KIRMIZI MASKELİ ADAM
Sokaklar saatlerce güneşin altında yürümüş bir adamın kana kana su içtiği bir testi kadar boş ve o testinin üstündeki bir karınca kadar sessizdi. Şehirdeki herkes çoktan rüya aleminin kapısını aralamış ve bir daha geri dönmeyeceklermiş gibi kapıyı çarpmışlardı.
Şehrin arka sokaklarında yalnızca kırmızı maskeli adam dolaşıyordu. Kapkara pelerinine bürünmüş. Çatlak maskesinde donuk ifade ve o sevimsiz gülümseme vardı. Arada sırada geçen polis devriyeleri onu görmüyorlardı, belki de görmek istemiyorlardı.O ise çoktan terketmişti bütün bu telaşı ve hasreti. İleriden bardan çıkan çiftler geliyordu. O, hemen yolunu değiştirip başka yöne hareket etti. Anlayamazdı kimse onu. Ne bardan çıkıp taksiye binen güzeller, ne kara pencereler ne de sefahat içindeki eğlence düşkünleri. Bu sessiz sokak anlıyordu onu. İlerideki yıkık duvar, kırık pencere, cızırdayan lamba. Çöplükteki mırnav kedi. Onlar anlıyordu bu hırçın yüreği. Hayat akışına kaptırmış kendini gidiyordu. Geceyarısıydı. Alacakaranlık tunçtan yumruklarını gökyüzüne indirirken, kırmızı maskeli adam oradaydı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.