- 1082 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
BİZİM MOTOR HÂLÂ ISINACAK!
Cemil Bey’in güzel mi güzel bir arabası vardır. Arabasına gözü gibi bakar. Ancak arabasından bir rahatsızlığı vardır.
Cemil Bey der ki:
-Vaktim varken şu arabayı sanayiye götüreyim de Ahmet Usta’ya bir göstereyim.
Cemil Bey’in arabası durduk yerde istop etmektedir. O, arabasını alır ve sakin bir günde sanayinin yolunu tutar.
Sanayide ustalar; arabaların başında, torna vidalar, penseler, anahtarlıklar ellerinde arabaların bir o tarafına, bir bu tarafına bakıp durmaktalar. Araba sahipleri ise kuşkulu gözleriyle arabalarını ve ustaları izlemektedirler.
Çıraklar simsiyah olmuş elbiseleriyle, bir o taraftan bir bu tarafa koşuşturup dururlar. Sadece gözleri gözüken çıraklar da vardı. Çırakların bazıları simsiyah yağ tabakası olan zemine sırtüstü yatıp cıvataları söküp, cıvataları sıkıyorlardı. Bir taraftan kaynakçıların ışıltıları, harıl harıl çalışan körükler, sigara yudumlayanlar, çayların tütsüsü arasında işine koşuşan ustalar…
Hurda arabalar, devrik, yeni çarpık arabalar sanayiye renk katıyordu.
Sürücülerden:
-Bu arabamı iyice tamir ettirirsem, bir daha sorun yaşamam ve arabama bindikçe binerim. diye düşünenlerin sayısı da az değildi.
Cemil Bey, arabasıyla sanayiye hareket eder ve sanayiye varınca arabasıyla Ahmet Usta’nın dükkânının önünde durur.
Cemil Bey:
-Ahmet Usta, benim arabam sık sık istop ediyor. Özellikle araba durup da hareket edeceği zaman, bunu daha çok yaşıyoruz. Der.
-Ahmet Usta:
- Cemil Ağabey, ben bu arabanızı öyle bir yapayım ki, asla istop etmez. Der.
Ahmet Usta arabayı iyice tamir eder, arabanın gaz ayarlarını da güzelce ayarlayarak, arabayı Cemil Bey’e teslim eder. Cemil Bey, arabasının güzelce tamir edildiği gururunu yaşar. Arabasını teslim aldıktan sonra, Ahmet Usta’ya:
-Allah’a ısmarladık Ahmet Usta. Der ve sanayiden ayrılır.
Cemil Bey, arabasını bir kaç gün sorunsuz olarak kullanır. Birkaç günden sonra arabası daha çok yakıt tüketmeye başlar ve ara sıra da yine istop eder. Bu arabanın istop etme işi gittikçe artar. Cemil Bey’in sinirleri tepesine çıkar, içten içten Ahmet Usta’ya kızdıkça kızar.
Belir bir süre sonra, Cemil Bey Ahmet Usta’nın yolunu tekrar tutar. Ahmet Usta Cemil Bey’i uzaktan görünce:
-Vay kimin abisi geliyor, kimin abisi. Der. Sinirleri tepesine çıkan Cemil Bey, bir anda yumuşar ve bir anda sertleşerek Ahmet Usta’ya:
-Bırak yağ yakmayı, bana senin araban hiç arıza vermez, hiç istop etmez demiştin, bak yine istop ediyor yine arabam çok yakıyor. Der. Ahmet Usta işi alttan alarak, yine yağ yakmaya kaldığı yerden devam eder:
- Cemil ağabeyim sen hiç dert edinme! Ben onu öyle bir yaparım ki, bu arabayla evelallah dünyanın etrafında dolaşırsın da bir şey olmaz. Sen kimin ağabeyisin, ağabeyler ağabeyi Cemil Abi.
Cemil Bey, sinirli bir şekilde:
- Bırak zevzekliği, gevezeliği! Yap şu arabamı! Ahmet Usta! Bu araba neden istop ediyor güzelce araştır ve tamir et. Der.
Ahmet Usta:
-Cemil Ağabey, motor ısınmamıştır. Arabaya biniyorsun, motor ısınmadan iniyorsun, elbette araba istop eder. Sen şöyle bir uzak yola git bir bakayım, o zaman araban hiç istop eder mi? O zaman gör sen bu arabayı. Ben, bu arabayı kınalı kaşık gibi yapıp çatıp eline vereyim de gör o zaman, arabanın nasıl tamir edildiğini…
Ahmet Usta, arabayı özene beze tamir eder, yine gaz ayarlarını ayarlar. Arabada görünen bütün arızaları tamir eder.
