BATI DEDİKLERİ
Saint Thomaslar, Saint Augustinuslar; kan dökücü derebeylerin hep savunucusu oldular. Sokrat ve Platon da, gözü dönmüş birer oğlan avcısı idiler. Hristiyan batıda; insanı köleler ve efendiler diye ikiye bölen sistem vardı. Eğer bir toplumda sınıflar kavgası varsa, sınıflar için adaleti değil, kendi saltanatlarını düşünürler.
Batı dünyası Hz. İsa’dan tam üç asır sonra yüzlerce İncil’i yakmışlardır. Bundaki Papazların amacı, gerçek İncil’in izlerini silmek içindi. Reform diye derebeyliğin köleliği kaldırıldı, yerine burjuva köleliği getirildi.
Aristo’nun batıyı götüreceği yer Naturizm’dir. Yani tabiatı tanrılaştırmak. Muharref İncil’de baba-oğul kavramı hristiyanlarca tanrılaştırılmıştır. Papazlar cennetten halka arazi satmışlar ve halkı sömürmüşlerdir.
Osmanlı Avrupa’ya kadar giderek halkı derebeylerin sultasından, zulmünden kurtardı. 19. asrın sonuna kadar batı halklarından hiçbir halk isyanı görülmedi. Osmanlı Polonya’nın kurtuluşu için can verdi. Bu yüzden Polonya kadın ve erkekleri Osmanlı atlarının nallarını öptüler. “Vistül’de Osmanlı atları sulandıkça Leh’li rahattır.”dediler.
Batı toplumlarını tek evlilik arkasında yaygın bir resmileştirilmiş fuhuş ve en adi cinsel ilişkiler şebekesi yıkılışa sürükledi. Ortaçağlarda batı toplumları kadınlarına itimat etmezlerdi. Bekâret kemeri takarlardı. Fuhuş ve kadın ticareti serbestti. Kadına en büyük saygısızlıktır bu.
Birden fazla evlilik İslam Dininin bir emri değil. Bu toplumların büyük kriz dönemlerinde sırf kadının korunması ve nesep bağının zedelenmemesi için alınmış bir tedbirdir.
Batılı hristiyanlar; Japonya’da, Vietnam’da, Singapur’da, Filipinler’de babası meçhul yüzbinlerce melez yavru bıraktılar. Batı toplumlarının krallarının bile nesebi çok defa belli değildir. 1917 Bolşevik ihtilalini selamlayan satılıklar arasında papazlar da mevcuttur. Bolşevik katliamlarını “İlahi Misyon” diye dünyaya anlatmaya çabalamışlardır.
Batının bütün kültürü tekleştirilmiş insanın tanrılık iddiasıdır. Yunan kültürü ve hristiyanlık batıyı, Tanrıyı insan gibi (haşa) görmeye sürüklemiştir. Yani batı, Tanrıyı insan bedeni haline getirmiştir. Resme, heykele merakı buradan gelmektedir.
Batının mülkiyet telakkisi, devlet telakkisi, güçlü olanın gücünü, sorumsuzca kullanmasına dayanır. İslam kültürü insanı, insanlaşmaya çağırır. Bütün gücünün ve varlığının geçici, sınırlı ve hesaba çekilecek olduğunu söyler.
Eski Yunan tiyatrosu, Shakespeare, Moliere ve Gothe tiyatrosu bütün cazibesine rağmen ferdiyetçi, sınıfçı tiyatrolardır.
Cebiri, tirigonometriyi, logaritmayı, rakamları, onlu rakam sistemlerini ve SIFIR’ı icat eden Müslüman alimlerdir. Cebiri, Cabir, tirigonometriyi el Battani bulmuştur. Düzlem ve küresel tirigonometriyi O sunmuştur insanlığa. Nevton veya Paskal’ın bulduğunu sandığımız SİNOM formülünü ortaya koyan matematiğin kralı ÖMER HAYYAM’dır.
Fotoğraf makinesinin esası “karanlık oda” ve okuma gözlüklerini bulan Müslümanlardır. Astronomi ilmini bulan Ali Kuşçular İslam alimleridir. Penesilinin küf maddesinden elde edilişini bulan yine İslam tabip alimleridir.
Batı medeniyeti; kanlı bir sömürü ve gözü dünmüş bir emperyalizmdir.
ŞEVKET BİNGÖL/ESKİŞEHİR
BATI DEDİKLERİ Yazısına Yorum Yap
"BATI DEDİKLERİ" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
28 Nisan 2011 Perşembe 15:36:37
Eskişehir'in değerli insanı, kardeşim, Türklere değerli osmanlıya barbar Türkler diyenlerin, kendi yaptıkları rezillikleri yüzyıllardır görüyoruz. haçlı ordusu adı altında binlerce masumu kılıçtan geçiren din , islam düşmanı insanlar adaleti doğruluğu temizliği ve dürüstlüğü osmanlıdan öğrendiler. kaleminize sağlık diyor, saygılarımı sunuyorum.