- 585 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NEHRİSEVDAMA -1
KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA
NEHRİSEVDAMA -1
SEN NE ZAMAN GELECEKSİN
Zamanı durdurdum...
Gün, hafta, ay ve yıl mefhumu yok artık...
Zaman mefhumunu unuttum....
Sensizliğin yokuşundayım
Taşlı, dikenli, çakıllı bir patikanın çıkışındayım...
Kaynağı sen olan;
Billurdan hayat ırmağımın; gelişine inat;
Aksi yönünde; akışındayım...
O tatlı, huzurlu, güzel, güneş gözlü bakışındayım...
Ve kutlu sevdanın;
Lezzetli, enfes, eşsiz "Gönül." Aşındayım...
Gül yüreklim;
Kimsesizliğin karlı, buzlu, tozlu karakışındayım...
Ben sensizlik ateşinin sönmeyen yakışındayım....
Bilmem kaçıncı rüyanın ortasına bağdaş kurup seni bekledim...
Senin geleceğin yöne doğru uykudayken emekledim...
Her yeri Cennet kokusu sardı...
Bu koku senin kokundu...
Sen geliyordun...........
Kokun ile "Geldim." Diyerek haber veriyordun...
Geceye güller açtı...
Gece; senin gelişinle bilinmeze doğru kanatsızca uçtu...
Tenimizde gül yaprakları uçuştu....
Bu kaçıncı seninle seni bekleyişimdi?
Ve;
Bu kaçıncı senin bana salına salına gelişindi?
İyiki vardın...
Ve,
Ben iyiki sana; "Seni seviyorum." Diyerek yalvardım...
Ve iyiki;
"Altayların Gül Kızı Sen Misin?" .....
N’olur cevap ver, "Altayların Gül Kızı Sen Misin?"
Cevap cevap ver diyerek yakardım...
"Evet Benim." Dedin;
Ömre nefes getirdin....
Bir nefesin, bir sene verdi bana...
Nasıl dayanılır?
Seninle seni beklemenin heyecanına...
Sen;
Gözlerinle gözlerime damlıyordun,
Gözbebeklerimde yıldız yıldız gökyüzünü adımlıyordun.
Gül yüzlüm....
Şakayığım
Dağ çiçeğim
Canımdaki can ölçeğim
Varlığınla güleceğim...
Vuslatımsın nur gerçeğim...
Kollarında olmanın muhteşem hazzı
Bir nefes anımda;
Bir hayat bahşediyordu bana...
Gün daha doğmadan;
Şafak ufku süslerken
Sen seni bende bırakarak
Uçtun gittin erken erken...
Ve;
Yine yalnızlık;
Ve;
Yine yalnızlığın hançeriyle,
Dilim dilim olmuş bağrımda;
Dayanılmaz bir sızı
Bu sızıyla sessizce hıçkıran;
Sicim sicim gözlerim ağlıyordu
Yağmur bağrıma süslediğin
Dilimlere damlıyordu
Sızılar yüreğimi adımlıyordu...
Hasretin yüreğimi dağlıyordu...
Kelam ağlıyor. selam ağlıyor
Kalem ağlıyordu ömrüm, kalem ağlıyordu...
Ve,
Yüreğimin derinliklerinden bir ses
Sana;
"Nur-u vuslatın, nâr-ı yaldızı." Diye sesleniyordu...
Yüreğimden;
Satırlara sessizce şu heceler damlıyordu;
"Sen ne zaman geleceksin?"
KADİR DURAK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.