Ahmet Usta, Cemil Bey’e:
-Cemil Abi, arabanı öyle bir yaptım ki, deme gitsin. Senin bu araban var ya asla istop etmez. Önceleri sen arabaya biniyordun, motor ısınmadan iniyordun; tabi ki motor istop eder çünkü motor ısınmamıştı. Diyerek yine aynı hikâyeleri okur…
Tatil yaklaşmaktadır. Cemil Bey, tatil için bütün hazırlıklarını yapar. Yolculuk esnasında ihtiyaç duyabileceği bütün eşyalarını arabaya koyar. Çocuklarını bindirir arabaya. Memleket sevdasıyla yollara koyulur. Saatler sonra Ankara’ya varırlar. Biliyorsunuz, kırmızı ışıkta araba duracaktır. Kırmızı ışık yanar, arabalar arka arkaya yığılır, tam bu sırada Cemil Bey’in arabası istop etmez mi! Arkadan arabalar kornalara bastıkça basarlar. Cemil Bey’in sinirleri tepesine çıkar ve:
-Ey Ahmet Usta! Bu arabanın motoru Ankara’ya kadar hâlâ ısınmadı mı? Diye bağırmaya başlar. Cemi Bey’in Eşi:
-Beyim sakin ol! Olabilir her şey düzelir, hele bir sakin ol bakayım. Der.
Cemil Bey:
- Hanım ne sakin olması! Ahmet Usta bana:
-Bu arabayla dünyayı turla, senin araban istop etmez, motor ısınmadığı için istop ediyor. Demişti. Beş yüz kilometrelik yol geldik, hâlâ bu motor ısınmadı mı? diye bağırmaya devam eder.
Arkadaki arabalar hâlâ kornalarına basmaktalar. Bazı araba sahipleri, arabalarından inerek, Cemil Bey’e doğru el kol hareketi yaparak kızmaktadırlar. Bazıları ise arabanın camlarından kollarını çıkarıp, el kol hareketleri yapmaktadırlar.
Cemil Bey, her kontağı çevirdiğinde araba çalışmamakta inat etmektedir. Nihayet birkaç dakika sonra araba çalışır.
Cemil Bey ve çocukları:
-Şükürler olsun Allah’a, arabamız çalıştı. Derler.
Cemil Bey ve çocukları evin yolunu tutarlar.
Cemil Bey:
-Motor ısınmamış da! Motor ısınmamış da! Motor ısınmamış da! Anakaraya kadar bu arabanın motoru nasıl ısınmaz yahu? Bizim motor Ankara’ya geldi hâlâ motor ısınacak. Bizim motor Ankara’ya geldi hâlâ motor ısınacak Bizim motor Ankara’ya geldi hâlâ motor ısınacak Diye arabanın içinde kendi kendine çekişir durur…
Cemil Bey, “Bizim motor hâlâ ısınacak” stresi içinde yoluna devam eder, gider…
02.05.2011
Çekerek
YORUMLAR
Ustalar da ustalarının kapasitesine göre değer kazanırlar!... zemin ve temel sağlamlığı çok önemlidir. Bir de ustasından sanat kapma özelliği vardır ki, kişiden- kişiye değişir.
Bilindiği gibi; elektriği eniyi geçiren(aktaran) altın mâdenidir; peşine gümüş ve bakır mâdenleri gelir. Alüminyum tel de elektrik taşır ammâ, altın gibi iletken değildir; aldığını, tam iletemeden daha çok yitirir.
Sözün özü: Elsanatları ve esnaflık, konuşarak değil; verdiği hizmet ile değerlendirilir.
Fedâkâr iyi Ustalara, Kalfalara ve Size Selâm gönderiyorum... O'nları da bu sayfalara yazmalıyız; üstümüzde hakları var.
Kadir Yeter. 10 MAYIS 2011 Sâlı gününde, Trabzon-Merkez İlçe'den yazdım.
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=77358
İDRİS ÇETİN BİZİM MOTOR HÂLÂ ISINACAK!
İDRİS ÇETİN
Allah'a emanet olunuz.