- 926 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
BÖYLE İNTİKAM OLMAZ !
Çok yakışıklıydı adam.Kültürlü ve şöhretti.Ülkenin çoluk çocuk birlikte ,en çok seyrettiği dizide oynamıştı.Rahmetli, çok değerli bir devlet büyüğümüzün bile severek izlediğini itiraf ettiği kaliteli bir diziydi bu.
Rol arkadaşı bayan hakkında türlü aşk dedikoduları çıkmasına rağmen o, eşine sadık bir koca olarak tanındı. Eşi de bir tiyatrocu ama onun kadar tanınmıyordu. O da kültürlü,
toplumda saygın bir kişiliğe sahip, dedikoducu ağızlara malzeme olmayan,biraz kısa boylu,
mütevazi,az güzel hanım hanımcık bir bayan..
Sanat dünyasında ender rastlanan ve bundan dolayı bazıları tarafından kıskanılan, her an
nazara gelmeleri beklenen ideal çift.
Bir gün deyiyor,beklenen nazar. Adama,bir şebeke tarafından şantaj yapılıp,para istendiği
haberleri düşüyor ajanslara..Bir yabancı kadınla birlikte olmuş ve bu birliktelik kayda alın
mıştı. Bu kayıtları şantaj aracı olarak kullanıp,para sızdırmak istiyorlardı.
Şantaja boyun eğmedi adam. Para vermemekte direndi .Bunun için de olay kamuoyuna,
basına ve polise intikal etti...
Olayı itiraf etti karısına ...Tuzağa düştüğünü,pişman olduğunu anlattı,özür diledi..
Herkes, yüzde yüz ayrılacaklar diye bekledi. Sürpriz yaptı kadın. Bir şans daha verdi ev
liliğine. Dedikodulardan uzaklaşmak için, birlikte yurt dışına tatile gittiler.
Döndüklerinde unutulmuş gibi oldu her şey. Değişen tek şey vardı artık ; adamın sık sık
çapkınlık dedikoduları çıkmaya başlamıştı. Hiç sesini çıkarmıyordu kadın,bu konuda sorulan sorulara. Sanki kulaklarını tıkamıştı,her şeye.
Özel bir sofra hazırladı bir gün kocasına .Ve onu çok sevindiren bir açıklama yaptı..
Hamileydi kadın. Kocasına bir çocuk verecekti..
Sevinmişti tabii adam . Çapkınlıklarının hiç hesabını sormayan karısı,şimdi ona bir de çocuk doğuracaktı..
Günler aylar geldi geçti .Hiç açmadı kadın ağzını ,kocasının devam eden çapkınlıkları ile
ilgili sorulara..Adam da devam etti gönlünce yaşamaya...
Bebek geldi dünyaya. Adam uçtu mutluluktan.Kadının gözlerinde uzun süredir var olan gizem iyice belirginleşiyordu. Ama adamın umurunda değildi. Kendisini bağışlayan,sınırsız
özgürlük tanıyan ve ona bir de çocuk doğuran,kuzu gibi bir karısı vardı .Daha ne olsun ?
Dışarıda,lüks bir restaurantta,sürpriz bir yemeğe davet etti kocasını. Mum ışıkları ve
müzik eşliğinde şampanyalar patlatıldı.Yenildi,içildi,gülündü,eğlenildi.
Masaya bir yabancı adam yaklaştı. Kadın ayağa kalkıp buyur etti bu gizemli misafiri. Oturdu adam yanlarına..
- Tanıştırayım kocam..
- Bu da Osman Bey.....Çocuğumun babası !..........
................................................................
................................................................
Hangi silah bu kadar çok tahrifat yapar,hangi dert bu kadar çok acıtır insanı ?
Duyduğu söz karşısında uğradığı şoku atlatmaya çalışıyordu adam..
- Ne biçim söz o ? Ne biçim şaka ? Ne diyorsun sen ?
- Çocuğumun babası diyorum. İnanmazsan DNA testi yaptırabilirsin...
Hemen ertesi gün ayrıldılar ve ilk celsede boşandılar.Tabii basında bu şekilde bir haber
yer almadı. Genç adam uzun süredir ilişkisi olduğu başka bir bayanla birlikte olmak için
karısından ayrılmıştı.
Ve artık çok mutluydu...
Fikret TEZAL - 30 haziran 2007
YORUMLAR
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL
Keşke son altı satırı hiç yazmasaydınız. "Onlar kim mi? Belki hatırlayabilir ya da tanıyabilirsiniz," deyip, bizlere kafa yorduracaktınız.
Saygılar.