- 1686 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
UMUTLAR
UMUTLAR
Önce selam vermek,kelimelerde sevgi olup sizlere gülümsemek,uzun cümlelerin içinde umut açmak istiyorum….
Kelimelerin sihrinde tüm kapıları çalmak,sevgiyi zorlamak,umutlara yol vermek istiyorum.
Gülümseyeceksem eğer, gülümsetmeliyim de… Benim içimdeki tüm umutlar sevgiye gitmeli, orada yaşlanmalı.
Biliyor musunuz ki İkisi en iyi arkadaş, hatta kardeş? Aynı anda yola çıkmışlar, girmedikleri yer kalmamış.
UMUT; penceremde açan narin çiçek…
UMUT; güneşin karanlık dünyama gönderdiği güzel ışık…
UMUT; benim sokaklarım, küçüklüğüm, anılarım… gazoz kapağına, patlamış balon geçirip düdük yapmam… Büyürken girdiğim tüm güzel sokaklar, çaldığım kapılar… içimdeki yollar, kalbimdeki sevgiyle beynimdeki en mantıklı düşünceler arasındaki yolculuk.
UMUT; çocuklar, okul ve senin okul yılların… simidin yarısı, paçandaki çamurlar…
Her defasında vazgeçilen ama hep yağan yağmurlar…ilk şemsiyen… tenefüsler ve anıların.
UMUT; vazgeçmediğin yollar, hep geçtiğin sokaklar; ama her defasındaki farklı anıların… tebeşirle çizdigin taşlar.
Söyle bana; hala gülümsemedin mi? Unutma, şu an hiçbir şeyin yoksa, anıların vardır seni gülümsetecek… Sana, gelecekle ilgili kocaman UMUT verecek, denizdeki dalgalar gibi ufak ufak başlayıp en sonunda köpürecek…
UMUT; adımlarındır, uzun ve güçlü adımlar.Kararlı olman, içine soluk aldırman, gönül kapılarının kilidini kırmandır… İçindeki sevgilerle buzları eritmendir… Kışın ortasında kalbindeki yağmurları sevgiyle kurutmandır.
Penceresi dar, karanlık koğuşta attığın her adımdır. Maviye uzanan gözlerindir.İçindeki her hayale attığın oltalardır. Ama en sağlamları… Dönüşlerindir… her köşe dönüşünde gölgenle yaptığın yarışlarındır.
Başaklardır uzanan seni de umutlara saran…toprağı her sürüşündür, yağmurları çağırmandır.
Unutma; mis gibi kokan portakaldır, ta eline geçen kokusu. Hatırladın mı, küçükken sayardın? “Portakalı soydum baş ucuma koydum…” Şimdiyse başucunda UMUTLARIN var. Unutma; onlar hep baş ucunda olacak ki,her düştüğünde tekrardan kalkabilesin.
Büyüdün… yok artık eski yağmurlar,ağaçlar,çiçekler ve güllerin kokusu! Umutsuzluklar soldurmuş tüm doğayı, gönülleri! Akan en taze pınarların bile yolunu kesmiş!
UMUTTUR, çiçekleri açtıracak. Umuttur, yaraları çabuk çabuk iyileştirecek; hatta ve hatta yaralarına bile değer verdirecek.
UMUTTUR içindeki yavruyu büyüten. Her çektiğin acıda bir daha, bir daha yaşama tutunmanı sağlayan… UMUTLARINDIR seni yarınlara gönderen,aşka hazırlayan ve sonbaharı hatırlatan.
UMUTLARINDIR hayalindeki evini maviye boyayan ve seni hiç yalnız koymayan… Sana en hızlı dalgalarla gelen,avuçlarına en güzel deniz kabuklarını saçan...
O SİYAHIN İÇİNDE SENİ AYDINLIĞA TAŞIYAN
UMUTLARINDIR…
ADIMLARINI HIZLANDIRAN,
PENCERENİ SÜSLEYEN
UMUTLARINDIR…
GÜLLERİ EN KIRMIZI YAPAN,
SENİ HAYATA TAŞIYAN,
HER DEFASINDA VAZGEÇMEDEN TEKRARDAN SEVDİREN...
İÇİNDEKİ TOHUMLARI, MEVSİMİ GELMEDEN YEŞERTEN
SENİ SON SEVDİĞİNE GÖNDEREN
UMUTLARINDIR…
VE SENSİNDİR, O UMUTLARA HER DEFASINDA SARILAN...
ÖYLEYSE HEP SELAM UMUTLARA VE VEDA UMUTSUZLUKLARA.
HATİCE NİLÜFER KARATAŞ