- 1124 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
SİGARANIN İSYANI
Evet , maalesef ben bir sigarayım.
Tüm evreni bir tek Tanrı’nın yarattığına inanırız bizler. Hatta, canlı- cansız her şeyi.
Peki, sigarayı kim yarattı ?
Ben bir sigarayım. Yaradılışımdan hoşnut değilim, hatta isyankârım üstelik. Oysa herkesin ve her varlığın bir önemi, rolü olmalı değil mi ? İyiler, kötüler, zararlılar ve yararlılar ; hepsi bizleri sınamak için yaratılmamış mı ?
Kadınlara zulmettiği söylenen erkekleri, insanlığın düşmanı olarak görünen çakalları, çıyanları, yılanları ve hatta Şeytan’ı bile yaratan aynı Tanrı değil mi ?
Yaratılmışlığımıza ve rollerimize itiraz etme hakkımız olabir mi ?
Ben isyan ediyorum işte, sigara olduğuma. Ama bu isyanım Tanrı’ya değil elbet, insanoğluna.
Zararlıyım ben, yaklaşmayın, uzak durun. Bağımlılık yaparım, zehirlerim, hasta eder süründürür ve hatta ölümünüze sebep olurum.
.....................................
Ona da söyledim tüm bunları ; hem de defalarca. Bir yazı masasının başındaydı. Bilgisayarında bir şeyler yazıyordu. Bir ara yerinden kalktı, masasının üzerinden beni aldı. Öyle sevecen baktı ki bana ; galiba çocuklarıyla karıştırmıştı. Bir sigara paketine öylesine sevecen bakılır mıydı ?
- Sen, en yakın dostumsun benim ! Karanlık gecelerimin, hüzün dolu saatlerimin sırdaşı, dert ortağımsın. Sen olmasan yanımda, kiminle dağıtırım hüznümü ? Kim alıkoyabilir gecenin bu saatinde tüm dünyayı, eşimi, çocuklarımı, annemi bile unutup, kendimi balkondan bırakıvermemi ?
- Yapma arkadaş. Bana bu kadar değer verme. Uzak dur benden. Ben sana ancak zarar verebilirim, keder, hüzün verebilirim. Hasta ederim seni, psikolojini bozarım.
Başını iki yana sallayıp bir tek daha aldı içimden. Ağzına götürdü ve elinde çakmağı çakarak balkona çıktı. Yandığımda öylesine bir nefes çekti ki içine, az sonra soba bacası gibi dumanlar çıktı ağzından. Rahatlamıştı. Balkon demirlerine tutunup gökyüzünü, mehtabı seyretmeye başladı.
En yakınındaki Ay’a ve çok parlak yıldızlara değil de en uzaktakilere bakıyordu ; en zor görünen, en az parlayanlara.
- Ah anne aah ! diyordu, ikide bir.
Oturdu balkondaki masaya dayalı sandalyeye. Eline beni aldı. Üzerimdek uyarıcı yazılara gülerek bakıyordu.
- ’ Sigara öldürür !’ müş ! Ha ha ha. Öyleyse neden yaşıyorum ben halâ ? He, neden yaşıyorum söylesene ?
- Yapma arkadaş. Yazık ediyorsun kendine. Git yat odana. Haydi söndür beni, çiğne ayağının altında ve git yat eşinin yanına . Haydi, ne olur ?
- Eşin mi dedin ? Hani nerede ? Evde değil ki ?
- Çocukların var. Git onların yanına yat. Sarıl onlara. Güzel düşler gör, sev yaşamayı.
- Hayır hayır. Ben seninle kalmak istiyorum. Benim tek dostum sensin. Beni ancak sen anlarsın.
Bir nefes, bir nefes daha aldı. Bana bakarak konuştu hep. Sanki gerçekten dertlerine ortak olacak, onu anlayacak biriymişim gibi, çok şeyini anlattı bana.
- Bundan sonra seni ayağımın altında ezmeyeceğim. Söndürmeyeceğim de ; kendiliğinden sönmeni bekleyeceğim. Bittiğin zaman da ambalajını saklayacağım ; biriktireceğim. Sen benim tek dostumsun...
Odasına döndüğünde bilgisayarının başına geçip yazıyordu sabahlara kadar. Belli etmemeye çalışarak okudum yazdıklarını. Çok güzel yazıyordu ama dertliydi. Yazdıklarının aralarına sırlarını gizlemeye çalışıyordu. Herkes anlayamazdı onu. Şikâyetçiydi aslında birilerinden. Ve onları hep annesine anlatıyordu.
