- 1452 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Kadın Bir Erkek...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Kadın ağlamaklı, kadın yorgun. Adam ağlamaklı, adam solgun. Kadın gitmek istiyor adam dönmek. Kadın kaçmak istiyor adam varmak. Kadın susmak istiyor adam sormak.
Kadın telaşlı, kadın acil. Adam soğukkanlı, adam donuk, adam renksiz. Kadın kendisi adam kendinden habersiz birisi.
Yağmur hafifçe dökmekte derdini. Bulutlar ağlamaklı, bulutlar hüznün abidesi. Kadının gözleri bulutlu adamın yağmur yağdırmakta yüreği. Kadın ıslanmış, adamın ruhu yanmış, nice afete uğramış.
Kadın ‘hayır’ dedi. Adam hayır’ın anlamını bir türlü çözemedi. Kadın ‘evet’ dedi. Adam evet’te ki gizli sırrı bilemedi.
Adam baktı kadın sustu. Adam konuştu, kadın gözlerinin diline perde çekti. Güneş gelmedi içeri, yağmur görünmedi.
Uzaktan bir yerlerden ezan sesi geldi. Saf ve berrak. Yağmurla beraber asumanın sunduğu. Bu güzel ses kime aitti. Biran düşünceler oraya gitti. Dağıldı puslu hava. Sis açmaya başladı.
Ama olmadı. Doğmadı çocuk sabahla doğan güneşe. Karanlığın melekleri seher vakti yerlerini bırakmışken aydınlığın nuruna kadın konuşmadı. Adam ses vermedi. Lal düştüler. Bitap kaldılar. Dertten derde atıldılar.
Aynı çatıyı tutan sütunlar misali yan yanaydılar fakat ayrıydılar. Birlikteydiler fakat bir değildiler. Aynı yoldaydılar lakin aynı yola yürümemekteydiler. Onlar oradaydılar ama orada değildiler.
Kadın ağladı adam ağlamaklı kaldı. Kadın lanet etti. Adam laneti göğüsleyen duvarda can verdi. Kadın boşalttı adam doldurdu. Ne kadar heybe varsa yeryüzünde hepsini dolaştı. Hepsine dokundu hepsini hissetti.
Doğru eğriye büründü. Eğri doğruya yol oldu. Kadın vurdu adam vurulmak için her seferinde yine dimdik durdu. Adam vurmak istedi lakin kadını çok sevdi. Döndü de tersine gem attı denize. Sonsuz iklimde kendine kustu.
Geceydi. Karanlıktı. Kadın bilmedi. Durdu. Adam çözemedi sustu. Patladı büyük bir sesle. Lakin onlardan baka duyan olmadı. Onlardan başka bilen çıkmadı. Kimse görmedi.
Bir hançer parladı. Bir sivri ayna. İçinde kendini görebilecek kadar berrak bir demir parçası. Yüzünü gösterdi arşa. Ademoğluna Havva kızına.
Kadın kaldırdı elini. Adam ellerinden tuttu. Kadın vurdu, vurmak istedi. Adam kendini sundu. Kadın öldü adam kaldı. Kadın nefes almakta. Adam toprağın kokusunu tatmakta.
Yalan söyledi biri. Yalan konuştu. Kadın öyle değil dedi. Adam gözleriyle cevap verdi. Kadın hıçkırıklara boğuldu. Adam yandı kül oldu. Kadın ağladı adam yüreğini dağladı. Divane düştü sarhoş göründü.
Karalandı ak yeleli kağıtlar. Üzerine al yazılarla gözyaşı nakşedildi uzak diyarlardan. Sevdiklerine gönderilmek üzere hunharca bir cinayetin planı devşirildi. Kadın okudu. Kadın tezgahında ilmek ilmek dokudu. Adam kendini sundu. Kadın mavi gözyaşlarını sildi mendiliyle. Adam bilemedi mavinin kimin rengi olduğunu. Kadın ağladı kadın sildi. Adam maviyi, kırmızıyı anladı.
