Anne,duygularım...
Hiç bir şey hissetmiyorum...Ne acı,ne sevinç,ne korku,ne hüzün.Gülüşlerinden düşler kurduğum,neler oluyor bana?
Yıllar önce bir bahar sabahı uyandığımda söylemiştim sana;Tüm hislerimin ellerimde can verip sıhhıye parkındaki acayip heykelin avuç içine bırakıldığını...
---
Gül yapraklarından saçlarına postiş yapıp tüm nezaketimle tarayasım var anne...
Lâkin bu beni sevgi dolu birisi yapmıyor biliyorum.
-
Anne,bana biraz kendimden bahsetsene!
Kırmızı önlüklü günlerimde pastel boyalarımla evler çizmelerimi anlat.Anne güneşi güldürüşümü anlat bana.
Düştüğümde ağladığım,öğretmenimin sesini yükseltmesiyle korktuğum,babama üzüldüğüm günleri anlat anne.
Anne,bana biraz hislerimden bahsetsene!
-
Hayatım boyunca kontrolümden çıkan şeylerden nefret ettim ve kontrol edemeyeceğim hiçbir işe bulaşmadım.
Gözaltlarımda torbalar oluşana kadar uyumadım,direndim.Geceye öfkeyle sövdüm yıldızları çekip düşürdüm.
Nefretimin önünde diz çöktü sevgim,gözlerimin rengi siyaha döndü,boğazıma kadar karanlığa battım anne.
İnsanların karizmatik gördüğü geceye ben lanet ettim,örtü dedikleri bu şey tüm huzurumu kaplıyor sanki!
Masmavi bulutsuz gökyüzündeki tek damla yağmur bana düşer .Bunu hep yalanlıyorum ama doğru;Karamsarım!
İtiraf edemediğim herşeyi söyleyeceğim bu gece sana anne.İlk kez birşey hissettiğimde hissettiğim şey ölesiye nefretti!
İstediğim herşeyi elde ettim,yaptığım hiçbirşeyden pişman olmadım,oluruna bırakmadım ve hiç huzurla uyumadım!
Yaşadığım her anı kendim yazdım,kaderin senaryosunda büyük mantık hataları vardı anne!
Kontrol bende olmalıydı.Dünya benim çevremde dönmüyor diye ben onun çevresinde dönecek değildim!
Kazandım.Kazandım sanmıştım anne.Güçlü olursam diz çökmem sanmıştım.Güçlüydüm ben ağlayamazdım(!).
-
Şimdi şöyle bir dönüp bakıyorum;dokunduğum her varlık rengini kaybetmiş anne.Ben kazanırken çok kişiye kaybettirmişim.
Merhametimi kaybetmişim.
Bakıyorum;Güvenini kazandıklarıma zerre güvenmemişim.Benden olanlar dışında kimseyi sahiplenmemişim.Kaybetmemişim.
Üzüntülerimi kaybetmişim.
Kaybetmemek için sahip olmamışım,yenilmemek için yarışmamışım,bir gün bırakırım diye hiç tutunmamışım.
Risk almayı unutmuşum.
Tüm duygularımı birbir parçalayıp direnerek geçirdiğim her gün bir parçayı toprağa gömmüşüm.Çürümüşler.
Duygularım nerde?
Sevgim nerde?
nerdeler?
Bir defter var elimde
Ölümsüz günlerin günlükleri;
Her sayfasında
en az dört kez nefret geçiyor anne.
Bu kadar...
YORUMLAR
Hangi ruh haliyle yazılmış ir yazı bu emin değilim. Kurgu olarak ele acacağım o yüzden...İçinde bir çok duyguyu barındıran estetik bir isyan yazısı...Hiç sıkılmadan hatta ilgiyle sonuna kadar okudum ve yazarın sustuğu yerde içimde bir monolog yankılandı.
Kısaca çok beğendim.
Tebrik ediyorum.
Mavro
-
Hangi ruh halinde olduğumdan bende emin değildim yazıyı yazarken açıkcası.:)
Teşekkür ederim tekrar.