Geceler böylece sürüp gitti. Beni ezmemeye, incitmemeye özen gösteriyordu. Bense onu hep uyardım. Zararlı olduğumu, bana verdiği değeri hak etmediğimi tekrarladım. O dost olmakta ısrar etti benimle.
Fakat gün geldi, bıkmaya başladı dostluğumdan. Bitinceye kadar atmayıp beklemek, ambalajlarımı biriktirmek, ayağının altına alıp ezme zevkinden mahrum kalmak, bir de üstelik sürekli ona zarar verdiğimi tekrarlayıp durmam bıktırıverdi onu.
Bir gece yine balkonda söylenmeye başladı.
- Yeter be ! Bunca derdin arasında, bir de seninle mi uğraşacağım ? Alt tarafı bir sigarasın işte. İster yakar, ister söndürürüm. Dilersem de ayağımın altında çiğnerim işte ! dedikten sonra ayağının altına alıp öyle bir ezmeye başladı ki beni ; o saygın insan, o dostluğuna gerçekten inanma hatasına kapıldığım, nazik, kibar insan, nasıl da şaşırtmıştı beni. Etmedik hakaretler bırakmadı bir anda.
Sonra da biriktirdiği tüm ambalajlarımla birlikte, o gece içip de küllükte biriktirdiği tüm izmaritlerimi de balkondan etrafa fırlattı.
............................
Ben bir sigaraydım ; evet. Yaratılışından memnun olmayan, insanlara zarar verdiğine inanan, bundan da çok utanan biriydim. Ona da hep benden uzak durmasını söylemiştim.
Oydu ,ille de benimle dost olmak istediğini söyleyen.
Yine oydu , tek dostum dediği sigarasını ayakları altında ezip, en ağır hakaretler ederek sokağa savuran.
........................
Olmadı be dost. Ben kötüydüm, zararlıydım, dostluğunu hak etmiyordum belki ama yaptıkların sana hiç mi hiç yakışmadı.
Kendim için değil senin için tüm üzüntüm. Bana değil be ( eski ) dost , sana ayıp oldu bence. Sana yakışmayan davranışlarınla, bana değil kendine ayıp ettin sen.
Hoşça kal ( eski ) dost, hoşça kal....
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Değerli Dost, kalemin hiç susmasın. Yazılarını Özgür Bireyler Topluluğu sayfamıza da bekliyorum. selam ve sevgiyle...
Fikret TEZEL
Fikretim...
Ne zaman anlattım sana ona küstüğümü?
Ne zaman anlattım sana tekrar barıştığımı ?
Yanarken yakıyor biliyorum.
Ama,
Ben anlatıyorum o dinliyor.
Sessiz, hain hınzır.
Bu yazından sonra tekrar küseceğim ona.
"Yatağını ayrı ser"diyeceğim.
Fakat,
çokta cilveli, çok ta işveli...
Yürek yaralı,günler sayılı,
Hadi Allahtan hayırlısı...
selamlarımıla kardeş...
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL
Sigarayi gercekten dost olrak gören biri olabilir mi bu yeryüzünde acba.
Bir aliskanliktir sadece.
Hem öyle ki insan sigara icerken morali bozulur icer morali yerinde olur icer.
Ben bu sigara konularina deginen yazilardan vallahi korkuyorum.
5 ay oldu sigarayi birakali yani aklima geliyor ara ara sigara.
Yazmayin böyle seyler desem acaba kizarmisiniz bilmem.
Ve bir eski dost ile sigarayi kiyaslamamali (bence)
Yüreginize saglik
Saygilarimla
hicbitmez tarafından 5/5/2011 12:15:25 PM zamanında düzenlenmiştir.
Fikret TEZEL
dost gibi yaklaşan.....rakipsiz düşman......her yazın gibi buda çok güzel saygılar tezal kardeş
Fikret TEZEL
İnşallah bütün tiryakiler o dosta sırt çevirirler.
Ne sahte ne nankör bir dosttur o sigara.
Ondan sebep ölürken bile illa arzularını deşer.
Öleceğini bile bile ararsın o dostu.
Zaten haram olduğu biliniyor.
Zira önceden sigaradan ölümler olduğu bilinmiyordu anacak zamanımızda bir sonraki sene sigaradan öleceklerin sayısı bile tahmin edilebiliyor.
Sağolun Sayın Tezal,
Aklımızı başımıza alalım biraz.
Selam ve saygı ile.