Kırmızı düştü gökten. Zor bir gecedeydi doğumun sancısı. Kırmızıya karıştı al gözler. Sisli, aynalardan uzak bütün sözler. Kırmızı gibi davrandı. Darıldı. Kırıldı. Sarhoş oldu. Irak bir diyardan aktı al yeşil renkten. Sonra parladı zaloğlunun elinde duran asadan. Ayrıkotuna bel bağladı. Kırmızı oldu. Al göründü yeşil koktu. Kadın coştu. Kadın koştu. Ne kadar yol varsa teninin renginde hepsini aştı. Hepsinin köşe başına bir ev inşa etti. Adam korktu. Adam doldu. Bütün nehirlerin kaynağını sildi, kuruttu. Harita üzerinde kaç deniz varsa hepsini içti, hepsini kendine kustu. Adam ağladı. Adam kendini dağladı. Kadın gözlerini adama bağladı. Ne kadar yol görünse ruhuna hepsine adamı asmak istedi. Adam bütün yollara asılmak için darağacını kurdu. Yüreğini geçirdi ipe.
Kadın ‘dur’ dedi. Adam ‘yok’ dedi. Kaç zemheri geçtiyse üzerinden kadın ‘dur’ dedi. Kaç mevsim dolandıysa cihan adam ‘ yok’ dedi.
Cennete düştü bir meyve. Kadın ‘dur’ dedi. Adam ‘yok’ dedi. Yoklukta varlık dedi adam. Kadın ‘dur’ dedi. Varlıkta yokluk dedi adam. Kadın ‘dur’ dedi. Adam ağladı. Adam yüreğini dağladı. Mavi ağlamış kaç gök varsa kadın ‘dur’ dedi. Asuman ‘yok’ dedi. Suya hasret ne kadar çöl varsa kadın ‘dur’ dedi. Çöl ‘yok’ dedi. Zinhar ‘suçluyum’ dedi adam. Kadın ‘dur’ dedi. Adam ‘yok’ dedi.
Eli böğrüne gitti. Beyaz bir mendile nakşedilmiş bir yazı düştü eline. Adamın başı düştü. Adam ağladı. Adam solgundu. Adam soluktu. Mendil ağladı. Tutan parmaklar ağladı. Kadın ‘dur’ dedi. Adam ‘yok’ dedi. Gözleri mendilde. Uzattı. Parmaklarının arasına bıraktı peşkir’i. Kadın ‘dur’ dedi. Adam ‘yok’ dedi.
Mendil ağladı. Kadın yüreğini dağladı. Kadın yalnız kaldı. Kadın biçare,sessiz, kimsesiz. Baktı mavi ağlayan beyaz güvercine. Adam ‘dur’ dedi. Kadın ‘yok’ dedi. Baktı kendini buzun altına saklayan kardelene. Adam ‘dur’ dedi. Kadın ‘yok’ dedi. Baktı baharı kendine en güzel kale seçen sevgililere. Adam ‘dur’ dedi. Kadın ‘yok’ dedi. Baktı cihanın gerçek efendisine. Adam ‘dur’ dedi. Kadın ‘yok’ dedi.
Açtı ve gözlerini uzun uzadıya bıraktı beyazla mavinin ahengine. Adam ‘dur’ demeden kadın ‘yok’ dedi. Gökkuşağı çıktı. Kadın gökkuşağının renkleriyle sildi teninin yıldız tanelerini. Adam sönmüş bütün yıldızları oturttu yüreğinin kalbine. Kadın korktu, ağladı. Adam ürktü, karalar bağladı.
Kadın ‘dur’ dedi. Adam ‘yok’ dedi. Adam ‘dur’ dedi. Kadın ‘yok’ dedi. Gökkuşağı kayboldu. Adam soldu, rüyadan uyandı. Kadın düşünü yatağında bıraktı. Arkasını döndü. Adam ‘dur’ dedi. Kadın ‘yok’ dedi.
09/05/2011
YORUMLAR
Kadın telaşlı, kadın acil. Adam soğukkanlı, adam donuk, adam renksiz. Kadın kendisi adam kendinden habersiz birisi.
