- 559 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BENDE ADIN (SEN)
Bende Adın Sen
Her zaman geçmediğim çınar ağaçlarıyla
abide’leşmiş bu parkın yolunda
ellerim cebimde dünü hüzünlü,
yarınları belirsiz düşüncelerimle yürürken
birden seni gördüm.
O büyük çınara sırtını yaslamış başın önüne eğik
elindeyse bir beyaz karanfil
oda senin gibi boynu bükülmüş parmakların arasında
bir sağa bir sola dönüyordu.
Belki ikinizinde umutları kırıktı.
Gözlerim sana kenetlenmişti adeta anlamadığım bir şekilde
Sana biraz daha yaklaştım ama sen farketmemiştin.
Tam yanına geldiğimde,başını kaldırıp gözlerimin içine
baktığında ne olduğunu anlamadığım
işte bu sol yanımda bir sancı girdi.
İsmini bilmediğim yaşamadığım bir sancıydı.
Canım yanmıyordu ama çarpıntıdan kalbim duracak sandım.
Utandım mahçup bir şekilde sanki bir suç işlemiştim.
Ayaklarım beni taşımaz birhalle bağlarını çözmişti sanki
Senden uzaklaştığımda bunuda ilk yaşadığımı anlamıştım.
Ben sarhoş değildim,ama yürümekte zorluk çekiyordum
bunun ismi neydi! bilemiyordum.
Tuhaf çektiğin sızıyı bilmemek, ve bu sızının can yakmaması.
mahçuptum ama yüzümde bir tebesüm vardı.
Sorsaydım birine bu adını bilemediğim ne?
Ya deseler deli nerden bilelim sancın’ne hadi git işine.
yok yok ben bunu soramam kimseye.
Ertesigün yine geldim aynı saate ama sen yoktun.
Seni ilk gördüğüm çınar ağacının yanına vardım,
saatlerce bekledim sen yoktun.
Tam ayrılırken ordan senin gelişini gördüm.
Bana yaklaştıkça sol yanım yine sızlamaya başladı.
Ben yine mahçuptum bakamıyordum gözlerine.
başın önüne eğikti aynı ağacın önüne geldiğinde
sanki beni farketmediğini sanmıştım.
Ama başını kaldırdın hafif bir tebesümle bana merhaba dediğine!
sana cevap veremiyordum.
hem sol yanımda sancı vardı ve dilimde kitlenmişti.
Sadece ağzımdan çıkan tekkelime (sen) oldu.
Dilim dolanmıştı utangaçlığıma verdiğin heyecandan.
Ben uzaklaşıyordum ordan mahçupluk vardı bende
ama aklım hep o kelimede kaldı (merhaba) demiştinya
bu sözün beni benden almıştı.
Ertesi gün yine geldim,uzaktan bakıyordum bu sefer.
Seni her gördüğümde sol yanıma bir sancı giriyor
bu sancının ismi’nedir!
adını bilmediğim sancıya(sen) ismini verdim.
Nedenmi?
Sen merhaba derken hani(sen) demiştimya!
SEN solyanımdaki sancı
SEN titreyen dizimdeki acı
Ne tuhaf, bunu söyleyemezdimki sana.
yarın cesaretimi toplayıp söyleyecektim sana bunları.
Gece yatamadım içimde tuhaf bir duygu vardı.
Sabah oldu evden çıktım,parka erkenden gelmiştim.
seni ilk görgüğüm çınar ağacına sırtımı dayadım
kollarımda bağdaş kurup gözlerim parkın girişine kitlemişti.
İki saat sonra sen geliyordun,üzerinde kırmızı renkli
bir elbise,ellerindeyse beyaz karanfillerden bir demet vardı.
Bu günkü yürüyüşün çok farklıydı,
kendinden emin ve yüzünde tebesüm vardı.
Ben ise heyecandan yerimde duramıyordum.
Kollarım bağdaştan çözülmüş,gözlerim yuvasından sanki fırlamıştı.
Aklıma takıldı yine! ya konuşamazsam,ya soramasam
solyanımda olan sızıyı.
Gözlerimi alamamıştım senden,
taki benden biraz ilerimde duran ellerinde bir demet
kırmızı güllerle bekleyen adamın yanına vardığında
karşılıklı karanfil ve gülleri verip sarılana kadar.
bu sefer solyanımdaki sızı acıya dönmüştü.
Yine adını bilmediğim bu acıya
dilimden dökülen(sen) ismini verdim.
Paylaşamazdım artık seninle bu acıyı.
Anladımki sen birbaşkasındada(sen) vardın...
Yine ellerimi cebime koyup,dünümden hüzünlü
yarınıma ümitsiz düşüncelerimle yürümeye başladım.
Bende tek kalansa sadece (sen) ismi olmuştu.
SAHİ sen bilebilirmiydin bu solyanımdaki acı ve sızının ismini?
Bendeki adı
(SEN)
27/04/2011-Kutup Güldane...