- 2508 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
İhanetten İadeler
Sanki !
Bilmediğim bir yokuşun başındayım ...
Biraz sabırsız, biraz korkak ve biraz da sevinçli.Yüreğimin vagonları dolup dolup taşıyor her durakta.Kenar köşeyi süpüren rüzgar dağıtıyor içimdekileri , saçlarımda soluklanıp ele veriyor kendini. Gözlerimden uyku akarken bile dizginleyemediğim tek düştü kalemim.Mürekkebi gözyaşı , kâğıdı ruhun sınırsız gölgelikleriydi
Bir gün bir kapı aralandı karanlığıma ;
Tanımadığım bir ses , daha önce hissetmediğim bir koku çağırıyordu duvarın diğer tarafına.Tedirginliğimin yanı sıra bir şeyler çekiyordu beni o gizemin içine. Hayatımda ilk kez korkmadan adımlıyordum merdivensiz çıkışları , aşağıya bakmadan geçiyordum uzun ve ince köprüsünden. Satırlar dolusu yazıyor şiirler dolusu taşıyordum.
Gönlüm sessiz ve sakin kıyılarına yanaştı. Toprağında huzur gözlerinde güneşin sıcak dokunuşu vardı. Bir çocuk mutluluğu siniyordu içime.
Sanki yıllarca hayalini kurduğum bez bebek verilmişti elime
Sanki saçlarımı okşayan bir sevgilim vardı karşımda
Sanki yılların aldıklarını iade eden bir gülüş doğuyordu yüzümde
Sanki dostluk birikiyordu büyük şehrimin küçük duruşunda
Sanki maskesiz bir balo vardı eğlencenin doruklara ulaştığı ufuklarda
hepsi bir arada...
Az önce uyandırıldım !
Bir rüyanın eşiğinde yatağında düşmüş gibi bedenim. Sahibi belli olmayan darbeler kanattı içimin içini, sorularımın dudakları uçukladı adeta sus kaldım. Ben kazancımın kayıbını bir bedel olarak ödüyorum şimdi.Yorgun bedenim güveni kaybetmiş baktığı gözlerde, yalancı gülüşlere sahte dokunuşlar yüklenmişti , daha yeni ve yavaş yavaş keşfediyorum ...bir yanım soluğunu eziyor diğer yanımsa ben sana demiştim keşkelerine emzik veriyor adeta. Zorla soluğum kesilir.
Ağlama diyorum , kanayan yaranın üzerine tuz basıp hak ettiğini biçiyorsun diyorum kendime.Ya onların hakları ?
Az zamana çok iş , çok gerçeğe az laf . . .
Bir gün bulutların üzerinden düşeceğimi , tedavisi olmayan hastalıklara yakalanacağımı biliyordum.Ama bu kadar da erken beklemiyordum.
Sahi ! hanginiz düşündünüz benim gibi, sizin kapınıza böyle bir fırtına çaldı mı? Peki siz olsanız ne yapardınız . . . onlar gibi düşünüp öyle mi bakardınız ? yoksa kendiniz olup gereğini yüreğinizin alnına kader diye mi yazardınız ?
Ben çekildim !
Üzerinde hayâllerimi büyüttüğüm bahçemden , duygularımı paylaştığım dost yüreklerden ve senden ! gururumun tamiri bitene kadar çekiliyorum
Elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibiyim şimdi .Verdim misketlerini peki ya benim bez bebeğim nerede ?
O saydığım tüm sankilerim de koparıldı toprağımdan . İhanetin sirenleri çalıyor kulaklarımda ve her tarafım çürük içerisinde.
Ah ’larda kalmamak dileğiyle...
tabiki , geçecek elbette
24/03/2011
eMİNE
not ; bir zamanlar geçmiş içimden bu sözler , karalamışım ...şimdi durgun bir dalga gibi kıyılarımı seviyorum :)
YORUMLAR
terapi gibidir yazmak...en güzel yanı da hüzünle yazdıklarını mutlulukla okumaktır fikrimce...
''Elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibiyim şimdi .Verdim misketlerini peki ya benim bez bebeğim nerede ? ''
çok beğendim belki de biraz kıskandım bu güzelliğinizi... ama verilen öyle masum ki kıskandığım için utandım kendimden =)
sevgilerim ve tebriklerimle ...
hayat o kadar acımasız bir gemiki sallanıp duruyor düz gitmek yok
bazen sağa bazen sola yalpalatıyor insanı
bir bakmışsın kırık bir yürek bir bakmışsın yeşermiş düşler
şaşkın bir çocuk gibi insanlar ne olacagını bilmez bir rüya
harikasın gizemlim hüzünlerle gizemlerle dolu bir düş hikayesi gibiydi yazın kutladım öptüm yanakalrından sevgiler
Sahi ! hanginiz düşündünüz benim gibi, sizin kapınıza böyle bir fırtına çaldı mı? Peki siz olsanız ne yapardınız . . . onlar gibi düşünüp öyle mi bakardınız ? yoksa kendiniz olup gereğini yüreğinizin alnına kader diye mi yazardınız ?
Fırtına, daha da ötesi tusunami...deniz in tuzlu suyuna dokundukça; risk veya tehlike olarak karşıdan bakmaya devam edecek...suda yüzmek; kitaplardan öğrenilmiyor emine...
her insan yaşaıyorum diyebiliyor ise; bir gün mutlaka suyun içine girecek..!
ya sırt üstü uzanıp; bir yanda mavinin serin suları, diğer yanda gökyüzünün beyaz bulutlarını izleyecek...
ya da amansız dalgalar ile boğuşup nefes alabilmek için mücadele edecek...
tercih,
bazen kendi inisiyatifimizde olmayabiliyor, buna kader diyebiliyoruz...
bazı durumlarda ise; risk i kabul edip suya girmek istiyoruz...
ben,
sahilde kalmayı ve deniz i uzaktan izleyen olmayı seviyorum...
sen,
durgun da olsa dalga gibi kıyılarını seyretmeyi tercih ediyorsun...
riskli...
ama güzel bir risk...
sörf yapmak da çok keyifli dimi ?
en büyük dalgayı beklemek gibi.
saygıyla emine
hep