- 2350 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SKOLYOZ
SKOLYOZ?
Evet skolyozla tanışmamız yeni birazda acı oldu bizim için.
Oğlum doğduğunda beş kloya yakın şişman ve bir o kadarda güzel bir bebekti.Doğduğunda iye kemiğinin dışarı çıkı olduğunu şişman olmasına rağmen görmüştüm. Doktoruna sorduk filimler çekildi ama doğuştan kemik var önemli değil dedile. İçimize su serptiler. Tabiki benim kafama hep takılı kaldı bu kemik. Her doktora gidişimizde sorardım ama hiç bir sonuç alamadık.
Oğlum 17 yaşına gelince bizim aile doktoruna Nevzat beye götürdük çekap yaptıralım diye hala kafamda sorular vardı.Doktorumuz bütün tahlileri filimleri yaptırdı.Ama doktorumuzun yanına ilk girdiğimizden itibaren gözlerindeki bakışlardan bir sorun olduğunu anlamıştım.Nevzat bey sakın korkmayın inşALLAH korkulacak birşey yoktur.sonuçlar gelsin konuşuruz dedi .
İki gün geçmişti randevu aldık yine doktorla karşı karşıyaydık.Sakın üzülmeyin ama Edip skolyoz hastası dedi . korkunç bir kelimeydi benim için yüreğimin daraldığını hissettim gözlerimden o an yaşlar kendi kendi ne aktı.
Neydi? bu skolyoz ne menem bir hastalıktı bilmiyorum.
anlatmaya başladı Edibin omiriliğinde % 20 eğrilik var s şeklinde bu hastalığa skolyoz denir, dedi doktor net bir şekilde anlattı eğer % 40 olursa çelik korse takması lazım % 60 geçerse ameliyat dedi.
Korkunçtu benim için biliyorum dünyada öyle hastalar öyle hastalıklar varki .Aklıma annemin bir sözü geldi insan ne görürse görsün yavrusunun hiç birşeyi olmasını istemiyor.Annemi şimdi daha iyi anlıyorum diye iç geçirdim çünki azıcık terlesek sırtımıza bez koyar biraz geç kalsak sokaklarda dolanırdı .Hiç unutmam abim bir gün geç kalmıştı bizim sokaktan başlamış başka sokakları 17 defa tur atmış komşularımız saymışlar. Anne yüreği böyle demekki diye düşündüm canını vermezmi anneler bebekleri için ne kadar büyüselerde.
doktorumuz korkulacak birşey olmadığını eğer her gün yüzerse düzeleceğini bize anlattı. Tabiki çok zor oldu eşim ve benim için ama kendimize gelerek biraz nefes aldık.
Şimdi oğlum skolyoz hastası nereye gitsem görüyorum kimin skolyoz olduğunu anlıyorum .Önceden ne olduğunu bilmediğim ,hiç duymadığım bir hastalık bizimle beraber yaşar oldu.
MAVİ GÖZYAŞLARI
4 MAYIS 2011
Skolyoz nedir?
Omurganın yanlara doğru "S" veya "C" biçiminde kıvrılmasıdır. Bunun sonucunda omurga döner ve bir omuz ve bir kalça diğerinden yüksek görünür. Genetik olanları varsa da genellikle çoğunun sebebi bilinmemektedir. (idiopatik skolyoz)
Herhangi bir yaşta olabilir. İnfantil skolyoz 3 yaş altında görülür. Genellikle doğumsal yapı bozukluklarına, sinir ve adale hastalıklarına ( muskuler distrofi, spastik felç gibi) , kazalara, enfeksiyon ve tümörlere bağlı olarak gelişebilir. Juvenil skoltoz 3-10 yaşları arası görülür ve nadirdir. 10 yaş sonrası görülen adolesan (buluğ çağı) skolyoz olarak adlandırılır ve en sık görülen tipidir.
Skolyoz büyümenin devam ettiği buluğ çağı boyunca hızlı bir ilerleme gösterir. İskelet gelişiminin tamamlanıp büyümenin durduğu yaşlarda ilerleme ileri eğrilikler hariç durur. 50 derece özelliklede 70 derece üzeri eğrilikler erişkin yaşlarda oldukça az olmasına karşı ilerleme gösterirler.
Skolyoz genellikle ağrı yapmaz. Tedavi eğilmenin ilerlemesini engellemek, görünüm bozukluğunu gidermek, gelişebilecek solunum ve dolaşım problemlerini engellemek, omurgada gelişebilecek kireçlenmelerini engellemek amacıyla yapılır.
Tanı
Doktor ve ailelerin skolyozu en kolay tanıyabilmelerinin yolu çocukların kollarını aşağı sarkıtarak öne eğildiklerinde sırtta ve özellikle kürek kemiği seviyesinde asimetrinin farkedilmesidir. Bu asimetrinin diğer sebeplerinin( travma, kas tutulması gibi) olup olmadığına da bakılmalıdır.
Tanı rontgen ile teyid edilir. Burada skolyozu tam değerlendirmek için ortoröntgenogram denilen tüm omurgayı gösteren filmler kullanılmalıdır. Bu filmlerde eğriliğin bölgesi ve derecesi değerlendirilir. İlerleme riski olan vakalarda 3-6 ay aralıklarla iskelet gelişimi tamamlanana kadar rontgen tetkiki yinelenmelidir.
Tedavi
Gözlem: 20 derecenin altında ve iskelet gelişimi tamamlanmaya yakın hastalarda sadece gözlem ve belirli aralıklarla kontrol yeterlidir.
Korse: Korsenin amacı eğimin artışının engellenmeye çalışılmasıdır. Korse özellikle eğimin 30 derece civarında olduğu ve büyümenin devam ettiği çocuklarda etkilidir. Korse etkisi 40 derece üstü eğriliklerde ve iskelet gelişimi tamamlanmasına uzun yıllar olan çocuklarda azalmaya başlar.
Cerrahi: Eğim 50 derece üzerinde ve çocuk hala büyüyorsa cerrahi kaçınılmazdır. 50 derece üzeri eğrilikler büyüme sona erdikten sonra da oldukça az olsa da artmaya devam eder. Bu sebeple ilerideki komplikasyonları önlemek, görüntü açısından cerrahi seçeneği iyi değerlendirilmelidir.