LADİN VE ABD YALANI!

• 11 Mayıs 2011 Çarşamba 01:58:49

Ladin’in ölümünün ilanından sonra dünyanın gündemi birden bire değişiverdi. Bizim kamuoyumuz sanki ABD’nin Ladin operasyonuna bizzat şahit olmuş gibi operasyon hakkında yorumlar yaptılar, senaryolar çizdiler.
Merhum Çeçen Lider Cevher Dudayev’in şehit edilmesini hatırlayalım; uzun zaman boyunca Ruslar tarafından bulunamayan Merhum, bizzat ABD tarafından uzaydan nerede olduğu tespit edildi ve Ruslar tarafından şehit edildi.
O gün Cevher Dudayev’i tespit edip Ruslara veren ABD 1999 yılından bu yana kendi yetiştirdiği ve Ruslara karşı desteklediği Usame Bin Ladin’i bulamadı ve yakalayamadı(!)
Böyle bir şeyin mümkünlüğü ne kadar dersiniz(?!)
El Kaide ve Ladin öylesine güçlü(!) ki; dünyanın her tarafında teşkilatlandı, dünyada ne kadar terör yapılmışsa o yaptı(!)Yıllarca ABD’nin burnunun dibinde yaşadı ve kimsenin haberi olmadı(!) Hatta elinde hiçbir teknolojik imkân olmadığı halde bütün dünyadaki terör örgütünü koordine etti(!)
Bizim basın ise haberin üzerine mal bulmuş mağripli gibi atladı. Günlerdir gazete haberleri, köşe yazıları ve açık oturumlarla konuşulup tartışılıyor. Yazan çizen ve konuşanlar bu konuda o kadar bilgililer ki(!) neler anlatmıyorlar neler!
Ladin ile ilgili ABD operasyonu eğer yapılmışsa öncelikle ABD’nin yeni bir haydutluğundan başka bir şey değil çünkü bağımsız bir ülkenin Başkentine 100 kilometre yakınına kadar geliyor ve operasyon yapıyor ve çekip gidiyor. Uluslar arası hukuk açısından bu bir kere haydutluk ve hukuki değil.
Operasyon yapılan yerde öldürülen kişinin ailesi de öldürülüyor ve cenaze alınıyor ve güya İslami usullerle yıkanıp Okyanusa bırakılıyor. Öncelikle ölen kişi denizde ölmemiş ve deniz savaşında öldürülmemiştir en azından ki günün şartlarında bile her türlü hukuksuzluğa rağmen ailesine ve sahiplerine teslim edilmeli idi.
Gerçekten Ladin öldürülmüş ve Atlas okyanusuna atışmışsa öldürülmeden önce öncelikle yakalanmalı, yargılanmalı ve eğer idam edilecekse idam edilmeli veya idamından sonra yakınlarına teslim edilmeli idi. Yapılan haberlerde 78 kişinin saldırdığı evde sadece bir kişinin silahlı olduğu bilinmesine rağmen öldürülmüş olmaları cinayet değimlidir?
Kaldı ki; Ladin’in yayınlanan resimlerinin on sene önceki resimleri ile aynı resimler olduğu söyleniyor.
Ladin’in öldürülmesi ile ilgili haberler ABD’de bayram havası meydana getirdi ancak, gerçekten Ladin yeni mi öldürüldü(?!) Yahut bir kısım yerlerin işgal edilebilmesi için önceden öldürüldü de ölümü yeni bir senaryo ile mi ilan ediliyor, bu konuda oldukça ciddi şüpheler var.
Sayın Cumhurbaşkanının ve hükümet üyelerinin Ladin hakkında yaptıkları beyanlar ise hiçte insanları tatmin edecek bir birikimin yapacağı açıklamalar değildi.
Bir kısım haberlerde ve beyanlarda ise El Kaide’nin böylece işlevini yitireceği ve ortadan kaldırıldığı, dünyanın El Kaide’den kurtulduğunun yorumları yapılıyor. Yani Hareketin elinde telefonu bile olmayan Lideri ölünce dünyanın her tarafındaki Örgüt elamanları ortadan kalkacak ve terörden vazgeçecekler.
Öyle olunca insanın aklına iki şey geliyor.
1-Ladin diye bir terörist lider hiç olmadı ve El Kaide diye bir örgütte yoktu.
2-Ladin ve El Kaide örgütü ABD’nin emrinde idi ve İkiz kulelerinde vurulacağından ABD’nin haberi vardı ve Afganistan ve Irak gibi bölgelere saldırmak için öyle bir olay gerekiyordu yapıldı ve ABD için gerekli malzeme hazırlandı ve maksat hasıl olduğu için El Kaide’nin görevine son verildi.
Üçüncü bir şık yok ne yazık ki ve oynanan oyunu bizlerde gerçekmiş gibi izliyor ve üzerinde yorumlar yapıyoruz.
Diyebiliriz ki;
1-Yani, Ladin varsa bile ABD’nin yetiştirdiği ve kullandığı bir adam ve bu adam vasıtası ile İslam dünyası senelerce ve halende zan altında bırakıldı.
2-Ladin büyük bir ihtimalle tedavülden kaldırılırken, kaldırılmak için bir senaryo yazıldı ve hayata geçirildi, yoksa ya hayatta veya çok daha önce öldürüldü ve sağmış gibi kullanılmaya devam edildi.
3-El kaide Teşkilatı diye bir teşkilat gerçekte ya yok veya sanıldığı ve anlatıldığı kadar büyük ve güçlü bir teşkilat değil ve bu gün ABD tarafından işlevine son verildi.
Yaşadığımız ABD’nin senaryosunu yazdığı ve oynadığı ve bizlerinde ya figüran veya seyirci olarak izlediğimiz bir oyundan başka bir şey değil.
Bizden söylemesi…

Mustafa Göktekin