- 1253 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TAKSİM -İSTİKLAL CADDESİ
TAKSİM-İSTİKLAL CADDESİ
…uzun bir telefon konuşmasıydı güzel faydalı hoş ve birazı da matrakça şule’den gelen her telefon bende ayrı bir önemi vardır hepsinde bir enerji bir vardır keşke sık sık konuşabilsek keşke ömrümüzün virajlarında bizi yalnız bırakmayan çekip çıkaran düz yollara yeniden koyan böyle bir dosta sırdaşa kolayca her şeyimizi paylaşabileceğimiz bir insana sahip olabilsek hayat hızla ömr denizinde sulara gömülürken üretmeden herhangi bir iz renk koku hatıra iş güç eser eş arkadaş dost ve aşklar yaşamadan çekip gitmek çok yavan olmaz mıydı ? dün akşamdı böyle bir telefon konuşması sonunda şule’nin birden “.-neden bir çılgınlık yapmıyoruz ? aklına hiç gelmiyor mu ? mesela 3.şiir kitaplarını taksim-istiklal caddesinde satmak gibi senin çılgın projelerin olmalı ruhundaki çoşkuları bastırma ..haydi..” ..!!.hııı..harika..diye bağırdım sahi bunu daha önce neden düşünmedim diye kendime inceden kızdım ve bunu ilk ben neden akla getirmediğime üzüldüm “..tamam ertesi gün gidiyoruz o halde ..söz ..ben varım ..” dedim anlaşmıştık çok ilginç ve farklı bir açılım olacaktı içimde hiç dinmeyen o yerinde durmaz daldan dala sıçrayan kabına sığmaz coşkularıma hiç yabancı gelmeyecekti ah ne güzel bir bir duygu eylem olacaktı benim için her şeye dünden öncesinden hazırdım ve acemilik çekmeyecek kadar rahat olacağıma emindim kalabalıkların ortasında olacak bir sağa bir sola elimde şiir kitabım olduğu halde seslenecek insanların dikkatlerini toplamaya çalışacaktım bir düşünüyorum kimse oralı olmayacak herkes yoluna devam edecek zaten hergün alışık oldukları türden elden satış yeri olan bu caddenin kaderidir bu bağrış çağrış yürüyüşlerin oradan buradan aradan satıcıların sesleri zaten yıllardır devam eden bir tarz olacaktı ve bir kitap bile satamayacaktım bir düşünüyorum insanlar kitaplara ilgi duyacaklar alanlar koşup tekrar birkaç tane daha isteyecekler elimde ne varsa hepsi satılacak daha çok getirmediğim için üzülecektim kısa bir hayal kurgusu başımı döndürmeye yetmişti bile şimdiden aylardır siyah beyaz giden günlerime canlılık gelecek efsane geri dönecekti diye düşündüm aklıma muzip tahminler de gelmiyor değil zabıta veya polislerin dikkatini çekiyormuşuz durduğumuz her yerden kovuluyoruz hatta tahammülsüz oldukları belli güvenlik güçleri bizi merkeze götürüyorlar kitaplarıma el koyuyorlar ben de onları medya ile korkutuyorum şöyle tanıdığım var böyle sırtım güçlü bin pişman olursunuz …vb ya da başka göstericilerin arasında çıkan çatışmanın toz bulutları biber gazları içinde kendimi ve şule’yi nasıl kurtaracağımın telaşından yere düşen kitaplarım yüzlerce göstericinin ayakları altında meydana gelen kavga tedhiş terör sesleriyle tenakuz ( çelişki ) oluşturacaktı çünkü kitabımın adı “ sessiz ve yalnız “ dı oysa meydan muharebesinden farksız bir görüntünün ortasında ne sessizlikten ne de yalnızlıktan söz edilebilirdi ah bu ne adralin böyle kurguladığım bu düşlerden gerçeğe dönmeliydim evet yarın gerçekleştireceğimiz çılgınlık ile kendimi gençleşmiş diri ve hevesli hissettiğimi itiraf etmeliyim doğru böylece sabahı zor ettim buluşma saatini beklemeye koyuldum saat 11.00 henüz şule’den haber yok kitapları bir çantaya özenle yerleştirdim tam tamına 36 kitap inşallah az veya çok değildir saat 12.00 telefon bekliyorum saat 12.30 “..çıktım geliyorum ..hazır mısın ? tel.ini alıyorum nihayet tamam ..sabah erken saatlerinden beri hazırım diyorum sevinçle saat 13.20 üsküdar Beşiktaş hattında denizi geçiyoruz ve İstanbul muhteşem maviliği ile karşımızda tuzlu su ayaklarımızın dibinde iyot kokusunu hemen alıyorum çok özlemişim çok ihtiyacım varmış deniz motoru tıklım tıklım bütün bir İstanbul ile birlikte beşiktaş’a geçiyoruz şule’nin “..hadi bakalım buradan başlayabilirsin çılgınlığa…seni izliyorum.. ” demesin mi ? sık sık kolumu dürtüyor hadi başla..hadi şimdi ..hatırlasana seyyar satıcıların “..saygıdeğer yolcular bir dakika vaktinizi alacağım elimde gördüğünüz …” diye başlayan işinde bayağı uzman insanlar vardı .. şule’nin kastetiği imalı sözlerini anlamıştım ama ben böylesini düşünmedim daha iyisini yapmaya karar verdim ..peki tamam şimdi ..yanımda karşımda ileride oturan yolculara şöyle bir bakındım hemen yanımda oturan üç genç kıza “..merhaba gençler öğrenci misiniz ? evveett ..hanginiz seviyor edebiyat-şiir-istanbul-deniz-martı..şiir kitabı almak ister miydiniz ? ..ortada oturan genç kız ne kadar fiyatı deyince kaça almak isterseniz o kadar dedim bir tane aldı hemen adına imzaladım diğerleri oralı olmuyordu kitabı alan genç “..ben de şiir yazıyorum kitap çıkaracağım yardımcı olur musunuz bana…isminiz neydi ..))) sanırım heyecan yaptı “.. ismim satın aldığınız kitabın şairi deyince heyecanı daha artmıştı doğa kolejinde okuduklarını söylediler ben de görev yaptığım okulun adını veridim ziyaretlerinden memnun kalacağımı söyledim iskeleye yaklaştığımızdan konuşmamız hızla kesildi güzel bir gün bütün insanlar İstanbul park bahçe sahil ve caddelere çıkmışlardı ….( devam edecek )
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.