BİZ AYRILAMAYIZ 14. BÖLÜM
Ali ye döndü "Ne yapalım?"
Telefon konuşmasından sonra Zeynep çok yorgun ve üzüntülü görünüyordu.
Ali ona dönerek:
" Çok düşüncelisin ; neyin var senin ?"
"Bilmiyorum."
"Gel dışarı çıkalım; biraz hava al iyi değilsin."
Köyden gelenlere döndü" Biz biraz dolaşıp; sonra geliriz.Şu anda burada beklemekten başka yapacak birşey yok."
"Siz gidin; biz buradayız."
Dışarı çıktıklarında; gökyüzündeki yıldızlar çakmak çakmaktı.Sanki havanın soğukluğunu anlatır gibi.Zeynep kollarını kavuşturmuş; hızla arabanın yanına geldiler.Bindiklerinde motorunun ısınmasını beklediler bir süre.
Gözleri dalgın; ne düşündüğü belli değildi. Elini başına götürdü. Bir an Ali nin varlığını unutup direksiyona kapandı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Ali iyice şaşırmış; bir şey demeden ağlasın biraz açılır diye sessiz ce bekledi.
Zeynep başını kaldırdı" Allah kahretsin!"
Ali" iyi misin ?" deyince onun varlığını fark etti.
"Özür dilerim kendimi tutamadım."
"Bu gözyaşları niye; veya kimin için?"
"Sebepsiz...???"
"Sebepsiz ağlanmaz. Senin bir derdin var ama; anlatmıyorsun. Hayal gibi geziyorsun. Gülüşün, konuşman hep hayaller içinde yaşıyorsun. Konuşmak ister misin?"
"Neyi konuşayım?"
"Seni üzen her şeyi anlatırsan belki rahatlarsın."
"Birşey yok.Ağladığıma aldırma.Şimdi biz yatacak yer bulmalıyız.Arabada sabahlanmaz ki."
Ali biraz canı sıkkın" Gidelim; bir otel bulursak kalırız."
Arabayı hastaneye yakın otellerin birinin önünde park edip; ikisi de indi. İçeri girince otelin resepsiyonundaki görevli yarı uykulu
" Buyurun" dedi.
"Tek kişilik iki oda."
"Tek kişilik oda yok efendim."
Otelde pek temiz görünmüyordu doğrusu.
Zeyneb e dönerek" Başka bakalım" çıktılar.
Görünüşü daha iyi bir otel görünce oraya gittiler. Dışarısı buz gibiydi.Zeyneb in dişleri birbirine vuruyordu.
"Çok üşüdüm. Nasıl olursa olsun tut" diye söylendi.
Tek kişilik cevabı burada da vardı.Ama diğerinden daha güzeldidoğrusu.Ali iki kişilik bir oda tuttu.
" Lokantasıvar mı?"
" Yok; şu anda kapalı."
"Yiyecek birşeyler bulabilir miyiz?Hastaneye hasta getirdik de..."
"Tabi buluruz."
"Çok iyi olur karnımız aç."
Otel görevlisi biraz şüpheli gözlerle onları odalarına çıkardı.Üç yatak ve banyosu,tuvaleti içindeydi .
Zeynep pencere yanındaki yatağa oturdu. Titriyordu.
"Neyin var; ne oluyorsun? yoksa hasta mı olacaksın?"
"Bilmem? Çok üşüyorum; şimdi geçer"diyerek battaniyeye sarıldı.
" Ama araba sıcaktı. Seni sıkan ne?Yoksa şu telefon mu?"diye baktı Ali.
Biraz titremesi geçmişti" Oda da çok soğuk sayılmaz."
Ali yanına oturdu " Nasılsın?"
"İyiyim; iyiyim şimdi geçer."
Kapı çalındı gelen otelciydi yemek getirmişti.Sıcak çorba ,biraz köfte ve salata vardı.
