- 1737 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bitanesine
Öyle çok özledim ki seni, yokluğun azap veriyor. Seni görememek canımı acıtıyor. Bir yandan da seni özlemek o kadar güzel ki…
Tuhaf bir çelişki değil mi? Beni en çok ne korkutuyor biliyor musun; varlığına alışmak. Hani, sürekli ilaç kullanırsın da, bir süre sonra etki etmez hale gelir, ya da dozunu arttırmadıkça ağrılarını dindirmez, bende hep varlığına alışmak ve bir süre sonra sana dokunmak, seninle olmak etki etmez hale gelecek diye çok korkuyorum.
Ben, hep başkaları için bir şey yapmaya çabaladım bu güne kadar, kimsenin kalbini kırmamaya, kimseyi üzmemeye çalıştım, kimseye kötü söz söylemedim, insanlar belki bunu kullandı ama sırf mutluluklarını bölmemek için buna engel olmadım. Biliyorum böyle davranmamam gerekiyor ama bu saatten sonra değişemiyorum. Ben insanları hep sevdim, onlara verebileceğim kadar sevgi vermeye çalıştım çünkü bunun eksikliğini çok iyi biliyorum. İstiyorum ki insanlar hep mutlu olsun, insanları mutlu görmek beni mutlu etmeye yetiyor inan bana. Eğer elimde varsa yok diyemiyorum, ne varsa son lokmasına kadar paylaşıyorum ve bu beni gerçekten mutlu ediyor. Şuna inanıyorum ki; hiç bir şey öte tarafa götürülmüyor, insan mezara yalnız giriyor, mal mülk hiç bir şey, o an geldiğinde, dünya malı dünyada kalıyor. Ama eğer o an geldiğinde seni sevgiyle, minnetle, saygıyla anacak bir kaç insan evladı varsa arkanda, bunun mutluluğu her şeye değer inan bana. İşte bu güne kadar hep bu felsefeyle yaşadım ve sanıyorum ki bundan sonrada devam edeceğim. Bazı kendini bilmez insanlar, sınırları o kadar zorlayıp hadlerini aşsalar bile, bir anlık kızgınlık ya da sinir ile ki çok fazla sinirlendiğim söylenemez, yanlış bir şeyler yapıp onların seviyesine inmek istemiyorum, çünkü o zaman onlardan ne farkım kalır ki, karşındaki insana alabileceğinden fazlasını veremezsin ki.
Hep düsturum Yunus Emre olmuştur bu hayatta, hani der ya “yaradılanı severim yaradandan ötürü” diye işte bende öyle. Ben inandığım şey için bir şeyler yapmaya çalışıyorum, insanlar için, insanları mutlu kılmak, onları mutlu görmek adına elimden gelen ne varsa yapmaya çalışıyorum. Bu konuda başarılı mıyım? Onu da Allah bilir. Dedim ya, ölüm anı gelip çattığında, mezarımın başında beni sevgi, saygı ve minnetle anacak bir kaç insan bulabilirsem, inandığım şey uğruna bir şeyler başarmışım diye düşüneceğim ve emin ol tebessümle öleceğim. Bazı kendini bilmez insanlar, dedim ya hani sınır tanımaz, haddini bilmez, işte o insanlar beni bunu yapmaktan alıkoyamayacaklar, onlara inat devam edeceğim öldüğüm güne kadar. O insanlar nasıl biliyor musun bitanesi, hani bir deste kâğıtta bir tane joker vardır ya, işte o insanlar o jokerin her el kendisine gelmesini ister, hiç bir yerde kullanamasalar bile ellerinde olmasını isterler, çünkü joker onların ellerinde olduğu sürece diğerlerinde değildir ve bu bile onlara haz verir. Oysa ki önemli olan o jokere her el sahip olmak değil, sahip olduğunda uygun yerde kullanabilmektir. Yoksa o jokerin diğer kâğıtlardan hiç bir farkı olmaz ki bitanesi.
Belki de ben çok derin düşünüyorum ama insanlar bana çok sorumsuz ve bencil geliyor bitanesi. Ben insanlara insanca yaklaştıkça, onlar anlamazlıktan geliyor. Neden insanlar böyle be bitanesi, neden hep bencillik, neden hep beklentiler her şeyin önüne geçiyor. Neden hep insanlar bir birinden bir şeyler bekliyor, neden hep arkasını yaslayacak bir yer arıyorlar? Yoksa hatalı olan ben miyim? Tuhaflık bendemi acaba bitanesi? Ne dersin, herkes normalde, anormal olan ben miyim...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.