- 1247 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Nasib Olan O ÇAY!
NASİB OLAN O ÇAY!
Günlerden; Nisan ayının dördü Cuma günü, benim yaşadığım kısa bir olay oldu. Benim evim, bir binanın birinci katında bir daire ve binamızda, köşe başında sakin güzel bir mahallede bulunuyor. Mutfağımın camından görünen, yolun karşısında bir bina inşa ediliyor. Bu binanın sahibi “Kadir” isminde bir kişi ve o inşaatta çalışan ustaların birisinin bir nasibi oldu bu gün, benim elimden ona ikram eyledim. O ikram, bir saplı bardak “ÇAY” idi.
Ben öğleden sonra, evimde kendime küçük bir demlik çay yatım ve çayımı demleyip içtim. Son bardağını da, odasında kendi bilgisayarında çalışan oğluma vermek istedim, içsin diye. Çayı da bardağa doldurup, ona götürdüm. Kapısını çaldım ses gelmedi, bir daha çalıp içeriye girdim ve onu uyurken gördüm. O’da gözlerini açıtı bana baktı, bende ona;
-Oğlum çay getirdim, içer misin? Dedim.
O’da bana;
-Hayır, baba içmeyeceğim uykum var. Dedi.
Bende çay elimde mutfağa doğru yürüdüm, cama yaklaşınca, o ustayı karşıdaki inşaatın önünde gördüm ve ona seslendim.
-Kemal usta, az gelsene buraya. Dedim.
Cama doğru yaklaşınca bende ona;
-Bir bardak çay alır mısın? Dedim.
O’da kabul etti ve çayı içti. Onunla bu “Nasib” olayını konuştuk aramızda ve oda çok memnun oldu. İşte, hani derler ya: Kime niyet, kime kısmet! Bu “ÇAY” olayı da aynen böyle bir, niyet ve kısmet gibi oldu!
Alem-i Sır
* * *
Hiçbir kimse, başka bir kimsenin nasibini elinden alamaz ve sahiplenemez. O Nasib her kiminse onun olur, muhakkak!
“Allahü teâlânın ezelde takdir ettiği maddî ve mânevî rızık, kısmet.”
Nasîbindir gezdiren yer, yer seni,
Gâfil olma âkıbet yer, yer seni.
Bana kahve sunulmadı deme sen,
Nasîbin varsa gelir Yemen’den.
(Nâbi)