- 1101 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAKETMEYİŞ
HAKETMEYİŞ
Hayata olan güvensizliğim beni hep boş bir çukura attı. Ne kimseye güvenim ne de sevgim oldu oluşabildi. Kendimi kapalı kara bir kutuya attım, sakladım, gemici düğümü attım. Kimse kolayca açamasın, bulamasın diye …Taki sen hayatıma girinceye denk.
Buz kütlesine dönüşen kalbimi ve güvenimi kimseye açamazken, kendime bir şans verdim ve sana kalbimi sonuna kadar açtım.Aslalarımı, olmazlarımı seninle yıktım, güvenmeye çalıştım. Hatta o kadar ileriye gittim ki hayatımı birleştirmeye dahi karar verdim, boyumu aşan sorumluluklar içerisinde buldum kendimi. Ama hiç şikayetim, keşkelerim olmadı.Çünkü beni gerçekten seveceğine,asla bırakmayacağına inandığım,hayat arkadaşım olacağına inandığım biri vardı hayatımda. Bunları yazarken, düşünürken ve yaşarken kendime inanamıyorum. Önceme ve sonrama bakıyorum da kendimden ne ödünler ne savaşlar vermişim.Ama şu son cümlelerimi yazarken içim,canım çok acıyor,ellerim titriyor.
Uğruna, kendimden fazlasıyla ödün verdiğim, tüm sorunlara göğüs gerdiği, tüm olumsuzluklara kalkan görevi üstlendiğim,en kötüsü hayata, insanlara güvenemezken hayatıma ansızın girene, bir parçamı verip sonucunda en ufak sorunla pes edip bitirmek istemesi kalbimi,canımı çok acıtıyor.Normalde durup düşünüldüğünde çekip gitmem gerekirken neden durdum, neden sakindim, neden “tamam bitsin” demedim bilmiyorum. Vazgeçilmez olduğundan mı hayır, özüne güvendiğimden. Ama sabırlı, sakin oluşum bitirmeyişim bir işe yaramamış ki ertesi gün yine aynı cevabı aldım.Gördümki artık yapılacak bir şey yok sessiz kaldım. Kişi bir gecede kafasını toparlayabiliyor mu?eğer toparlayabiliyorsa neden ertesi günü yine aynı cevabı alıyorum.Sonrasına bakılacak olunursa bir sonraki gün elinde çiçek, kapımda o an ne yapabilirsin ki;kalp kırık,kanat kırık, güven yok olmuş, gönül yorgun, hak etmeyiş,hazmedemeyişler var.Dil affetse de kalp,mantık kabul etmiyor. Bu sefer kuracağın hayatı hep acabalarla mı keşkelerle mi geçireceksin diye düşünüyorsun, ayrıca o kaybolan güven kısa sürede nasıl oluşturulabilir, nasıl hazmedilebilir, nasıl unutulur, unutulsa da o izler hep kalacak o an için nasıl ne yapılabilir. Akışına bıraksan ya daha da mahveder arap saçına çevirirse o zaman hangi güç, hangi kalp, hangi mantık toparlar kabul eder. Tamam hadi akışına bırakayım diyorsun özünü biliyorum diyorsun yaptıklarını unut izi içinde kalırsa kalsın sadece güvenini geri vermesin istiyorsun ama onu için bile çaba göstermiyor, kolay yolu seçip çekip gidiyor.Bu kalp bir kere sevdi birden fazla yükü kaldıramıyor.Hayat bu kadar zor mu hayatta kimsenin bir eşi yok mu seni anlayacak sırtını güvenle yaslayabileceğin, gözlerine batkımı seni anlayacak seni gözünden sakınacak tam güven tam sevgi verecek yok mu …… Off insanın mantığı ile kalbi arasında kalması ne zor şey,ne bulunmaz bir çıkmazmış.
