaman annesini dinlemeyen her çocuk gibi yinede ateşe bile bile dokunuyorum. Sırf denedim deyip teselli olmak için gözlerime saklanmam gerekmesin bir gün diye, etrafımda dönen kıvılcımlar sonradan seni bana hatırlatan minik minik yaratıklara dönmesin diye bir gün , sana bu kadar alışmışlığım sensiz kalmanın hiç denemediğim duygusunu tatmasın bir gün diye korktuğum için işte söylüyorum:
’‘Anladım ki sensizlikle kaybedecek hiç mi hiç zamanım yok!,,
YORUMLAR
’‘Anladım ki sensizlikle kaybedecek hiç mi hiç zamanım yok!,,
gerçekten zaman çok degerli sevgili yüregim yürekten tebrikler
nazlı_cicegim tarafından 5/22/2011 4:36:55 PM zamanında düzenlenmiştir.
''yüreğim,,
dinlemekle anlamak arasındaki fark merkez kaç kuvvetine dönüşmüş anladığım kadarıyla
üzüntün üzüntümdür inan
sevilerimi bırakıyorum sana yüreğimden
sevgiyle kal sevgi dolu çiçeğim
selamlar:)
-Bazen konuşacak şey bulamıyorum, ah pardon yalnış söyledim; konuşulacak şeyler beni bulamıyor. Başlı başıma uzun bir muhabbetteyim sanırım, ya kendi kendime şizorfrenleşiyorum, yada içimde büyütüp büyütüp kalbime sığmayan seninle irtibata geçiyorum. İnan tam olarak bende bilmiyorum...
...
Çok içten, harika bir anlatımdı. Başarılar diliyorum. Sevgilerimle.
Güzel anlatımdı.Kutluyorum seni yürekli arkadaşımmm
''yüreğim,,
sevgiler:)
Sevdalı düşlerin humması hiç bu kadar yanaktan makas alınası anlatılmamıştı...:D
Tebrikler cancaazım...:D
''yüreğim,,
çünki kıyamassın cancazına
:)
teşekkür ederim
Şairce bir deneme...İlk diyorsunuz ama, ilk gibi de durmuyor gerçekten. İç dünyaya yapılan yolculukları severim. Çok beğendim...
Kutluyorum.
Sevgiler.
''yüreğim,,
teşekkür ederim:)sevgiler:)
Herkesi etkisi altına alan cümle beni de bağladı. Birde samimi ve içtenlik vardı bu yazıda, ayrıca şımarıklık yakışmış bu sayfanın sahibi bayana :)
Tebrikler sevgili Yüreğim, çok hoş vakit geçirdim.
''yüreğim,,
çok teşekkür ederim
sevgiler yüreğimden:)
''Öyle öteme geçtin ki; hani bir an ya seni yada beni birİ gelip alacak diye sessiz sesiz öylece kalmayı yeğliyorum. Fakat nedendir, bir türlü başaramıyorum.''
‘Anladım ki sensizlikle kaybedecek hiç mi hiç zamanım yok!’
çokk güzel bir anlatım ... kutluyorum sevgiyle ... :)
''yüreğim,,
ve gerçek bir sevgiyle sonsuz teşekkürler yüreğimden:)
’‘Anladım ki sensizlikle kaybedecek hiç mi hiç zamanım yok!,,
Hadi o zaman yüreğim...
Ak yüreğinin nehirindeki coşkunun denizini özleyen çığlığına...
tebrikler...
''yüreğim,,
bu ilk denememde sizi sayfamda görmek ayrıca güzeldi mehtap hanım
:)sevgiler
çok hoş bir anlatımdı:)
keyif alarak ve bazı satırlarda kendimi bularak okumak büyük keyif verdi güzel yüreğim..
şımarıklık yapmak büyüklere çocuklardan daha iyi geliyor bunu biliyorum.hele de bunu seve seve çeken bir yüreğin karşısında çocuktan beter oluyor kocaman insanlar:)
teşekkür ederim paylaşımın için..
güzel yüreğine sevgiler..
''yüreğim,,
bu ilk eklediğim denemeydi
varlığınız ayrıca yegane:)
sevgiler bendende sizin güzel yüreğinize olsun:)
Bazen tüm soruların cevabı bir cevap içinde nezih harflerin öbek öbek raksında toplanır da, saçmalamaktan öte, eksik kalan duyguların güzelliğinde birleşir ömür. Çılgınlık zannedilen ve hayatta yapmaktan utandığın şeyleri yapmada sınır tanımazsın. Kelam latifenin bürhanlığında bir iç dökmedir ama. Anlatamadığın duydularda, yalnızlığın dermanına baytar olan bir af dileme bilmecesinde, kentrilyonlarca defa gerçeğin yüzüne geçirilen bir maske olur ‘şaka’ lafzı.
Edasında hoşnutluğun bamteline dokuverir yüreğinde, seslerinde bir başka uykulara dalar gözün. Upuzun uzanırken, tatlı bir zihnin paradoksu oluverir kendini otomatik sorgulamaların ve monolog kötürümü oluverirsin. Kapına kadar gelecek bir doktor sessiz sessiz ağlar ardından. Çünkü başarmanın en zor yanı da, denemektir.
Yüreğinde uzanıverdiğin ve korkusuzca mayışmalarının dilini anlattığın, uzun saçlarında baygın boyun ağrılarının ince bileklerinden geçen kanının ardı sıra uyumuş dünyanın deruni bataklığında iki kişi kalıveriyor orada. Sonra için taşarken, şımarırken ve saçmaladığını zannettiğin anda, tüm latifelerin fasl-ı baharın reyyalı sokaklarında senin ile onun gibi konuştuğunu anlarsın mağrip vaktine kadar. Dinlediğin tüm seslerin içerisinde hangi mimik onunda diye merak edersin ve bilirsin ki insan gülünce, gülüverince terennümlerin ardı sıra, alavare ve dalavere ile tüm sosyalliğinden uzak da satılmış bir duygunun pazarlanışının içtiğin son kadehte itibar kazandığını bilip, aynanın karşısında gözlerine bakan gözlerin gibi gözlerin olduğu kötürüm bir müşterinin müdahil olmadığı ihtimalsiz sığınmaların şımarıklığında,en kötü sevmenin de ayrı bir dünyada yaşayan iki dünya olduğunu anlayıp, es işareti ile portenin son notasını koyarsın. Çünkü sevdikçe ölümler büyümüştür, kısacık dünyanın evliya yalnızlığında.
Ne kadar uğraşsan da boşuna bir aldanışın ellerinde ateş ateş yengeç kıvranışlarının cılız gülüşlerini bir yanık deneme ile beyaz sayfaya aktarırken, çocuk gibi ateş oluverip yüreğin, teselli bir saklanışın arkasına saklanıveriyorsun.
Hiç denemediğin tropikal bir gülüşün sessiz ve keskin bakışlarında seni rahatlatan abdallığında, aklın ve fikrin iradi izdüşümlerini yudumlayıverdiğin lakayt kalınmış çekiç seslerinin mızrak mızrak ümitlerini deşiverdiği altınsı renginin bahar şiirinde son taksimi söyler gibi, susuverip gözlerin feryat ediyor:
‘Anladım ki sensizlikle kaybedecek hiç mi hiç zamanım yok!’
İlk ve çok güzeldi yüreğim..Sürç-i lisanım affola!
Hürmetle..
''yüreğim,,
bu da ilk teşekkürüm
yanımdasın
iyiki varsın
cansın
teşekkür ederim:)