Zeynep pek beğenmedi. Yinede bir iki lokma yedi.
" Yiyemiyeceğim; yatmak istiyorum.Kusura bakma neolur senide üzdüm."Diyerek battaniyesine sarılıp öylece uzandı.
" Sen yeterki iyi ol da; ben üzülmem."
Ali nin de iştahı kaçmış; o da diğer yatağa yatıp; iyice örtündü.Ama yorgan ince gelmişti.
Kalkıp dolaplara baktı. Başka battaniyeler bulunca; birini Zeyneb e diğerini de kendine örttü.
Sabah uyandığında ise Zeynep hala uyuyordu.Uzunca seyretti.Sadece saçları görünüyordu.
Yataktan kalkıp elini yüzünü yıkadı.Tekrar yanına gelip biraz battaniyeyi araladı.Yüzüne bakıp; başını yokladı."Çok şükür ateşi yok ; dün gece korkuttu beni"diye düşündü.
Elinin teması Zeynep i uyandırmış; karşısında Ali yi görünce biraz şaşkın;
"Günaydın; sen uyumadın m?"ı
" Uyudum.Bende yeni kalktım. Seni merak ettim de... Akşam bayağı korkuttun; hasta olacaksın sandım."
"İyiyim; uyuyunca açıldım. Ohhh! burası sıcacık; kalkmasam. Saat kaç?"
" Sekizi geçiyor."
"Ooo... epey olmuş; bu gün işimiz çok."
"Neymiş o çok olan iş; sorabilir miyim?"
"Tabii... önce hastaneye gidip kızı görelim.Sonra da üniversiteye; Yıldız ın kayıtlarına bakalım. Mantomu temizleyiciye vereceğim.Çok ta acıktım; karnımı doyuracağım.Gördün mü;neçok işimiz var."
Ali gülümsedi"Peki diiyelim ki Yıldız ın kaydı alındı; neyapacaksın?"
"Bakalım... araştıracağım. Ne bileyim bir yerden başlamak lazım.Bu kızı ne pahasına olursa bulmaya çalışacağım; kesin kararlıyım."
"Ne diyeyim haydi hayırlısı olsun."
"Hiçbir şey deme; yalnızca bekle"
".Kalkta aşağıya inelim.Ben çok acıktım.Akşam birşey yemedik."
"Tamam kalktım" diye banyoya girip elini yüzünü yıkadı.Yatağını düzeltti"Ben hazırım."
Aşağıya inip yemek salonuna geçtiler.Açık büfeydi.Yiyeceklerini alıp bir masaya oturdular.
Karınlarını doyurunca ;Zeynep ayrıca bir paket yaptırdı.Küçük kızın ailesi açtır diye düşünmüştü.
Ali onun yüzüne baktı...baktı...
"Sen kimsin? Gerçekten sen kimsin? Çok merak ediyorum; biraz kendini anlatsana."
Zeynep gülümseyerek başını salladı "Olmaz; biraz merak et."
Hesabı öderek yiyecek paketinide alıp çıktılar.Hava oldukça soğuktu."Arabaya benzin almak lazım onunda karnı aç."Diye söylendi.
Hastaneye girince kadınla adamı bıraktıkları yerde buldular
" Bir haber var mı?" diye sordu Zeynep.
"İyi imiş bu gün normal odaya alacaklarmış. Biraz önce hemşire söyledi."
Çok sevindi" Ben bir doktorunu göreyim" diye ayrıldı.
Ali de elindeki yiyecekleri verdi" Hadi sizde yiyin biraz." Karı koca ne diyeceklerini bilemeyip dua ettiler,
Zeyneb doktorla birlikte yanlarına gelerek iyi haberi bu kez o verdi.
"Geçmiş olsun. Çocuk iyileşecek; yalnız bir hafta bizim misafirimiz."
Zeynep "Annesi de iyi olana kadar kızınla beraber kalacak. Bak bu refakatçı kağıdı."
