- 690 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Şölenlerin Ardından
Mart 2007 de Isparta Huzurevindeki şiir dinletisinde bay bir yaşlı “En büyük ordu yazar ve şairler ordu- sudur” demişti. Bu görüş halkımızın görmek istediği insan topluluğu. İçimize bir gün dahil olsanız bunun tersi olduğunu görürsünüz. Bazı yerel yazarların kalitesi ve yazıları da zaten bunu gösteriyor.
Ağzını açan yazar ve şair “kendilerine sahip çıkılmadığını” söyler ama önce kendi içlerinde birbirlerine sahip çıkmazlar. Bir sürü emek karşılığı hazırladığımız şiir kitaplarını zorla imzalatarak alırlar, çıkarıp beş kuruş vermezler, teklif etmezler, mini etekleri batmasın diye taş üstüne koyarak yazarın gözü önünde otururlar.
Ondan sonrada dedikoduda cahilden önde giderler.
Şiir bezirgânlığı yapan bu yazarlara yıllardır şiir istiyorum vermiyorlar sonra gazetelerde isimsiz atıp tutuyorlar. Genelde kendi çalışmalarını yazdıkları kitaplarını birileri bedava basıyor, bedava reklâmını yapılıyor oh ne ala. Oldu sana bir büyük şair. Yerel dergi ve gazetelere bakınca bile gerçek halk şiiri tarzında şiir yazıl- madığın göreceksiniz.
Sıradan bir köylü çocuğu ve en alt basamakta çalışarak emekli olmuş biri için dünya o kadarda tozpem- be değil. Çünkü aynı zihniyet yıllardır insan yerine bizi koymadığından şimdide değer vermesi beklenmez. Ama bana azim veriyorlar. Reklâmın iyisi, kötüsü olmayacağından adımı bile anmıyorlar. Önemli değil ben pamukluk ya da yamukluk yapmadan bir yerlere gelebilmeye çalışacağım. O zihniyetin değişmesini memleketim için isterim ama kendim için istemem. Çünkü onlar bana haz veriyor.
İsteyen istediğini desin, engel çıkarsın önemli değil ben gece gündüz dersimi çalışıyorum. Tabi onları da dinleyeceğim ve hiçbir guruba dahil olmadan yoluma deva edeceğim nasipse.
Okuduğunuz için teşekkür eder başarılar dilerim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.