- 918 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MUTLUYDUM
MUTLUYDUM
Gündüzün yorgunluğundan sonra güzel bir uyku çekmiştim. Yarın erken kalkmalıydım, yapacak çok işim vardı. Öyle ya beni bekleyenler vardı. O sabah erkenden kalktım ne kadar da huzurluydu yüreğim. Sol göğsümün içi tarafı ağrımıyordu artık. Onunla konuşmuş, hasret gidermiştim. Ailemiz kalabalıktı, evdeki misafirler de bendeki bu değişikliği fark etmiş, annem de “Bazen öyle olur o” diyordu. Bilemezdi ki dün sevdiğimle olduğumu? Üstelik dün gece onu rüyamda gördüğümü…
Sevgilime onun ismini yazdırdığım bir kolye almıştım.
Annem bilseydi tekrar onunla görüştüğümü her halde yine kıyamet kopardı. Neymiş dinlerimiz farklıymış. Onlar kiliseye gidip ayin yapıyorlarmış, kız arkadaşım da her pazar katılıyormuş.
Sevgi din ve dil tanır mıydı? Renk ve ırk önemli miydi?
Bizimkiler için önemliydi…
Bana destek veren sadece ablamdı. O da korkuyordu olanları anlatmaya, sadece gözaltından bana bakıp gülümsüyordu.
Ailem hep karşı çıkmıştı bizim sevdamıza ama ben mutluluğu onda buluyordum. Benim için mutluluk o demekti sadece!
Ben olara sevgimi anlattıkça duymazlıktan geliyorlardı. Onlardan biraz farklıydım. Hem ailenin tek erkek çocuğuydum. Hem de biraz şımartılmıştım. Onlara göre daha duygusaldım.
O gün dışarı çıkmadım hiç. Akşama doğru pencereden dışarı baktığımda, hava ılık ama rüzgâr vardı. Ağaçların yaprakları nasıl da özgürce uçuşuyorlardı. Sevdiğimden haber getirmişçesine, dallarından kopan sararmış yapraklar pencereye doğru geliyorlardı. Evet, yanılmıyordum beni anlatıyorlardı. Bir kısmı sararmış ve kurumuş bir kısmı da hala yemyeşildi. Sigara içmiyordum ama pencereden dışarı bakarken bir sigara tüttürüp dumanını savurmak nasıl da keyifli olacaktı. Sevdiğim sakın içme diyordu, zaten benimde pek içmeye niyetim yoktu.
Artık kavuşsak diye düşünüyordum, gülümsemek istiyordum. Gözlerimi kapattığım zaman o gelsin, geçsin bu ağrı, bitsin bu sızı. Nedir dinler ve insanların arasındaki çatışmalar? Allah bilir ya şimdi o da aynı düşüncelerle evde oturmuş belki de bir pencerenin önünde sonbaharın gidişini seyrediyordur. Ama bahar da gelecek. Gözlerimiz solgun bakmayacak, anlamsız olmayacak yüzümdeki ifadeler. Onunla mutlaka mutlu olacağız, aşacağız bütün bunları.
Ufacık bir tesadüftü bizi tanıştıran. Bir mucize olmasına gerek yok bir araya gelmemiz için. Ailelerimiz kabul edecek ve mutluluğu yakalayacağız. Hem sevgimizi duymayan da kalmamış koca şehirde. Bir an tekrar gözlerimi kapattım, onunla birlikte öyle bir yerdeyim ki, anlatması imkânsız. Dışarı çıkmaya karar verdim, annem “Hava soğuk, üşürsün” dedi ama ablam her zaman benim koruma meleğim olduğundan “Bırak çıksın anne, üstünü giyse üşümez” diyerek bana yardımcı oldu ve çıktım. Hayallere dalarak onların bulunduğu semte doğru yürümeye başladım. Yolda karşılaştıklarımla selamlaşıp yoluma devam ediyordum. Çok mutluydum ve umudum vardı. Bizden daha önce birbirlerini sevip kavuşanlar vardı ve bana her zaman sabırlı olmamı söylüyorlardı. O gün gelecek ve ayrılmamak üzere bir araya geleceğiz. A.Akkaya..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.