- 1733 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mantık ve Aşk
...
Mantık ve Aşk
Yaz Aşkı
Yumruğunda pişmanlığından ve hiçbir şey yapamamadan olma diş izleri vardı. Titriyordu bedeni. Kendini kendinden atmak istercesine titriyordu. Sarsılıp düşsün diye canı bedeninden titriyordu.
Dizlerini karnına çekmiş başını dizlerinin arasına almıştı. Adeta ezmeye çalışıyordu. Bacaklarının arasında gözyaşlarından küçük bir göl vardı. Gözleri kapalıydı. Radyo açık kalmıştı ve bir şarkı çalıyordu.
O yaz diyordu kadın…
Ne güzel geçmişti bütün bir yaz
Başımda kavak yelleri esen o yaş
Bense hanımeli kadar beyaz
Çalmıştınız kalbimi bilmeden biraz
‘’Ah şu şarkılar… Nasıl da yerleştiriyordu bir mermi gibi özledim kelimesini insanın aklına.’’
Kalktı radyoyu kapattı. Sigara paketini çıkardı cebinden. Tek bir dalı kalmıştı. Ateşe tutmadan önce içinden bir ses geldi.
- Heyy! Benim aşıkolmayanarsındiyenadamımben
- Ne var dedi içindeki aşıkolmayanarsındiyenadamımben’e
- Bir fikrim var, bu sigaraya onun adını ve yanına da özledim yaz. Sonra yak sigarayı. Onu ne kadar özlediysen o kadar hoyratça çek dumanı içine. Kavuşur gibi iç. Ve tutabildiğin kadar tut içinde. Sonra özgür bırak. Bilirsin, özgür bırakmak senin olup olmadığını anlamana yeter. Bırak gitsin göklere doğru. Elleri uzansın bulutlara.
- Ya dönmezse?
- O zaman unutursun dostum. Ve unutma özledim yazmıştın sigaraya. Yanar biter kül olur. Kendini üzmeye değmez dostum.
- Sen çılgınsın.
- Heyy! Bana öyle bakma dostum. Âşık olacak kadar çılgınlık yapmadım henüz!
- Haklısın.
- Hadi durma yap dediklerimi. Ama sigara bitince unutacaksın onu söz mü?
- Bu çok zor!
- Milyarca insanı ayıklayarak içinden sadece birini bulup ona âşık olmak kadar zor olamaz ya dostum.
- Haklısın
- Ben baştan haklıydım dostum. Âşık olmamalıydın!
- Peki, peki yapacağım.
Kibriti yaktı ve üzerinde özlemekle O’nun adı yazılı olan son sigarasını ateşe tutup yaktı. Öyle bir çekti ki ilk nefeste içine dumanı nefessiz kaldı ve hemen bırakmak zorunda kaldı.
Şaşırdı buna. Kendisi için ondan vazgeçtiğine kızdı biran. Sırf bir nefes hava için onu bırakmıştı.
Bu muydu yani özlemenin tatmin etmesi. Yaşamak için öldürmek gerçekten doğru muydu? İnsanlarda yaşamak için başka canlıları öldürecek miydi hayvanlar gibi? İnsanoğlu gerçekten aşağılık bir yaratıktı öyleyse. İnancı bile sarsıldı. Allah nasıl olurda onu böyle iğrenç bir duygu düzeniyle yaratırdı? Ve kendini bu kadar tanımayışı onu daha da çok şaşırttı.
Bu şaşkınlık çok sürmedi çünkü özlemek artçı depremler gibi geri gelmiş sarsıyordu bedenini. Yanan sigarayı ziyan etmeden ikinci büyük bir nefes daha aldı sigarasından. Bu kez de pek tutamadı içinde. Hapsedemedi onu. Çoktan dudaklarının arasından çıkmıştı ve duman adeta yardım isteyen bir çift el gibi göğe doğru süzülüyordu. Kaçıyordu ondan.
Anladı ki içine ve kendine hapsedemezdin hiçbir şeyi ve hiç kimseyi.
Böyle mantık şamarları yiyerek bitirdi sigarasını.
Ama unutamadı onu
Özlemeyi de bırakamadı
Sigarası da kalmamıştı
Kızdı içinden aşıkolmayanarsındiyenadamımben’e
Ne aptalca bir oyundu bu böyle
Sözünü unuttu
Gitti bir paket sigara daha aldı ve tüm sigaraların üstüne sadece adını yazdı. Artarda yaktı sigaraları içti durdu
İçtikçe kavuştu sandı
Kavuştu sandıkça yavaşça azaldı
Azaldıkça O’nun yokluğundan kendi yokluğuna yol almaya başladı
- Heyyy ne yapıyorsun sen Allah aşkına?
- Defol git başımdan annem kılıklı şey
- Seninle bir anlaşma yapmıştık, unutacaktın onu. Lütfen sözünü tut
- Hani hiç âşık olmadım demiştin ya.
- Eee ne olmuş?
- İşte aşk böyle bir şey… Verdiğin bütün sözleri tutamamak ve inadına söz verip sözlerini yıkmaktır.
İbrahim Sarp Baysu
onbeşmayısikibinonbir
17:10
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.