- 1172 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Sarmaşık Duvarları ve Siz
En çok sarmaşık duvarlarının önünde sizin için dua etmeyi severim ben. O yeşil, serin ve kocaman taşların önünde kalıp bir ömür boyu gökyüzüne bakmayı severim. Dünyada aşık olunca dua etmeye başlayan kaç insan var ki? Ben aşık olunca kapısının önü ayakkabılarla dolan cenaze evlerinde bulurum kendimi. Orada dünyanın bütün insanlarına sarılıp ağlamak isterim. Sonra Hazar Denizi kıyılarında taşlara vuran suyun yapayalnız sesini duyarım. Bir çocuk gibi bakakalırım sizin güzelliğinize, size oradan ellerime yapışan kum taneleriyle dokunmak isterim. İnsan size dokununca dünyanın neden var olduğunu daha iyi anlıyor.
Ve size teşekkür ederim bu harfler için, cami avlularının içinden geçerken içimde sizin harflerinizle yetim ve öksüzlere dua okudum, sizin harflerinizle baktım gözlerine çocukların, onların saçlarını sizin harflerinizle okşadım. Harflerinizi kalabalık pazarlarda gezdirdim, Kanlıca’nın dar ve yüksek sokaklarında, Beşiktaş’ta… Evet Beşiktaş iskelesinde yürüdüm harflerinizle…
Artık anason kokmayan Paşabahçe girişinde, Beykoz durağında adınız vardı ve tüm asaletiyle maviyi kucaklayan yalıların arkasındaki küçücük yol kenarlarında… En çok adınız orada vardı. Yol kenarlarında yapayalnız bırakılmış sarı ve yeşil otlar arasında… Orada adınızın harflerini okuyan karıncalar, kıbleyi arayan bir adam ve çilek satan teyzeler vardı. Eğildim, bir ot sapını öptüm. Dudaklarım acıdı.
Ve Karadeniz… Savaşı kaybetmiş ağlayan yaralı çocuğum. Orada uyandım, Ereğli kıyılarında terk edilmiş eski bir kayıkta, rakıyla kafayı bulamayan balıkçıların acı gülüşlerini duydum. Dalgakıran çocuklarının hep Karadeniz’i tutmasıyım ben, hep suyu arayan gözlerimin neden böyle olduğunu bir tek siz bilirsiniz. Bir tek sizin varlığınızla anlayabilirim cenazelerin aslında büyük kavuşmalar olduğunu.
Özür dilerim. Aşık olunca terk edilmiş bahçelerde karanlık kuyular gibi hissederim kendimi. Bu yüzden hayatta hep terk edilmiş sularda kaldım ben, şimdi harflerinizin külleriyle yaşıyorum. Ve adınızı bu cehennem gibi dünyaların içinden bağırarak, içimi söndürüyorum.
Kıyıdaki Adam 2011 İstanbul