- 611 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Haykırış
meçhul sevdaların azmettirdiği yitirilmiş benliğin failiyim. Gururu aşkla, güveni lafla, yarını ahla değiştiren başarısız bir tüccar...Öksüz kalan hayallerin peşinden koşan ayağı kırık koşucu bitiş çizgisi olmayan alanda...
Tavşana yenik düşen aslanın mahcubiyetini giyindim derinlerde bir yerde gizli kalmış,unutulmuş sevinçlerin gücünden mahrum yüreğimin üzerine...Kimsesiz çaresiz suskunlukları görev edindim kendime. Zaten çığlıklar atıp içimdekileri kussam ne sussam ne?
Beynimin haykırış ezgileriyle dans ediyorum yanlızlığımla. Tonlarca yükü taşırcasına ağır ve sancılı saçlarım. Kırık bardağım sanki bir yanımdan umut dolduruyorken bir yerlerden tükeniyor yada tüketiliyor umutlar... Bir rakı şişesinde yok edilen geleceğime tesellilerle ulaşılamayacağını anlıyorum; Gizli kalmış ayrı yaşanmış sevdaların mecburi reddedişlerin ardına sığınıyorum sonra...
Ağlıyorum... Çaresizliğin kendini bu denli derinden hissettirmediği zamanlarıma hasret akıtıyorum yanaklarımdan. Kanadımı kıran, özgürlüğümü çalan sevinçlerimi yakan hayata küfrediyorum çoğu zaman. Küçücük kalbimin çırpınışlarını görmeden fazlasını bekleyenlere nefret yağdırıyorum. Çocuk olmam gerekirken genç hayaller kurmalıyken şimdilerde büyük sorumlulukları kovalıyorum...
Bazen kızıyorum kendime. Niye terkedemiyorum beni harcayan onca şeyi diye. O eski deli cesaretimi nerede bıraktım kim bilir. Yada tüm bunlar onun eserimi. Kalbim cesaretimin esiri mi?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.