KELAMSIZLIK
Büyük çınarın altına vardığımda güneş, günü ortaladığını müjdeliyordu. Sıcaklık dozunu arttırmış, vücudum beni serinletmek için gereken vazifesini icraya başlamıştı.
Defterimi çıkarıp, gece boyunca gözlerimden uykuyu alan düşünceleri sıralamaya başladım. Birbiriyle kopuk, alakasız sözcükler ard arda sıralanıyor, ama ihtiyacım olan duygu kısbesini, sayfalara akan mavi damlalar bir türlü yüreğimde çağrıştırmıyordu.
Azimliydim, fazladan bir gece yorgunluğunun bedeli, bu taş heykeller gibi sayfamı dolduran cansız kelimeler olmamalı, bu sayfada ruhları kıpırdatan bir sihir uçuşmalıydı.
Vazgeçmeyecektim. Bir geceme, morarmış gözlerime bedel olan o duygular, gözlerimde uçuşan o sahneler, eninde sonunda kelimelere dökülecek, maddeler dünyasına varlık olarak inecekti.
Elim zihnimle bir olup, hummalı bir çalışmayla üstüne düşeni yapıyor, bedenimle birlikte ruhumu da bunaltan güneş, esneyerek dağların ardında, evine doğru, ağır adımlarla ilerliyordu.
Kararlıydım. Geçen zamana aldırmadan, düşlerim ya da düşlerimin engeli, görünmezlik örtüsünden sıyrılmalı, üstündeki örtüyü, ellerim mutlaka çekip almalıydı.
Zaman ilerlemiş, güneş eteklerinin ucunu toplayarak yuvasına çekilmiş, gözlerim gecenin üstüne bir de gündüzün yükünü çekmekten iyice bunalarak pes etmişti. Çaresiz, kalemin efendisi parmaklarım, şartlara boyun eğdi.
Defteri baştan sona okuyup, iç sıkıntımı da yanıma alarak, patikadan inmeye başladım. Elimde tuttuğum defter, güneşin hem ruhumu hem bedenimi bunaltan vazifesini üstlenerek avuçlarımı yakıyordu. Eve vardığımda bana ihanet eden defterimi, "yeri belli artık" deyip, yamaçtan aşağı fırlattım. Gözüm kaleme takıldı, kusur kimindi. "Hırsımı defterden mi çıkardım acaba, yoksa suçlu sen miydin ?" Gönlünü alsın diye onu da ardından gönderdim.
Gözlerim, kıs kıs gülen elleime takıldı. Ne çareki onlar, hala bana lazımdı.
YORUMLAR
Ne kadar sevildiğini bil kardeşim.
Bak iki değerli insan sana neler yazmış.
İkisi de uzman ve hakikatlerin ışığında yolunu bulmana yardımcı olacak melaike gibi sana yardım ediyor.
Ya böyle arkadaşların olmuş daha ne istiyosun ?
Eleştirilere kulak ver.
Selam ve dua ile.
reyya
gerçekten ikisi de ve siz de dahil bu sayfalar sayesinde tanıdığım ve önümü aydınlatan ışıklar
inşallah böyle değerli dostlarım sayesinde ben de bir nebze olsun kendimi aşıp, kalemimle dost olabilirim:)))))))))
inanın mutluluk duyduğum bir sayfa burası
Aynur Hanım, benim diyeceklerimin pek çoğunu dile getirmiş. Bir süre bu yolu izleyin. Bir de, olabildiğince eski sözcüklerden kaçının. Başarılı olacağınıza yürekten inanıyorum.
reyya
Gerçekten kelamsızlığın tam tarifini yapmışsın. Bir an o sıkıntıyı içimde hissettim. Ne kötü bir şeydir...Sanırım biz kıyamet günü en çok gözlerimizle helalleşmek zorunda kalacağız...
Denemede ya da kısa öykülerdeki başarın seriden daha belirgin. Daha rahat yazdığın yani kendini sıkmadığın belli çünkü. Kısa öykülerin ve denemelerin avantajlı yanı olay örgüsü karmaşık olmadığı için nefes alabiliyorsunuz. Okuyucunun ilgisini nasıl daha uzun bir süre koruyabilirim derdiniz de olmuyor. Bu rahatlık çalışmalara da yansıyor dolayısıyla...
Kahramanımızın kalemi defterin arkasından göndermesi iyi oldu. Mümkünse asıl suçlu olan "ilhamı" atmalı yamaçlardan bence...İlham diye bir şey varsa eğer tabi...
Kutluyorum.
Sevgiler.
reyya
sence gerçekten bir gelişme var mı bende