ÖLÜM YAŞAMDAN ÖNCE GELİR
Ölüm Yaşamdan Önce Gelir
Sabaha karşı,acıyla düğümlenmiş boğazımı bir yudum suyla açtım.Açıktı ki sabahları ilaç kokusu daha bi keskin,daha bi buruk oluyordu,belki alıştığımdan belkide yorgunluğumdan fazla önemsemiyordum oysa.Doktorlar;kendimizi nasıl güçlü olupda yaşama serüvenine katılacağımızı anlatırdı.Oysa ben,bende başka kimleri yaşatabilirim diye düşünürdüm.Bu bedenden kimler sorumluydu,benimlen kaç ruh acı çekiyordu?Düşüncelerimi usul ayak seslerinin ardısıra hemşire bölerdi;
-Nasılız bugün,
Üzerlerinde adım yazılı serum torbalarını bırakıp,sorusuna cevap sayılan,dudaklarımdan dökülen son sözleri alıp giderdi.Nedenler olurdu sabahları aklımda.Düşüncelerim ruhuma,ilaçlar bedenime küfrederdi.Çok şey kaybettim derken,biçok şeyide öğrenmiştim oysa.Yine umman düşüncelerden uyandırırlardı;
-Tansiyonun mükemmel!
Bu sözlerden sonra savaşın başladığı aşikardı.Bir numaralı serum,bağlanır,ona ek olarakta diğerleri.Oysa kahvaltı masamda,kahvemi yudumlarken keyfimi ikiye katlamak isterdim.
Sabahın yoğun trafiği,başhemşirenin vizt e gelmesiyle devam ederdi,gelenler listesinde üçünçü kişiydi, son olarakta temizlik görevlileri gelirdi.
Her seferinde uyumaya yönelik çabalarımı nevresim değiştirmek için boşa çıkarırdı.Perdeyi sonuna kadar açarken,gün yüzüme su gibi çarpardı,hayatın tatlı yüzü güneşle bir kaç dakika içime taşınırdı.Sol yanımdaki sevinci,sağ yanımla yaşardım.Başımdan geçenlerin çok bi önemi yoktu,ama gerçekleri insanın gözüne sokarçasına etkiliydi,Acı çekerken aklıma daha önce tamamen tanıyamadım insanlar gelirdi,hiç birin birbirlerinden farkı yoktu.
Zamansız serum makinesinin çığlık gibi sesiyle irkildim,oysa daha dakikalar olmuş gibiydi;serumum bitmiş...Hemşireye seslenmeye güçüm bile yoktu,ama makinenin sesi beni ikazediyordu,neyseki kendi isdeğiyle gelmişti.
-o bugün erkenciyiz.Hemen bitirmişsin...
Hemşirenin benimle iletişim kurmak isdediği,benim nezlimde gereksizdi,ama mesleki deneyimine göre iletişim önemliydi.Bense hiç konuşmazdım,konuşamazdım.Sürekli kendi dünyamda düşünür,ve kendim yorumlardım.
Yanımdaki hastalar kayıpları konusunda herzaman terettütlüyken,ben kaybettiklerim için seviniyordum,bir daha uyanamamak,yada özgür biri olamamak beni korkutmuyordu.Belkide cesaretli olmak için kaybederken kazanmayı öğrenmek gerekiyordu.
Tedavim belli bir sürece girerken,ben onun için gençliğimi verdim,onun bana verdiği ise olgunluk,sağlık,dostluk,güven ve daha fazlası.
En önemlisi ise Yaşamı ölümün elinden alırken,kaybettiklerimin,bana ait olmadığı...
Denizli,Onkoloji Bölümü 2007
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.