GÜNAYDIN

• 26 Nisan 2011 Salı 09:45:02

Günaydın demek istiyorum öncelikle.

Günün aydın olsun dileğimin arasına, fırsat buldukça yaymak istiyorum küçük sözcüklerimi.

Günaydını bahane yapıyorum sana.

Bu bir fırsat sana yaklaşmam için.söyleyemediklerimi söylemek için .

Günün aydın olsun öncelikle.

Gül yüzüne ayın miras bıraktığı aydınlık ve yerine sıcak gülüşler bırakan aziz ve mağrur güneşin ilk ışıkları düştüğü vakit çehrene ve de gül cemaline.

Gül dalına ,ve de gülün yamacına konmuş bülbül aşk ile dertleşirken .Dertleşirken gülün o hafif rüzgarda ki alımıyla hele o mağrur bakışlarını çekerken az biraz öteye .Ve vururken çehrende ki çiy damlasına ışık.

Sana günaydın demek isterim sadece.

Açmışken tüm perdelerimi .Renk renk aşk dolduruyorum odama.Senli hayallerimin, düşlerimin tozunu aldığım şu vakitte.Sen le gezdiğimiz cennet/i alanın yeşilinde ,gülünde, lalesinde hele ki senin olduğun her yer cennet bana.İşte bu vakitte günaydın ,eyy ismi güzel,ey dili güzel ,ey gözleri ,kokusu bin derde şifa olan sevdiğim, ey sevdiğim, en sevdiğim.

Uyanır uyanmaz yüreğime ateş ışıltıları koyan .Ey selatü selamlar da ,aklıma hücum eden meleklerin kanadına boyun eğdikçe, ben de kat kat ulvileşen.Sen gülüm ,sen canım, sen ebedi hayatımın istikrarlı yolcusu.

Gelsem eteğinden öpsem .Diz çöküp başımı dizine yaslasam.Dokunsam ruhunun telalarına .Irmaklarından kana kana su içsem, şu seherin buz gibi koynunda.

Ey yâr, eyy nazlı yâr, ey güzel cemaline hasret, özlemler içinde buhranlar geçirdiğim amma velakin hiç şikayet etmediğim yâr.Yarim, gülüm ,civanım, sevdiğim, yiğidim ,erim derken bile can verip oracıkta öylece bekleştiğim yâr .

Ah yâr özüm yâr s/özüm yar.İlk günkü gibi aşk ile meşk ile şevk ile yanıpta, harına nar olduğum, yoluna kul olduğum, ömrüne attığım düğüm olduğum.

Bilsem ki dünyanın şimdi sonu gelecek.Bilsem ki sana gelmeyen ayaklarım tutup sana koşacak.Bilsem ki seni görmeyen âmâ gözlerim seni görecek.
Ah yâr, ah özleminden küle döndüğüm ,ahh özleminden elem yiyip kan içtiğim .Su yerine acılaşmış şerbetini soluksuz ,sualsiz içtiğim yâr.

Gayrı bu gönül cehennem ateşine gark olmuşluğuyla yanmakta .Gayrı bu göyn artık telaffuzu zor saatlerinde ,celladı olan akrebin başını vurmakta.
Ölüm gibi acı, hüzün, elem, sancı çektiğim çektikçe içimde kat kat büyüttüğüm ,aşkına kem gözle, kem sözle hatta ve hattası kem biri olmayacak hayatı saadetimde.
Ben sana ,sana, bir sana yanmış iken.Bir sana tek sana vermiş iken göynümü.Cana yakışan odur.Züleyhaya yakışan odur.Hatun kişiye yakışan odur.Bu cariyen senindir.Kırkbin kılıç ile dert(zevk) çeksem de sensizlikte yine senindir.
Bizim düğünümüz ahirette olacak ise varsın vuslat geçip gitsin şimdilik.

Erim ,yiğidim ,gülüm ,gül kokulum, gül bakışlım ,sevdiğim, erkeğim ,adamım günaydın .

Ömrüme hayatıma girişinle can köprüsü kurduğun.Şu garip ,şu zavallı şu içten içe köz olup, küle dönen yüreğimde aşk olan .Bilmem ki ne söylesem ,bilmem ki nasıl eylesem.Tüm sözcüklerim öksüz şimdi.Aklıma kelamlar gelmez, beni anımsamaz oldular.

Sana ve seni anlatacak yüreğine bulacağım kelimeler ya eksik ya da daha evvel hiç teleffuz edilmemiş.
Sana bahar kokulu goncanın koktuğu gibi kokmak.Al entariler içinde aşk şarabı sunmak.Binlerce öpüş içinde salınan bülbül olmak isterdim.İşte bu vakit ki seni sevmelerimin en ücralara çıkıp özlem, hasret , ile yanıp tükenişlerime tanık olan şu saat sana ve yokluğuna öleceğim ilelebed.

Günaydın gözümün nuru
Günaydın sevgimin en ateşli kırmızısı
Günaydın naif bakışlım hançer yakışlım
Günaydın ömrüyle ömrümde cenk edenim
Günaydın ruhumu teslim ettiğim
Günaydın harmanında güneşine tutulduğum

Günaydın olsun sevdiceğim.Ne güzel gülümsersin ! Sen benim misin?Yoksa sen ben misin?