- 1706 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
SARI GÜLLER
Doluya koy,dolmasın;boşa koy solmasın..
Başlıyor,duyuyor musun,başlıyor yine..Bu defa sonsuz olacak aramızda..ilk defa ,ikimize ait,bize ait,bir şeyimiz olacak..Duyuyor musun,geliyor..Basıyor kıyamet,içimizi..Önce gözlerimde hissettim,kum fırtınasına düşer gibi,sırılsıklam..sonra ellerim,yavaş yavaş kapanmaya başladı,hazırladı yumruğunu hayata..
O,’’kurşun sıksan geçmez geceden’’kadar dik durur,yaşama..Mağrur bakar,kimse görmez;kimse bilmez,gözlerindeki hüznü,dağlara uzanırken,aklının bir yanı..Dalar uzaklara,bilir uzaklar kıyıdır gönlüne,sığmaz; kendine bile..
Biri gelir,düşer aklına bir parça,her şeyini alacak,karlarını eritecek sanır,olmaz,olamaz…Gider, her gelen; bazen birden, bazen yavaş yavaş…Bakakalır ardından,söylenir kendi kendine bu da olmadı,der..Bu da değilmiş…
Günler geçer; geçire geçire sırtına amansız derdinin tasasını..Uzaklara bakar,uzaklarda ne aradığına bakar..Bulamaz bir türlü…Hüzün;gözlerimden düşme yine der,yalnızken,yapayalnızken…Her giden,bir parça daha alır O’ndan,kimse önemsiz değildir,bilir O..Ama önemlide olamaz..Yabancıdır kendine,çözememiştir büyüyü…
Yıllar kovalar benliğini…Her mevsim biraz kar yağdırır başına,ilkyazın Merhaba’sında bile,hep Elveda’lara durur O..Bilir,hikayenin sonunda,_elvedalar_vardır…Süregitmez,gidemez,,en/gel’i vardır…
Bir gün ; o gün…
Bir çiçek görür,kapısına dayanmış,belki biraz örselenmiş,kurumak üzere,bırakılmış……Bir sıcaklık hisseder kalbinde,merhameti dile gelir,içinin bir yerinde…Avuçlarındaki,tüm merhabaları,döker su misali çiçeğin üstüne …Çiçekte ses yok,seda yok..Ölmek üzere sanki çiçek ; gömülmüş,sırlanmış bir yalnızlığa…Yaşatmak,diriltmek ister nedense çiçeği,bırakamaz,kuytularda….
Gün be gün sevgisini,aşkını dillendirir çiçeğine,oysa ne yorgundur yüreği;kaç incinmişlik saklıdır ,örtse de kederlerinin üstünü bir köşede..Kıyamaz çiçeğe;ellemek,dokunmak isteyen herkese,kükrer bir aslan edasıyla…
Günler geçer böyle; her gün bir sırrını anlatır çiçeğe,sessizce dinliyordur,nasılsa; gün be gün de iyileşmeye başlamıştır artık çiçek..Açar yapraklarını,gülümsemeye başlar önce O’na,sonra hayata, sonra her yeni güne…Kapılır O’nun büyüsüne,çiçek..
Çiçek iyileştikçe etrafını daha iyi görmeye başlar,kısa zamanda anlar bir seracıya gönül verdiğini.. Tek olmadığını anlar,b/aşka çiçeklerde vardır,etrafında…B/üzer kendini,’’kurusun sarı güller kurusun’’,yapraklarını dökmeye başlar yavaş yavaş..
O anlar,kıyamet yaklaşıyor yine,toprağını sevmedi,der,yeni toprak ekler,çiçeğin evine,olmaz ; evini değiştirir,olmaz..Olamaz..Boynunu bükmüştür artık çiçek,ilk geldiğini günkü sırlanmış yalnızlığına dönmüştür,çoktan..
O bir türlü anlayamaz, o kadar itina göstermediği halde ; seranın diğer çiçekleri,iyiyken,hepsi O’na gülümsüyorken,neden kötüdür Sarı Gül’ü.Hüzne boğulur gözleri,yağamaz..
Sakın gitme der,sakın…Sen en güzellerisin,sen en iyilerisin,sen benim baş tacımsın,sen benim canımsın,der..
Çiçek kaldırır başını,avucuna döker,son yaprağının da göz yaşlarını:
’’Ama der ama;tek değilim…
Ben bu seranın tek çiçeği değilim..
Sen benimsin ama ben senin değilim…’’
SİBEL EŞİYOK