Kavramak için görmek, görmek için de dikkatle bakmak gerek! - pitigrilli
yalciner17
yalciner17

CEVAP YOK!/ ardahan öyküleri 188

Yorum

CEVAP YOK!/ ardahan öyküleri 188

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

690

Okunma

CEVAP YOK!/ ardahan öyküleri 188



Adam seseder cevap yok!
Kar’ın kulağına ne sesedersen et: Cevap yok!
Tanrı kimseyi karsala yapmasın.
Karsalalık zor.
- Abdülbari!
Duyan yok.
- Abdülbari!
Duydu.
- Benim adım Abdülbari değil.
Bağıran adam ısrarında inatla.
- Sen Fağo Dayının oğlusun? Kerteneköylü değil misin?
Duymayan, cevap vermeyen adam bu defa camın önünden kalktı, ocağın yanında sandalyedeki Salutlu Aloş’un masasına derakap oturdu.
- Birkaç sene olmuştur. Ben sizin köve atlı gelmiştim. Fağo Dayı beni size atlı götürmüştü. Beni yad’an getirmedin mi?
Abdülboro cevapladı:
- Dayi kusura kalma babamla küsmüşümde!
Abdülborogile atlı giden yılışık adam:
- Yavrim babanla küsmüşünde bizi ne entereşe eder?
Cevap vermemesi sağırlığından kaynaklanan Abdülboro yanıtladı:
- BABAMIN ATLISIZA SİZNEN DE KÜSÜŞMÜŞÜM! AHA LAFIN GERÇEGİ!..
- Ola senin ağzın ne diyer it yektisi.
Deli ola bu!..
Oyan savuş oğlum... maynak başşan senin!..

Hava kapalı. Çay isteyen çaycıya seslener. Kahvehanede obje namına var- yok tümşey karaltılı. Sırtından gördüğümle önden yüzüne lafladığım adam arasında hamahama bir fark vazetmiyordu.
Karartının daha Ardahanlısı.
Kış Dönencesi yüzünden ışık gurbette.
Sıla da ki dönence: Yengeç, Yengeç Dönencesi eşyanın tabiatı gereği herşeyde.
"-Avustralya şimdi ne kef çeker ama? Sidney’e bir gidemediz oğlum. Düngürüz yok muydu Avustralyadan? Kirva- mirva edinseydiniz bari?
Ao dip köylerden evlendirdiniz çocuklarızı. Az Global davransaz. Çağ’a uysanız n’lur?
Gurbette Oğlak Dönencesini insan akıl etmez mi? Hısmımız olsaydı kışın Avustralyaya gider Oğlak Dönencesinde KEF ederdik anacan!"
Arkadaşı çay ikram ettiği adama konuştu. İkramı çay ile birlikte içen adam cevap vermedi. Bu kahvehane de moda; cevap vermemekmiş.
Adam, eli cebinde olan; cebinde akrep olanı demiyorum.

"- Çay getirin Avni Arbaş’a, içimden öyle geldi. Gönlümden koptu. Avni Arbaş kimdir? Kahvehane halkı siz bilin yeter. Ünlü Ressamdır. İstanbul da sergi açılışında gördüm. Zerrin Arbaş’ın babası Derya Arbaş’ın dedesidir. İki hanımefendide sinema artisttidir.
Kokteyl de Ayla Algan, Beklan Algan onun kocasıdır. Daha ünlü çok insan vardı. Resimleri seyrettim. Figüratif resimlerdi. Empresyonist meyilli resimlerdi.Avni Arbaş’ı görünce tanıdım. Yanına gittim. Tanışlıktan sonra doğrudan konuya girdim; yardım istedim. Bu yardım ELVERMEK babındaydı. Hayır dedi oda namertlik etmeden ve yekten. Ben ayağımın bağının çözülmesi için İstanbula sırf bu yüzden gelmiştim. Resmi ve sanatı çözmek perdenin altında ne var, bizde görek, ha benim talebim buydu."
Baytariye kağıdı iptal olmuş. Hanzade Mamanın oğlu nasıl üzülüyordu ki. Kurbanlığa yakın zaman olmamasına gine üzgün adamcağız. Onun kurban Bayramından haberi sonradan oldu. Bilmiyordu. Hem cahildi. Saat dahi kullanmazdı. Askerde savura horoz sesiyle kalkmıştı. Alagözlü asker arkadaşı Şükreddin Efendiyle. Horoz ötünce kağherdik aya Mamaoğlu: Hamza Efendi.
Baytariye kağıdını bura bura boru yapmıştı. Parmakları sinir hastası parmağı gibiydi. Kılsız, tüy yoktu. Ağdalanmış el ve parmak gibiydi.
zamanlı parmaklar hareket ediyordu. Kağıdı akerdeon horonu gibi katladı. Yazılar üstüste binince benim aklıma KAMAŞULLAH espirisi geldi.
Kağıtta Kamaşullah yazıyormuşta; kağıdı açınca Kahramanmaraşlı Abdullah yazdığı ortaya çıkan yazı.
Oynadığı kağıtla, yoruldu. Kağıdı açtı. Açmadan kağıtta: ADYAHAYSEVDİR, yazıyordu. Kağıdı açınca eyce baktım: Adanaya Hayvan Sevki Müsait Değildir.
Düzelmez diyip duruyor. Teselli etmeğe çabalayan arkadaşı:
- Düzelir, düzelir. Karabük’te kol gibi demirler düzeliyor. Senin derdin mi düzelmeyecek?
Pısır-pısır Baytariyesi yanmış adamın dedikodusunu yapıyor insanlar. İyisi mi kulağınızı kabartın İşitin:
- Buna zerar ne kadar girmiş?
- Mökkem girseymiş bari. Bunun babasıda tamahkardı. Ardahanı yediler ola bunlar. Koy, çok girsin acımayasın bişe!..
İnsanın içi cız ediyor:
Saatli Maarif Takvimi almadan, Kurban Bayram zamanını, bilemeyen aciz adamın hali içler acısıyken.
Ardahanın meşhur çekememezliği: Ev danasından öküz olmaz ibaresi de varken!.. gerisini sen düşün.





yalçıner yılmaz
11-04-2011
gebze

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Cevap yok!/ ardahan öyküleri 188 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Cevap yok!/ ardahan öyküleri 188 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
CEVAP YOK!/ ardahan öyküleri 188 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.