4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1036
Okunma
Öyle bir gün geldi ki ansızın, dağlarıma yağmur indirdi... İncecik beyaz bir tül gibi. Yağdı bütün gün, sessiz, rüzgarsız, şimşeksiz. Serçelerimi de kovaladı uzaklara. Yapayalnız kalakaldım.
İçim, ellerim ürperdi birden. Şalıma büründüm, semaveri yaktım Önce, kan kırmızı bir çay demledim.Oturdum pencere yamacındaki koltuğuma. İnce belli cam bardakta çayımdan bir yudum aldım. Sigaramı sarıkız tütünle sardım, ucunu ateşe verdim.
Canım türkü çekti, radyomu açtım. Sessizliğimin içine doldu türküler....Gümbür gümbür, yanık, sevdalı, mis gibi Anadolu kokulu...
Kaçıncı türküydü bilmem...gözlerim doldu, cama dayadığım burnumun direği yüreğimle bir olup inceden sizladı. Bendeki sağnak başladı, sanki sessiz yağmuru kıskandı da gözlerim pınarlarından taştı , kirpiklerimden dökülüp aktı. Silmedim yaşlarımı, bıraktım ellerime döküldüler damla damla.
Sonra kalktım yağmura çıktım, yüzümü onunla yıkadım. Arındı içim, temizlendi. Limon çiceklerinin kokusunu duydum önce derin bir soluk aldım. Sonra dağlarıma baktım. Karlarına, zirvedeki bulutlarına....yalnızlıklarına ....en çok ta özendirecek kadar mağrur güçlü...... Eteklerinden dökülen gelinciklerin papatyalarla kucaklaşmış kırmızı beyaz hallerini okşadım gözlerimle...
Yağmur başladığı gibi sessizce bitti. Hem dağlarımda hem de gözlerimde. Kuşlarım, güneşle geri döndü yanıma. Ufka baktım gökkuşağım da oradaydı işte...
İçim ısındı ,ışıdı, radyoda kıvrak bir semah başladı. Odama döndüm, şalımı omuzumdan attım..... bir çay daha koydum, sigaramı yaktım...
Göz nuru ile sabır işlediğim, renklerime, tezgahıma döndüm.....
Ferahlamış, çoğalmış, sanki biri gelmiş uzaklardan oturmuş ta yanı başıma sanki... Saçlarımı okşamış, yalnızlığımı alıp götürmüş...bir de dudaklarımın kenarına belli belirsiz bir tebessüm iliştirmiş..................... GİBİ... gülümseyerek devam ettim güne....Bu defa.....