- 1299 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR TRAFİK KAZASI SONRASI DEĞİŞEN HAYATIM
KAZA ANI VE HASTANEYE GİDİŞ
17 Eylül 2005.Hiç hatırlamak istemediğim fakat hayatım boyunca da hafızamdan silinemeyecek olan o kötü tarih..
Hiç istememiştim o minibüse binmeyi oysa.
O tarihten bir gün önce içimi bir sıkıntı kaplamıştı.Sanki başıma geleceklerden haberdar gibi okuldan yeni taşındığım öğretmen evine gelirken borçlarımı ödemiş annemle telefonda konuşmuştum.
Bursa dan aldığım havluları bir akrabamıza götürecektim.Öğretmen evinde aynı odada kaldığım öğretmen arkadaşım beni yalnız göndermek istemiyordu.Daha önce olduğu gibi
tek başıma gidebileceğimi söylesem de arkadaşımı benimle gelmemek konusunda ikna edemedim ne yazık ki.Keşke ikna edebilseydim...
Bir gün önce otobüse binmek için bilet aldığım yere gittiğimizde bürodaki adam otobüsün arzalandığını söyleyince gitmeyelim dedim arkadaşıma.Minibüsler çok hızlı gittiği için binmek istemiyordum Fakat arkadaşım binme konusunda ısrar ederken içimden bir ses hayır hayır diyordu.Keşke o sesi dinleseydim de o arabaya binmeseydim.Her zaman arabada cam tarafına otururken arkadaşımın oturmasına ses çıkartmamış fakat içten içe söylesem de ben otursam diyordum.
Bir taraftan sohbet ediyor diğer taraftan aldığımız poğaçaları meyve suyu eşliğinde yiyorduk.Her arabaya binişimde Ayetel Kürsi duasını okurdum.Ortaokulda Kuran öğrenmek için gittiğim camini hocası bu duanın insanı ölüm dışında her türlü kazadan beladan kalkan gibi koruduğunu söylediği tarihten beri okuyordum.Ne hikmettir ki arabadayken duayı okumakta zorlanıyordum.
Bir taraftan etrafı seyrediyor diğer taraftan arkadaşımla konuşuyorduk.Saatime baktığımda gideceğimiz yere varmamıza on dakika kalmıştı.Kaza anıyla ilgili son hatırladığım etrafı seyredişimdi.(Galiba Allah ın sevdiği kullardandım ki o kaza anını benim görmemi istemedi diyorum şimdi.)
Gözümü açtığımda minibüsün içinde koltukların arasında buldum kendimi.Hiç kimse yoktu arabada.Çantam bir tarafa,ayakkabılarım bir tarafa savrulmuştu kazanın etkisiyle.
Dışardan çeşitli sesler geliyordu.Araba patlayabilir araba patlayabilir diye bağırıyorlar fakat beni dışarı çıkartmıyorlardı.Rüya görüyorum zannettim.Sanki gerçek değil de bir filmdi o an yaşadığım.Arabadan çıkmak için insanların baktığı cama doğru yöneldim fakat bacağımı sürükleyemedim.O anda anladım bacağıma bir şey olmuştu.
Sonra bir el uzandı ve çekti çıkardı beni arabanın içinden.Hastanede öğrendim beni çıkartanın minibüsün şoförü olduğunu.Ne hikmettir ki bu durumu hastanede bana anlatan şoför olay yerine gittiğinde beni çıkardığı cama elinin bile zor girdiğini bunun Allahın bir mucizesi olduğunu söyledi.
Şoförün arabadan beni çıkardığı anda arkadaşımın üstüne giydiği kabanı gördüm çimlerin üzerinde hayal meyal.Ve o anda bağırmaya başladım arkadaşım nerde arkadaşım nerde diye.Beni taşıyan kişi onun iyi olduğunu hastaneye götürüldüğünü söyledi.Sonra beni bir arabaya bindirdiler..Onlara çantamın minibüste olduğunu onu almalarını telefonla yakınlarıma haber vermelerini söyledim.Çantamı getirdikleri esnada ziyarete gittiğim akrabam aradı .Ona durumu ağlaya ağlaya anlattım.
Sonrası ise bilindik acı sahneler.Ambulansla hastaneye gidiş.Ellerimin ve sol diz kapağımın kırıldığının öğrenilmesi.Ellerim kırılmıştı .Ekmek paramı kazandığım ellerim kırılmıştı.Şimdi ne yapacaktım hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
Beni başka bir ildeki hastaneye sevk ettiler.Kırıklar kötü kırıklardı.Ameliyat edilecektim
ve ordaki hastanede yapılamıyordu.Allah razı olsun akrabalarım beni yalnız bırakmadılar.
Ambulansla giderken arkadaşımın iyi olup olmadığını sordum akrabama.O da iyi olduğunu söylüyordu.Fakat nedense inanmıyordum onu söylediklerine.Benimle geldiği için bu kazayı geçirdiğini düşünüyor içten içe suçluyordum kendimi.
DEVAM EDECEK....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.