Uzun bir aradan sonra onca olanlara rağmen o çıkmazdan kalbim galip geldi ve yoluma emin adımlarla ilerlemeye başladım. Bir süre her şey güzel her şey yolunda bulutlar üzerinde giderken birden ayaklar yerlerde sürünür baş üstünde uçuşan pembe bulutların yerini karabulutlar alıp, tatlı dillerin yerini acı sözler almaya başlayınca hayat birden kabusa dönüşüverdi. Herkesin gıbtayla baktığı ilişkimiz birden alabora oluverdi.Her şey birden gelişti birden tartışmalar, birden hak edilmeyen sözler,içinde uzun zamandır tutup ama söylenmeyen düşünceler birden çağlayan ırmak gibi dillerden dökülüverdi. Aileler tanışıp uyum sağlarken her şey bu kadar yolundayken neydi bunun sebebi … Artık göz mü, nazar mı, büyü mü diye düşünmeye başladım. Kendisi ne ailesine ne çevresine bitiş sebebi ile ilgili hiçbir şey anlatmıyor herkes bana yöneliyor sebebini bana soruyorlar ne diyebilirim ki sebep belli kendisi neden anlatmıyordu ki?Yaptığı hiçbir şeye anlam veremez olmuştum. Zaten bitiş sebebi çok saçmaydı ama bitmişse de artık yapılacak bir şey yoktu. Ben olanlara anlam vermeye çalışırken birden bir telefon “yapmayın etmeyin, olmaz olamaz” diye ağlayan bir ses annesiydi. Çok üzüldüm istememe rağmen sırf annesinin hatır için 1 hafta daha yüzüğü vermemek için bekledim ama yine ses seda yoktu.Artık gerekli her şeyi yaptığıma inanıyor vicdanımın rahat olduğuna emindim. Yüzüğü götürüp ailesine verdim ve içimden tamamen bitirmiş kendisi tamamen gözümden düşmüştü. Ailesinin üzüntüsü beni çok üzmüştü o an kendisine karşı çok soğuduğumu hissetmiştim, nasıl olurda bizi ve ailesini bu duruma getirebilmişti hala ben de ailesi de anlam veremiyor çözemiyorduk. Aradan belli bir süre geçtikten sonra yine bir telefon bu sefer üzgün ağlamaklı bir ses, annesi “Kızım ben çok üzgünüm bitiş sebebini öğrendim ve çok üzüldüm sen bunları hak etmedin ama bitiş sebebini seninde bilmeye hakkın olduğunu düşündüğüm için aradım dedi.bir süre susup lafı ağzında eveleyip geveledikten sonra tek bir cümle ile inleyen sesle sebep “evlilikten korkmuş o yüzden hak etmediğin şeyleri yaşatıp bitirmek istemiş”dedi.ne diyeceğimi ne yapacağımı bilemedim. Kızıp bağırıp çağırsam mı,sussam mı, telefonu bir şey demeden kapatsam mı ne yapacağımı ilemedim o an aklımdan tüm yaşadıklarım bir film şeridi gibi geçti her şey bu kadar basit bu kadar kolaymıydı bu nasıl bir şeydi nasıl bir mantıktı tüm bunları düşünürken telefonun diğer ucunda alo alo kızım diye bir bağrış ağlama sesi söyleye bildiğim tek sey “tamam teyze sağol “ şimdi bu neydi nasıl bir şeydi ne düşünülür ne hissedilir ne denebilirdi hiçbir şeye anlam veremiyor düşünemiyordum o an kala kaldım.Daha sonra durup düşündüğümde yaşanan onca samimi gibi görünen her şey yalnızca bir tiyatro sahnesimiydi Söylenen söyler,düşünceler,hayaller hepsi yalan yada oyunmuydu eğer öyleyse gerçekten Oscar ödülüne layık bir oyunculuk sergilemiş. Hiçbir şey yapmadım, arama gereği dahi duymadım kızmak bile istemedim çünkü buna dahi değmeyeceğini biliyordum. Birden içimde hiçbir sevgisi, anısı kalmadı tamamen bitti içimde, sanki hiç tanımadım hiç hayatıma girmedi.
Aradan belli bir süre geçtikten sonra yine aynı şekilde elinde çiçek kapımda sanki hiç tanımadığım biri vardı karşımda görmedim görmek istemedim yoluma devam ettim yalvarışlar haykırışlar ardı arkası kesilmeyen özürler, verilen sözler hiçbirini duymadım. Ardıma bakmadan usulca gittim yoluma …. Tabi üzüldüm ama hiçbir zaman isyan etmedim yaşamam gerekiyormuş yaşadım diye düşündüm sonucunda ders almaya baktım ve ilerisi için hayatıma yol verdim. İnsanın bir şeyi bilmesi ile yaşaması farklıdır. Sonucunda şunu anladım ki KİME HAKETTİĞİNDEN FAZLA DEĞER VERİRSEN YA KENDİNİ YA KARŞINDAKİNİ KAYBEDERMİŞSİN ... Ben kendimi kaybettim ama sonunda bulmam uzun sürmedi. Hayat her şeye rağmen yaşamaya değer.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.