- 1585 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
GRİNİN KÜLLERLE DANSI...
Ne oldu? Ne inciltti seni,kime neye kırıldın? Neden uykusuzluk sebebin, uyku ilacın benmişim gibi parmakların hala unutamadığın ama hala kabullenmeyi beceremediğin yokluğum ve beni gece yarısı olduğunu bile bile arama fütursuzluğun da bulunuyorsun?
Yoksa beynin ve kalbin arasında ki gelgitler mi , onlara söz geçirememiş olman mı rahatsız etti seni? Yaptığın haksızlık mı karabasan oldu üzerine çöktü? Her neydi, nasıldı ve niçindi sorularının ardına saklanan kız çocuğu rollerindeydin.
Biliyor musun bu gelgitler artık soğumaya kabuk bağlamış yaralarımı olgunlaştırdı. Şimdi duyguların, düşüncelerin ve yeni başlamaya ramak kalmış sonsuzlukların, üşüyen ruhların karanlıkla yoğrulduğu, öfke ile yumruklarımı sıktığım uzak diyarlardan izliyorum seni. Haberin olsun veya olmasın bunu bencilce, hiç içim acımadan, gözlerimi kısmadan yapıyorum.
Şimdi seni daha rahat konumda daha net görmeye başladım gözlerime katarakt misali kör edici sevdandan ve senden koptuktan sonra. Kahve karası gözlerinden gözyaşlarının da ayrıldığını görmek, gözbebeklerinin en karanlık derinindeki aydınlığa karışmış şeytani bakışlarını çözmek şimdi daha kolay biliyor musun. Ruhunda yine anlam veremediğin önüne geçemediğin çalkantılar var, ellerinle yüreğini bastırıyorsun!
Yokluğunda seni daha fazla sevdiğimi söylemiştim ama senin yokluğundu o sen değil. Şimdi senden kalan GRİ KÜLLER ve beyaz bir tuval var elimde. Hayatı ve evreni rengarenk boyamayı çok iyi bilsem de sade ve gizemli bir tonda hiç olmayacak seni resmedeceğim. Geçmişle gelecek arasındaki bağı hayal kurarak sağlıyordum artık hayalim değilsin mesela.
Şimdi yalnızlığımın ve sensiz olabilmenin mutluluğunun hakkını verme zamanı. Arada bir telefonda sesimizi duysak da sana tekrar döneceğimi, eskisi gibi yüreğimin en derininin anahtarlarını sana tekrar vereceğimi hayal bile etme.
Türkülerle gelmiştin bana yurdum olmuştun, hiç gitmediğim görmediğim dağ başları, açmamış, dalda çiçek, arıda bal, güneşin yakıcı sarısı ve dahası kendim olmuştun.Ben olmuştun.Şimdi türküleri dinlemiyorum. Sana son bir şey daha söyleyeyim mi artık ben bile kendimi SEVMİYORUM….
Uğurtan AKGÜL