Kadıncağız sevinçten ağlıyordu.
Doktor "Müsaadenizle" deyince...
Zeynep" Bizde gideceğiz.Haydi Ali yapacak çok işimiz var.Şimdi sizi hemşire odaya çıkaracak.Çocuğunla kalacaksın."Adama dönerek" Siz ?"
" Belli olmaz; belki kalabilirim."
"Araba bulabilecek misin?"
" Belli saatlerde bulunur.Ama yollar kardan kapanmazsa."
"Tamam o zaman.Bugün burada kalsak senin işin var mıydı Ali"
"Köylere gidecektim ama; sana görevliyim."
"İyi... şimdilik bize müsaade; yine uğrarım" deyip bir miktar parayı kadına verdi" Yanında bulunsun; lazım olur" Kadıncağız birşey diyemedi.Zeynep kapıdan aceleyle çıkmış; Ali ardından zor yetişti.
" Ne oluyorsun kaçar gibi ?"
"İnsanları düşkün görmek üzüyor beni. Hallerine baksana; Allah bilir adamın cebinde araba parası bile yoktur."
Ali "Doğru dedin. Fakirler çok buralarda."
Yürümeye başladılar.
"Önce bir temizleyici bulalım."
Çarşıdaki iş yerleri yavaş yavaş kepenklerini açarken yeni güne merhaba diyordu. Bir iki yere sorup aradığını buldu Zeynep.
" Ancak yarın verebiliriz"demişlerdi.
"Ne oldu?"
" Bu gün de kalacağız ; belli oldu."Ali ye dönerek " Senin için bir mahzuru var mı?"
"Yok... çok önemli değil."
"Harika; şimdi Yıldız ın kaydında sıra" diyerek arabayı sürdü. Okula geldiklerinde saat bir hayli olmuştu.Danışma bölümüne gidip elindeki bilgilerle aradığı kişinin kaydını sordu. Biraz araştırmadan sonra; bu yıl başka okula nakil olduğunu öğrendiler.İstanbul du ama okulun adıyoktu.Belki de soyadı değişikliği sorunu olabilirdi.
Zeynep Emine Hanımı arayıp oğlanın soy adını bilip bilmediklerini sordu.Vee öğrenmişti.
Aliye dönüp" Bak şimdi elimizde iyi bir ip ucu var."
" Peki şimdi neyapacaksın?"
"Bundan sonrası babama ait" diyerek telefona sarıldı. Bir iki bib ten sonra...
"Merhaba babam; nasılsın? Sesini duymak çok güzel. Evet birazcık kaçamak yapıyorum.
Yok babam; seni çok seviyorum.O konuyu açma istersen; ben anneme son sözümü söyledim.Artık kendi bilir.Benim senden başka ricam var.Önemli.Yıldız isminde bir kız;bu yıl İstanbul daki bir üniversiteye nakil olmuş.Neolur onu benim için bul babam. Adamlarına söyle babam yer yarılsa yerin içine girseler adamı da kızıda bulmalıyız babam."
" Evet...evet... benim için çok özel babam. Nekadar çabuk olursa okadar iyi olur .Canım babam; sağol.seni seviyorum.Annemi de çok öptüm.Yok...yok...henüz gelmeyi düşünmüyorum.Biraz daha dinlenmek istiyorum.Tamam...anlaştık...Çok öptüm."Telefonu
kapattı.
" İşte bu kadar" diye Ali ye baktı.
"Duydum. Ne kadar çok güveniyorsun babana."
"Evet babama güvenirim. O da tuttuğunu koparır. Azimlidir de. Vee inşallah bu kızı bulacağız.Bak Ali Rabbim sanki bunun için gönderdi buraya beni.Kadere inanır mısın?"
"Evet inancım sonsuzdur."
"Bende herşeyin Allahtan geldiğine" dedi Zeynep.
AYŞE KARAN
DEVAM EDECEK...