- 974 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NEREYE İNSANOĞLU?
Ol ( O) nedir ki seher vakti dört
Kün (Gün) ortasında iki
Akşam ise üç ayaklıdır
Bilin bakalım bu bilmecenin cevabı ne?
Eminim doğru yanıtı bilenleriniz vardır aranızda.Üniversitede hocamız ilk bilmecenin doğaüstü bir kuş tarafından insanlara sorulan bu soruyla ortaya çıktığını söylemişti.Bilmecenin yanıtı kadar açıklaması da çok manidardı.İnsandı doğru cevap.
Doğduğumuz zaman,bebeklik dönemimizde emeklerken dört ayaklıydık,çocukluk,gençlik ve yetişkinlik dönemlerimizde iki ayağımızın üzerinde duruyorduk,yaşlandığımızda ise bastonumuzla üç ayaklı bir görüntü sergiliyorduk.
İnsanoğlunu diğer canlılardan ayıran bir özellik de büyümesinin zaman ve emek istemesi.Bakın hayvanlara doğdukları gibi kendi ayakları üzerinde durmaya çalışırken insanoğlunun ayağa kalkması yürümesi bir hayli zaman alıyor.Fakat bu zaman yürümeye başladıktan sonra çabucak geçiyor.
Doğduğumuz zaman ölüm davetiyemizi de elimize alıyoruz aslında.Bebeklik,çocukluk,gençlik,yetişkinlik,yaşlılık derken yaşamak için çalışıp çırpınırken ölüm trenine yetişmek için hızlı adımlarla koşuyoruz hiç anlamadan.Caddelerde hızlı adımlarla koşturan insanları bir inceleyin söylediklerimi daha iyi anlayacaksınız .
Bir yıl önce üzüldüğümüz şeye bugün niye üzülmüşüm ki diyoruz.Yaptıklarımızdan çok yapamadıklarımıza pişman oluyoruz.Keşke farklı bir mesleği seçseydim,keşke başka biriyle evlenseydim,keşke daha çok sevilseydim,keşke zengin olsaydım keşke keşke keşke...diyerek keşkeler sandığımızı doldururken anı yaşamayı unutuyoruz.
Bir an önce on sekiz yaşıma geleyim diye hayal ederken on sekiz yaşın da hayal olduğunu
görüyoruz geriye dönüp bakarken.
Yaşanan anları ölümsüzleştiren fotoğraflarımız da olmasa yaşadıklarımız da hiç yaşanmamış gibi geliyor.
Velhasıl dört ayaklı geldiğimiz dünyaya üç ayaklı veda ederken nerden geldiğimizi,nereye gittiğimizi ne ekersek onu biçtiğimizi ve biçeceğimizi,niçin yaratıldığımızı bilerek ve her dönemimizin hakkını vererek yaşamalıyız...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.