- 999 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BU GÜN 23 NİSAN
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınızı gönülden kutluyorum.
23 Nisan 1920 de toplanan meclis, Emperyalizmin azgın saldırıları karşısında, yurtsever duygularla, halkın her kesimini temsil etmekte, bağımsızlık ve Özgürlük şiarını yüceltmekte, halkın iradesini tam olarak yansıtmaktadır.
İşgal altındaki Anadolu’nun, Trakya’nın, bu başkaldırışına önderlik eden bu meclis, aynı zamanda dünya halkları için de ulusal direnişin sembolü olmuş bir meclistir.
Zaman geçtikçe her şey değişiyor.
Bu değişim kimi zaman iyiye, kimi zaman da kötüye gidişi gösteriyor.
TBMM’ i de, aradan geçen 92 yılda, ne yazık ki çok değişmiştir.
Bu değişim süreci özellikle 12 Eylül darbesi ile daha olumsuz yönde ilerlemektedir.
Siyasi Parti Liderlerinin, gözüne girenler, mülakatların şifresini çözebilenler meclis yolunda ilerlemektedir.
Bu yolda ilerleyebilmek için paralı olmak ta, artık şart olmuştur.
Zira Tuzla tersanesinde çalışan bir işçinin, ürününü ucuz fiyata satmak zorunda kalan bir çiftçinin, işsizlikle boğuşan gençlerin, mutfakta ne pişireceğine şaşıran bir annenin, halkı temsil etme olanağı kalmamıştır.
Bağımsız aday olmak isteyen adaydan, 10 aylık asgari ücret tutarında başvuru ücreti alınmaktadır. İş bununla kalsa iyi… Afişler, yol paraları vb. masraflar hesaba katıldığında bu ülkede 10 milyonlarca insanın milletvekili olma, ulusunu, halkını temsil etme şansı sıfırdır.
Eğer siyasi görüşünüz %10 barajına takılan bir çizgi ile uyuşmakta ise sizin de halkı temsil yetkiniz bulunmamaktadır.
% 10 barajına takılma riskiniz yoksa bu kez parti liderinin iki dudağı arasındadır kaderiniz.
Diyelim ki şansınız yaver gitti. Listelerin üst sıralarında yer buldunuz,
12 Haziran günü de mazbatayı almaya hak kazandınız.
Halkınızı temsil şansınız yine zor.
Zira size, liderinizden farklı düşünmek yasak...
Parmaklarınız tahta kuklaların parmakları gibi lidere iple bağlanmış. O kaldır derse kalkacak, indir derse indirilecek…
Yani bağımlı olacaksınız…
Aksi halde kendinizi kapının önünde bulabilirsiniz.
Halkı temsil etme gibi bir sorununuz yoksa işiniz iş.
Rantiyeler, şantiyeler, ihaleler, hep size selama dururlar.
Ardından kıyak emeklilik…
Aday adaylarından biri ; “ bunca yıldır çalışıyorum, emekliliğin tadını çıkaracağım, torunlarıma daha fazla vakit ayıracağım” vb. sözler sarf etmişti ya! İşte öyle bir şey…
Meclis çatısı altında, ceylan derili koltuklarınızın tam karşısında; Atatürk’ten bir söz görürsünüz;
“Egemenlik Kayıtsız Şartsız Ulusundur.”
Arada bir bunu okumanızda yarar var.
Siz de bilirsiniz; kendilerini tutsak ve bağımlı kılanlar, ülkelerinin bağımsızlığı ve özgürlüğü konusunda söz sahibi olamazlar.
Siz yine de bu veciz sözü okuyun.
Kim bilir? Size bir şeyler çağrıştırır da, 1 Mart Tezkeresinde olduğu gibi emperyalistleri hayal kırıklığına uğratırsınız…
Bir kez daha Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız kutlu olsun,
Yeni ve demokratik bir Anayasa, gerçek bir halk temsiliyeti olan seçim sistemi, Bağımsız ve Demokratik bir Türkiye için şansınız bol olsun…
Cemal EROĞLU(www.cemaleroglu.com)