sevda 3.bölüm
O gece yanan bir yürek değildi sadece.Başka bir yürek daha Aşkın kıvılcımlarıyla tutuşmuştu.Selma elindeki kitabın sayfalarını yavaşça çevirdi.Kitapta bir yer kafasına takıldı:şöyle yazıyordu;
Bir bakış bir Aşıka neler neler anlatır, bir bakış bir Aşıkı senelerce ağlatır. Bir katre Aşk.
Yoksa başıma gelen Aşkmı? Diye sordukendi kendine. Selma gece sabah ışıklarıyla birlikte uyuyabilmişti.Hayat bazen insanları böyle ince sızılarla denemekteydi.. Zaman nice insanları süzgecinden geçirmiştir.
Sabah Ahmet kitaplarını alarak hızla okula doğru koştu.Selma pencereyi açıp odayı havalandırmak isterken gözleri Ahmete takıldı.Ahmet okula doğru yürürken bir süre onu izledi.Perdeyi kapatp kapatmamakta terddüd ederken izlemektende kendini alamadı Ah diyerek içeri girerken bir anda Annesi Gülperi hanımla çarpıştı.Annesi :
-Yavaş kızım hayırdır? Bu saatte ne yapıyorsun? Ne oluyor ? diye çıkıştı
-Anne yok bir şey – diyerek odasına koştu.
Ninesi Zeynep hanım olanları gördü.Yavaşça Selmanın odasına gitti.Selmayı dizlerine yatırdı. belinden aşağı doğru sarkan siyah saçlarını okşadı. Selmanın zeytin tanesi siyah gibi küçük gözlerine bakarak;
-söyle bir tanem niye böyle düşüncelisin? diye sordu?
-Hiç babaanne yok bir şey diye söylendi Selma.
Birden bire bir gürültü koptu.Ahmetin babası Cevdet bey yine barda akşamlamış eve gelmişti.Kapıya hızla yumruklayarak;;
-Aç kapıyı kadın sen kendini ne sanıyorsun diye bağırdı.
Gülseren hanım :
-yeter artık bıktım senin her gece içip kapıya dayanmana diye bağırdı ve kapıyı açarak hızla odasına koştu.
Bir süre odasında sessizce ağladı.Eski günlerimiz ne güzeldi .Paramız fazla yoktu. ama huzurumuz vardı.diye düşündü.
Cevdet beyde odasına giderek derin bir uykuya daldı.
Ahmet o gün kitaplarında defterlerinde hep selmanın yüzünü gördü.Nereye baksa onu görüyordu.Hoca dalgınlığını fark etmiş tiki onu uyardı.Zil çaldı .Ders çıkışı Muratla karşılaştı.Murat ;
-Sana ne oldu dostum.Kafanı bir yere mi çarptın.? diye takıldı?
Ahmet:
-Galiba bir yere fena tosladım.dedi.
Murat:
-Hayat bu dostum daha neler göreceksin.dedi.
Ahmet okul çıkışı çok sevdiği arkadaşı Aliye uğramak istedi.Ali henüz 27 yaşındaydı.Yeni nişanlanmıştı.Ona uğrayıp dertleşmek istedi.Ali babası sayesinde Yeni açılan bir tekstil şirketinin Patronu olmuştu.Düğün hazırlıklarına başlamıştı.İnce uzun boylu yakışıklı biriydi Ali.Elinde Çantası gururlu bir edayla şirkete doğru yürüdü.Bu gün şirketteki toplantıda yapacağı konuşmayı düşündü.O sırada Ahmeti gördü. Ahmet Tam yolun karşısında onu el salladı .O da bekle geliyorum.diyerek yolun karşı tarafına geçmek istedi.Tam o sırada karşıdan hızla gelen bir araba Aliye çarptı.Ali yi adeta savurdu.Ahmet koşarak onu yerden alıp hastaneye götürdü.Ancak Ali hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.Alinin öldüğünü duyan Ahmet adeta yıkıldı.Gözyaşları bir sel oldu adeta.Hızla merdivenlerden inerek caddeden koşmaya başladı.Gözyaşları hızla akarken dedesini anımsadı.üzüldüğü ve sıkıldığında hep ona koşardı.Dedesinin Evi evlerine yakın bir yerdeydi.Dedesi Halit Ak sakallı Nur yüzlü oldukça kültürlü biriydi.
Kapıda Ahmet’in telaşla koşarak geldiğini görünce hemen kucağını açıp ona doğru gelen torununu sımsıkı kavrayarak bağrına bastı.
-Ne oldu canım benim.? Niye ağlıyorsun? Geç şöyle içeriye de anlat dedi.
Ahmet olanları anlattı.
Dedesi :
-çok üzüldüm yavrum.dedi.
Ancak şunu unutma hayatı verende alanda yüce Allah tır.
Rabbim ‘’Her can ölümü tadacaktır.Sonunda bize döndürüleceksiniz.buyurmaktadır.Kaza hastalık bunlar sadece bir bahanedir.Asıl olan vakti tamam olan bir şekilde başka bir şehre yeni bir hayata Ahiret hayatına gider.Ölüm bir son değil bir başlangıçtır.Tıpkı: Kuruyan ağaçların baharda filizlenip meyve vermesi gibi. yavrum diyerek Ahmet’in başını okşadı ve teselli verdi.Önemli olan yaşananlardan bir ders çıkarmak ve hayatını bir avare gibi boşu boşuna yaşamamaktır.dedi.
Ahmet bunları düşünerek rahatladı ve kendini toparlayarak eve doğru dalgın düşünceli yürümeye başladı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.