Yol

• 26 Nisan 2011 Salı 13:24:49

“Dinlediği yol hikayelerinin sonunu tahmin edememeyi”, “hiçbir şeyi anlatmayan ve sessizliğin hakim olduğu, genellikle birisinin ölümünden sonra yola çıkılmasını konu alan yol filmlerini”, “cd’lestirdigi ama asla dinleyemediği yol müziklerini” , “ruhu doyurabilecek yiyeceklerin satıldığı, ‘bira bu kapağın altında’ yazan reklam tabelalarının olduğu yol üstünde ki benzin istasyonlarını” , “güneşli günlerde yola çıkmayı daha çok sevdiği için turistik yerdeki bir bakkaldan alınan ucuz,siyah camlı, kalın çerçeveli gözlüklerini” , “hayalleriyle; uzun, az kıvrılan, boş olan yollara bir limon ağacı eklemeyi ve onun altına oturup da, siyah camlı gözlüğünü çıkarmadan düşünmemeyi düşlemeyi” ve “avcıların hedef tahtası yapıp da delik deşik ettiği, bu yüzden de okumakta zorlandığı ‘geri dönüş yok’ yazılı levhaları” , yani bir yola dair olan her şeyi sevmesinin nedeni, kaçma isteğiydi…

Kıta değiştirdiği ve kıta’nın en uç noktasına gittiği(bir okyanusla, bir okyanusun birleştiği ve tepesinde bir tane bira içip, çokça sigara içtiği o yer), kutuplarda ki aurora’lara dokunduğu, okyanuslarda ki serinlikte üşüdüğü ve “daha iyi bir dünya var” tezinin kanıtlayıp kaçabileceğini hissettiği bu an’larda, uzaylıların onu kaçırmasına ihtiyaç duymazdı..


Yolları severdi o.. Hiç çıkamamış, çıkamayacak, varılmayan bir noktaya gidemeyecek olsa da, yolları severdi, yaşadığı hayatta biriktirdiği imgelerinde oluşan nesneleri, belki bir dolunayın geceye yansımasını, yada daha önce bahsettiğimiz gibi bir limon ağacını, zenci bir kadına rastlayabilme ihtimalini yada dünyanın düzlüğünü, kavunun tadını, içkinin ilk yudumunu, gözleri hayatı yansıtan bir kadının ona bakmasını, omzunun öpülmesini yada yabancı bir kelimenin kendi dilinde ki anlamının aklına gelmemesini sevdiği gibi…



Çabasızlığın, renksizliğin, algılarda ki seçiciliğin olmadığı yer yollardı. Beklemeyen, ummayan, sadece muhteşem bir koşulsuzlukta ki kabullükle insanı içine alan yollar; insanın kendisinden kaçmasıydı..
Yani bir yola dair olan her şeyi sevmesinin nedeni kaçma isteğiydi..


KırmızıKurbağa