Aynı çatıyı tutan sütunlar misali yan yanaydılar fakat ayrıydılar. Birlikteydiler fakat bir değildiler. Aynı yoldaydılar lakin aynı yola yürümemekteydiler. Onlar oradaydılar ama orada değildiler
Kadın kaldırdı elini. Adam ellerinden tuttu. Kadın vurdu, vurmak istedi. Adam kendini sundu. Kadın öldü adam kaldı. Kadın nefes almakta. Adam toprağın kokusunu tatmakta
Yalan söyledi biri. Yalan konuştu. Kadın öyle değil dedi. Adam gözleriyle cevap verdi. Kadın hıçkırıklara boğuldu. Adam yandı kül oldu. Kadın ağladı adam yüreğini dağladı. Divane düştü sarhoş göründü
:((((((
çok sevdim
tebrikler ve teşekkürler
ne yaman çelişki ademoğlu ile havva kızı arasında süregelen hatta birine marslı diğerine dünyalı diyen var.. lügat ya da hissiyat neden anlamazki ...doğası mı ...doğası konulan iki ayrı dünya teşhisini kabullenmek mi, kabullendiğine uygun tarz mı geliştirmek inanın hepsihata..aslı doğrusu tezat değil aynı cepheden bakmal,ı arkası değil yanı olmalı yaratılış da bunu gerektirir. arıza bizlerde, aramıza mesafeler koyanlarda, kuyuya taş atan deli de belki de taşı çıkaramayan kırk akıllıda..
keşke nbu düğüm çözülse selamlar saygılar...
İtiraf etmeliyim ki ilk okuyuşumda biraz da yazının çok içiçe geçmiş olmasından dolayı okuduğumdan hiç bir şey anlamadım. Tekrar okudum. Tane tane ve özümseyerek...Bu kez özgün ve etkileyici buldum.
Hakkın Sesi'ne katılıyorum. Paragraf aralarını açıp, diyalogları biraz daha belirginleştirirseniz okuyucularınız cümlelerinizden daha fazla tat alacaktır.
Kutluyorum.
Saygılar.
Suçlamak ancak yağmurlara yakışırmış ve de onunla yazılırmış isyanlar damla damla her günün ilk ışıklarında...
Bilmem kaç kişi doğumların acılı sancısını her gün hissediyor, öleceğini düşünerekten hayatta...
Ve kaç kişi asırlık hikayesini düşledi düşüncelerin de.
Bilmem ki, belki de hepimiz unuttuk var olmanın gerçek amacını. Sosyal bir kült haline geldi sorgulama mekanizmamız. Hatta böyle faaliyetler ile gururlanacak ve de derviş edasıyla kelimeleri raks ettirecek bendaşlarımız ortaya çıktı. Nedeni bilinmeksizin, düşlerimizin yavru vatanları harp içinde iken, asıl olunması gereken siperin hiddetinden korkup; süslü ve manası boşaltılmış maceralara atıldık.
...!
Öykünün değeri anlaşılmış ve bu anlaşılma, anlayışlı bir kavram perspektifi içinde gerçekleştirilmiş...
Sorgulamak insanın doğasında vardır; ama çoğu zaman aynı hataya düşmekten kurtulamaz. Asıl olan, insanın aynı delikten iki kez sokulmamasıdır. Hadis-i Şerifte de bu mana Mümin kullar adına verilmiş bir meziyettir. Bir kadın ve bir erkek olarak yaptığımız ve yapacağımız işler sorgulamak ve onları pişmanlık duymadan hatırlamak güzel bir şuur olacaktır.
Ben kendi payıma sorgulamayı cımbızla çekip aldım bu yazdan..
Diğerleri de artık bu yazıyı farklı tenekelere sokup sokup istedikleri manayı çıkartabilirler....
Nasıl olsa kadın küstü ve arkasını çoktan döndü. Adamın istediğinden vazgeçerek büyük cesaretle...
Hürmetle!
Not: Yazının paragraf kısımları arasında boşluk bırakırsanız daha rahat okuyabiliriz efendim..
Sevgiler, Saygılar...