- 824 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gel Kendini Ben Eyle
GEL KENDİNİ BEN EYLE
Mehtap bulutlara inat ışıklarını yansıtmaya çalışırken, karanlıkta kayboluşumu yaşatıyordu. Kimsesizliğinde ruhumun. Karanlığın gölgesi benliğimi yavaş yavaş sararken, dudağımın kenarında hüzün çizgileri oluşuyordu. Sensizlik, ruhumu, bedenimi, benliğimi sararken, yüreğimin yangınlarında yeniden hayat bulmaya çalışıyordum.
Ben yüreğimde seni sevgilerin en coşkun ırmaklarında büyütüp çoğaltırken, sen katli reva görüyordun. Gittiğim yerde mi? Yoksa bıraktığım yerde miydin? Puslu akşamların ayazında, aşkımızın infazını yaşarken, gök kubbe delinmiş sanki gözyaşlarını akıtıyordu buz taneleri gibi.
Candan ümidi kesmiştim, lakin canandan geçmeyi beceremiyordum…
Gözyaşlarımı saklıyorum ruhumun dehlizlerine. Yüreğimdeki figanı şeyda bülbüllerinin diline veriyordum, seherdeki ötüşlerinde gülün yüreğine düşsün diye. Sessiz çığlıklarım yüreğimin duvarlarında yankılanırken, kan ile gözyaşımı karıp, şarab-ı matem yapıyordum. Göklerin kuyuları çalkalanırken, eski sevdaların sözü geçmiyor terk edilen yüreklere.
Gizlilikle yanağıma düşen sıcak damlalar, gecenin iç kemiren hüznünü kamçılıyordu. Hayat, bir bahar rüyası gibi arkasında iz bırakmadan geçip giderken. Bu güne kadar dökmediğim gözyaşlarımı döküp söylemediğim sırlarımı söylüyordum. Ayaz gecelerin içini artık hüzün ve hicran ısıtıyordu. Yüksek dağların rüzgârlarının beraberinde gelen sözcüklerin yüreğimi üşütüyordu. Sonsuzluğa göz kırpan silik yıldızlar altında.
Herkes sevgiliyle olmaktan menfaat umarken, ben ise menfaatimi seninle olmaktan umuyorum. Ben seni sevgili, bir canan sanmıştım. Oysa benim cananım değil, canımmışsın…
Gel kendini ben eyle…
08.04.2011
Fatma AVCI
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.